Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Babacan, BM Küresel Sürdürülebilirlik Raporunu Açıkladı

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ''Eğer hiç bir ülke hiç bir tedbir almazsa, bir süre sonra dünya yaşanabilir bir dünya olmaktan çıkacak ve çevre felaketleri tüm dünyayı etkileyecek boyutlara ulaşacak'' dedi.

yapi.com.tr / AA
Babacan, BM Küresel Sürdürülebilirlik Raporunu Açıkladı

Foto: Volkan Furuncu (AA)

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un inisiyatifiyle kurulan ''BM Küresel Sürdürülebilirlik'' konulu yüksek düzeyli panelin hazırladığı raporu açıkladığı basın toplantısında, gelecek nesiller için sürdürülebilir bir çevre ve temiz su kaynaklarına sürekli erişimin son derece önemli olduğunu, aksi halde kısa vadede hızlı bir ekonomik büyümenin, hızlı bir kalkınmanın gelecek nesillere yaşanması mümkün olmayan bir dünya bırakma anlamına gelebileceğini söyledi.

Günümüzde sürdürülebilir kalkınma için çevresel iyileştirmelere katkı sağlayan mal ve hizmetlerin yatırım ve tüketimini önceliklendiren bir anlayış bulunduğunu ifade eden Babacan, yatırımlarda ve tüketimde çevre konusunun sürekli göz önünde bulundurulduğunu kaydetti. Babacan ''yeşil ekonomi'' ve ''yeşil büyüme'' derken istihdamı ve yoksulluğun azaltılmasını da göz önünde bulundurmak zorunda olduklarını anlattı.

Sürdürülebilirlik kavramının gittikçe daha çok kullanılmaya başlandığına işaret eden Babacan, burada da yine ekonomik kalkınmayla doğal kaynakların kullanımı ve çevre kirliliği arasındaki bağlantının önemli olduğunu kaydetti.

Panelin yapısı hakkında da bilgi veren Babacan, özellikle sürdürülebilir kalkınmaya yönelik dünyada çok sayıda toplantı düzenlediğini, kararlar alınmaya çalışıldığını ancak bu çabaların, hedeflenen sonuçlara ulaşılması için yeterli olmadığını söyledi. Babacan, çevreyle ilgili, iklim değişikliği ile ilgili müzakerelerden istenen sonucun alınamaması nedeniyle BM tarafından bağımsız bir panelin kurulmasının kararlaştırıldığını anlattı.

Panelin, kendisinin de dahil olduğu toplam 22 üyesinin bulunduğunu ifade eden Babacan, panel üyelerinin 22 ayrı ülkeden, 11 kadın, 11 erkek olarak seçildiğini, üyelerin, ülkelerinin resmi pozisyonundan bağımsız olarak dünya için en iyisine yönelik çabaları ortaya koymaya çalıştığını söyledi. İlk çalışmaların Ağustos 2010 yılında başladığını anlatan Babacan, bu süreçte birçok toplantı yapıldığını, çalışma grupları oluşturulduğunu, telekonferanslar gerçekleştirildiğini kaydetti.

''3 milyardan fazla insan yoksulluk sorunuyla başbaşa''

Babacan, tüm bu çalışmaların ardından 30 Ocak 2012'de raporun tanıtımının Afrika Birliği Zirvesinde yapıldığını, raporun adının ''Güçlü toplum, güçlü dünya ve tercih etmeye değer bir gelecek'' olarak belirlendiğini söyledi.

Raporda, dünyada 3 milyardan fazla insanın yoksulluk sorunuyla başbaşa olduğu, mevcut kalkınma modellerinin de sürdürülebilir olmadığına yer verildiğini ifade eden Babacan, ''Yani eğer hiç bir ülke hiç bir tedbir almazsa, bir süre sonra dünya yaşanabilir bir dünya olmaktan çıkacak ve çevre felaketleri tüm dünyayı etkileyecek boyutlara ulaşacak ve bundan dünyada yaşayan herkes olumsuz etkilenecek. Şu anda çevreyi gözardı ederek, hızlı büyüyelim, bugün için refahı sağlayalım, gerisini sonra düşünürüz dediğimizde gerçekten dünya yanlış bir yöne doğru gider'' diye konuştu.

