Avrupa 'Tadilat' Başkenti
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Ajansı Genel Sekreteri Eyüp Özgüç, AKB Yürütme Kurulu Başkanı Nuri M. Çolakoğlu ve Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul İl Müdürü, AKB Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili, önceki akşam özel bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Üçlü önümüzdeki iki yılın İstanbul 2010 AKB kültür ve sanat
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Ajansı Genel Sekreteri Eyüp Özgüç, AKB Yürütme Kurulu Başkanı Nuri M. Çolakoğlu ve Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul İl Müdürü, AKB Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili, önceki akşam özel bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Üçlü önümüzdeki iki yılın İstanbul 2010 AKB kültür ve sanat projelerini 24 Kasım'dan itibaren, 10 ayrı artistik proje yönetmeni eşliğinde yapılacak bir 'anons maratonu' ile kamuoyuna açıklayacaklarını ilan etti. Çolakoğlu, Özgüç ve Bilgili, bu dört gün zarfında önce kültür - sanat camiası, ardından müstakbel proje sponsorları, daha sonra reklam sektörünün aktörleri ve en son olarak ise, Türkiye'de faaliyet gösteren dış kaynaklı kültür merkezlerinin temsilcilerinin, 2009 yılı bütçesi 805 milyon 156 bin YTL'ye erişen İstanbul 2010 proje ve etkinlik takvimini bu sunumlar ile ajandalarına kaydedeceklerini belirtti. "Gucci yok, mandal var" Çolakoğlu, yüzde yetmişi restorasyon projeleri, yüzde otuzu ise kültür sanat faaliyetlerine ayrılan onlarca proje adına hem heyecanlı, hem de tedirgin. Heyecanlı, çünkü kentsel uygulamalar, kültürel miras ve turizm ve tanıtım başlığı altında sunulacak onlarca proje arasında adeta yok, yok. Çolakoğlu tedirgin, çünkü kendisinin "tut şunun ucunu, döşeyelim abi," reklam sloganına referansla belirttiği biçimde, İstanbul 2010 projesinin başarılı olması için bilhassa İstanbulluların projelere aktif katılım ve desteği, maddi katkının önüne geçecek bir hayatiyet taşıyor. Bu yüzden de, İstanbul 2010'un ilk kampanyası, aktör Haluk Bilginer'in davetkar sesiyle, Sahne Senin İstanbul diye TV'lerde yankılanıyor. Kültür Bakanlığı mensubu Bilgili de, aynı kaygıyı taşıyarak şunu belirtiyor: "Bu şehri, bu şehirde yaşayanlarla tanıştırabilirsek, en büyük kazancı elde etmiş olacağız." İstanbul 2010 AKB Genel Sekreteri Özgüç ise, konuyu farklı bir eleştiriyle perçinliyor: "İstanbul'u yıllarca ekonomik rant alanı haline getirirken, aslında elimizdeki en büyük değeri kaybettiğimizin farkında olmamışız. Türkiye gibi yalnız ve hızlı büyüyen ülkeler bazen bunun farkında olamayabiliyor. Ama biz tarihi yarımadada hala çerçöp, mandal, çamaşır ipi satıyoruz. Oraya bir Gucci, bir Prada'yı getiremiyoruz. Tarihin içinde, bir açıkhava müzesindeyiz ama bunun farkında değiliz." Özgüç ayrıca dev bir Depo - Müze projesinin Büyükçekmece'de 35 bin dönümlük bir alana kurulacağına işaret ediyor. Tek merkezde toplanacak bir devasa müzeler deposu halini alacak olan bu proje, İstanbul'da depolama ve koruma sıkıntısı yaşayan tüm müzelerin arşiv ve bakım faaliyetlerini kapsayacak. Bilgi ve katılım için: www.istanbul2010.org
Atatürk 'kültür ekranı' geliyor Tabanlıoğlu Mimarlık ofisi imzalı ücretsiz mimari projesi Atatürk Kültür Merkezi, Anıtlar Kurulu'nda imzaya sunulmuş durumda olan ve Kültür Bakanlığı'nın da onayından geçmesi beklenen 2010 projeleri arasında belki de en fazla merak edileni. Yeni tasarımı önceki gün ilk kez açıklanan merkezin güçlendirme ve statik projeleri hazır. Bürokratik süreç aşıldıktan sonra AKM'nin 2009'un ilk ayında resmen restore edilmeye başlanması öngörülüyor. Proje kapsamında AKM'nin ön cephesinin devasa ince bir LED cam ile kaplanarak, istendiği takdirde içerinin dışarıyı, dışarısının ise içeriyi görebileceği bir tasarıma ulaşılması amaçlanıyor. Bu sayede yapıdaki etkinliklerin 'canlı yayını' veya türlü görsel sunumlar, Taksim'e yapılabilecek. Arkasındaki atıl bale stüdyosunun restorana dönüştürüleceği AKM'de, üst kat yine güncel sanat ve plastik sanatlara ayrılacak. Yapıda, bale stüdyosunun altında bulunan boya atölyesi ise, prova alanları olarak kullanılacak. 17 yıllık büyük iskeleye veda "İstanbul'un çok ciddi bir altyapı sorunu var," diyen Özgüç, Çolakoğlu ve Bilgili'nin anlattıklarına göre, 'acil durum' eylem planı kapsamında, 17 yıldır Ayasofya'nın içinde adeta kendi kendine bir güncel sanat eserine dönüşmüş vaziyette duran dev iskele, İstanbul 2010 faaliyetleri kapsamında önümüzdeki üç ay içinde mekandan taşınacak. Buna göre, 2009 yazından itibaren, Ayasofya'nın kubbesinin yeniden görülmesi mümkün olabilecek. Topkapı'ya 2 milyon 700 bin YTL'lik destek Topkapı Sarayı deprem güçlendirme sistemi, İstanbul 2010 ajandasında. Sarayda rölöve çalışmaları yapılıyor ve bir aya kadar da tamamlanacak. Saraydaki Çin ve Japon porselenleri koleksiyonu, 1999 depreminden sonra gazete kağıtlarına sarılı duralit ahşap kontraplakların içinde, mutfağın bodrumunda 'korunmaya çalışılmış.' Yalnızca bu kısmının onarım ve bakım bütçesi 2 milyon 700 bin YTL tutan ve İngiliz bir firmanın imzasıyla yapılan iyileştirmeler kapsamında 2009'da tamamlanacak Sur-i Sultani iyileştirme çalışmalarıyla, Topkapı Sarayı'na yeniden sahip çıkılabilecek. Saray alanındaki Zührevi Hastalıklar Hastanesi ve Matbaacılık Meslek Lisesi ile askeriyenin de bölgeden tahliyesi gündeme gelmiş durumda.