Kalkınmanın sürdürülebilmesi için öncelikle yoksulluğun azaltılması, ekonomik büyüme ve gelir dağılımındaki eşitsizliğin düzeltilmesi gerektiğini ifade eden Babacan,ayrıca sürdürülebilirlikte sosyal faktörlerin de son derece önemli olduğunu vurguladı.

Babacan, 1990-2009 yılları arasında küresel sera gazı emisyonlarında yüzde 38'lik bir artışın söz konusu olduğunu, çok iddialı önlemlerle bile küresel ısınmanın ancak artı 2 derecede durdurulabileceğinin tahmin edildiğini söyledi.

Babacan, dünyada yaşayan insanların yüzde 20'sinin elektrik kullanamadığını, 884 milyon kişinin temiz su kaynaklarına ulaşamadığını, 2,4 milyar kişinin de atık su hizmetlerine erişemediğini söyledi.

Rapordaki öneriler

Raporda ne yapılması gerektiği konusunda toplam 56 ayrı alanda öneriler bulunduğunu anlatan Babacan, şöyle devam etti:

''Raporda öncelikle hükümetlere sesleniyoruz, kadın haklarının güçlendirilmesi ve cinsiyet eşitliği önemli. 2015 yılına kadar ilköğretime erişimin mutlaka tamamlanması gerekecek. Bütün hükümetler dünya genelinde 2030 itibariyle ikincil eğitime, yani lise dediğimiz eğitim seviyesine ulaşmalı. Hükümetler ve iş dünyasının beraber çalışması, genç girişimcilerin desteklenmeleri, kadınların ekonomik hayatta daha aktif olmaları, enerji verimliliğinin yaygınlaştırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının payının yükseltilmesi, önümüzdeki dönem için yapılan önerilerin bazıları.''

Raporda ekonomi ile ilgili yapılan önerilere de değinen Babacan, doğal kaynakların ve dışsallıkların fiyatlandırılmasının, kadınların ve gençlerin ekonomik hayata katılmalarının faydalarının daha iyi anlatılmasının, sürdürülebilir uygulamalar için uzun dönemde teşvik sağlamak üzere ulusal para ve kredi sisteminin yapılandırılmasının, su kullanımı, tarım ve ormancılık gibi alanlarda eko sistem hizmetlerinin ödenmesi için ulusal ve uluslararası programların geliştirilmesinin, fosil yakıt sübvansiyonlarının bitirilmesinin önemli olduğunu kaydetti.

Raporda, kamu alımlarında, çevreyle uyumlu ve sürdürülebilir kalkınmaya önem veren bir bilinçle yapılan ürünlerin tercih edilmesinin önerildiğini anlatan Babacan, teşviklerde de çevre ile dost yatırımlara ayrı bir önem ve öncelik verilmesi gerektiğinin vurgulandığını bildirdi.

Raporda, halka açık şirketlerin çevreye olan duyarlılığının ayrıca takip edilmesi gerektiğine yer verildiğini anlatan Babacan, ''Raporda İMKB'de biliyorsunuz sürdürülebilirlik endeksi var. İMKB'deki sürdürülebilir endeksi, iyi bir uygulama örneği olarak raporda yer alıyor'' dedi.

''Bu büyüme dünyaya ne kadar yük getiriyor, gelecek nesillerden ne kadar çalıyor''

Babacan, ''Yani kredi değerlendirme kuruluşları bir ülkenin veya bir şirketin sadece bugünkü durumunu değil, gelecekteki durumunu da dikkate almalı. Tamam bir ülke kalkınıyor büyüyor ama bu büyüme için dünyaya ne kadar yük getiriyor gelecek nesillerden ne kadar çalıyor, bunun mutlaka takip edilmesi gerekiyor'' dedi

Çok taraflı ve bölgesel bankalarla ihracat kredisi sağlayan kurumların ülke risklerine bakarken, sürdürülebilir kalkınma kriterini de dikkate alması gerektiğini ifade eden Babacan, bir ülkenin sadece bugünkü büyüme rakamı, bugünkü kredi derecesi değil o ülkenin ileride çevre konusuyla ilgili karşı karşıya kalabileceği sorunların da mutlaka bu değerlendirmenin bir parçası olması gerektiğini söyledi.

Hükümet ve iş dünyasının kendi aralarında ve yerel topluluklarla sürdürülebilir kalkınma için ortaklıklar geliştirebilmesinin önemine işaret eden Babacan, uluslar arası finansman kuruluşları ve büyük şirketlerin sürdürülebilir teknoloji, yenilik ve alt yapı yatırımlarını artırmak üzere teşvikler konusunda birlikte çalışması, hükümetlerin bu ortamı sağlaması gerektiğini kaydetti.

Kamu yatırımlarını kullanarak özel sektörün ilave kaynak oluşturmasının kolaylaştırılması gerektiğini belirten Babacan, ''Özel sektörün bu konularla alakalı finansmana erişmesini kolaylaştırmak önemli bir konu. Burada KOBİ'leri de mutlaka dikkate almamız gerekiyor. KOBİ'ler üretimin, istihdamın çok önemli bir parçası'' dedi.

Sürdürülebilir Kalkınma Endeksi

Sürdürülebilir Kalkınma gelişimini ölçmek üzere 2014'e kadar sürdürülebilir kalkınma endeksi veya göstergeler setinin geliştirilmesinin de raporun önemli önerilerinden bir tanesi olduğunu ifade eden Babacan, şöyle konuştu:

''Şu anda hükümetlerin performansı büyüme, kişi başına düşen milli gelir, işsizlik oranıyla ölçülüyor. Bu performans ölçülerinden hiçbirisi aslında o ülkenin geleceği ile ilgili bir şey söylemiyor. Hükümetler, kısa vadeli performans göstergelerini daha ön planda tutup, gelecekle ilgili konularda pek de çaba göstermeyebiliyorlar.

Rapor, bir bakıma hükümetlerin bu konudaki çabalarını analitik bir şekilde ölçen ve sayılarla ifade edilir şekilde bir endekse dönüştüren bir performans kriteri geliştirmeli diyor. Bunla ilgili BM içinde bir mekanizma oluşturularak, her yıl o ülkenin, o ülkenin hükümetinin bu konularla ilgili ne kadar çaba gösterdiğinin bir notu olacak ve bu da yayımlanacak. Dolayısıyla o ülkenin halkı, ya da dışarıdan o ülkeyi değerlendirenler, o ülkenin çevreyle ilgili, sürdürülebilirlikle ilgili çabalarının ne derece faydalı olduğunu, hangi aşamada olduğunu verilen notla bir bakıma ölçmüş olacaklar.

Hükümetlerin performansı değerlendirilirken, sadece büyüme değil, sadece kişi başına düşen milli gelir değil, sadece işsizlik oranı değil, aynı zamanda 'peki sen gelecek nesiller için ne yaptın' bunun da bir karnesi olacak.''

Bunların gerçekleştirilmesi için kurumsal yapının güçlendirilmesinin önemli olduğunu belirten Babacan, hükümetlerin, kuralları iyi yönetişimi, bireylerin bilgiye erişim hakkını, karar alma süreçlerine katılımı ve adalete eşit erişimi garanti altına alması gerektiğini kaydetti.

Hükümetlerin ve parlamentoların, evrensel sürdürülebilir kalkınma hedefleri üzerinde mutlaka anlaşması gerektiğini ifade eden Babacan, hükümetlerin BM çatısı altında bir küresel sürdürülebilir kalkınma konseyi oluşturulması konusunun da değerlendirilmesini istediklerini söyledi.

ETİKETLER: ekonomi kurum
http://www.yapi.com.tr/haberler/babacan-bm-kuresel-surdurulebilirlik-raporunu-acikladi_90865.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!