Da Vinci'nin Sütlüce Köprüsü Rönesans dehası Leonardo da Vinci'nin tasarımını yaptığı, ancak hayata geçirilemiş olan Haliç - Sütlüce yaya köprüsü projesinin de, 2010'a dek inşa edilmesi öngörülüyor. 240 metrelik köprünün bir benzeri daha önce Norveç kentinde inşa edilmiş, ancak Leonardo Da Vinci tasarımı asıl olarak Osmanlı döneminde İstanbul için üretmişti. İstanbul besteleri İstanbul 2010 etkinlikleri bünyesinde, çağdaş kuzeyli besteci Arvo Part'a, İstanbul temalı bir beste siparişi verilmiş. Part, eseri 'Yaşamboyu Başarı' ödülü alacağı Uluslararası İstanbul Müzik Festivali'nde icra edecek. Öte yandan, Fazıl Say'ın Dortmund'dan kendisine sipariş edilen bestesi de, yine İstanbul ile ilgili . Bu kapsamda yakın tarihte Brüksel'de, 3 Aralık akşamı çok özel bir konser var. Konserde dokuz ayrı toplum ve ülkeden piyanistler yer alacak. Koolhaas devrede İstanbul 2010'un takviminin önemli bir hamlesi, kentsel uygulamalar başlığı altında sunulacak olan, Theodosius Limanı Arkeo-Polis ve Yenikapı Transfer Noktası Projesi. Projenin ilk aşaması, çok işlevli kamusal alanlar üzerine tecrübeli güncel mimarlık yıldızı Rem Koolhaas'ın masterplan çalışmasını öngörecek. Bu sayede, bölgenin İstanbul Müzesi başlığıyla, güncel, cam ve çelikten mamul şeffaf bir açıkhava müze kompleksine, bir tür arkeoloji parkına dönüşümü sağlanacak.
Diğer projeler Arkeoloji Müzesi Darphane'ye doğru İstanbul 2010 AKB Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Çolakoğlu'nun verdiği bilgiye göre, Tarih Vakfı'nın boşalttığı Darphane-i Amire Binaları da, Arkeoloji Müzesi'nin kapsamında kullanıma ve teşhire açılacak. Bu bölge, Önasya Arkeolojisi temelli bir şekilde, bir kısmı saraya, bir kısmı müzeye dahil bir kompleks haline dönüştürülecek. Süleymaniye'nin geçmişine övgü Süleymaniye Camii çevresinde, çoğunlukla rant kaygısıyla dikilmiş kötü yapılar veya otoparklar, yerlerini İstanbul 2010 projesi bünyesinde "İstanbul'u İstanbul yapan evler" olarak tarif edilen eski konakların yeni hallerine bırakacak. Mimari projesinde Kiptaş'ın imzasının bulunduğu proje, şu anda yarı yarıya ortaklıkla, bu eski konakların tümünün, rölöveleri üzerinden yeniden üretimi ve kötü durumda olanların ise iyileştirilmesini amaçlıyor. Resim Heykel Müzesi de gidici İstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nin geleceği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mimar Kadir Topbaş'ın Hasköy tersane bölgesinde müzeye bir alan tahsis etmesi gerçekleşecek olursa, yeni bir döneme girecek. Teklif edilen 15 bin metrekarelik bir yapı ile, Atatürk'ün emriyle 1937'de Dolmabahçe Sarayı veliaht dairesinde yer alan, ancak depolarında sergilenmeyi bekleyen 12 bin civarındaki 'Türkiye sanat tarihi' ürünü, izleyicilerle buluşabilecek. Ancak müze idaresiyle yükümlü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, yapının Tophane-i Amire Kültür Merkezi yakınındaki 'usta mektebi'ne naklinden yana tavır almış görünüyor. |