b>İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur, İstanbul'da gelecekte olabilecek su sıkıntısına karşı tedbirler aldıklarını belirterek, ''İstanbul'da 1 milyon 150 bin metre küp su arıtacak ileri biyolojik arıtma tesisini ihale ettik. Gelecekte olabilecek su sıkıntısına karşı arıtılan bu suları sanayide ve sulamada kullanabileceğiz'' dedi.
Çodur, İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranının yüzde 55 olduğunu ve 474 milyon metre küp su bulunduğunu, kente günde 2 milyon su verdiklerini, bu suyun sadece barajlardan değil, Istrancalar ile Yeşilçay regülatöründen de sağlandığını bildirdi.
DSİ'den 2 yıl önce devraldıkları Yeşilçay regülatöründen günde 800 bin metre küp su verdiklerini ifade eden Çodur, ''İstanbul'un 3'te bir tüketimini oradan veriyoruz. Dolayısıyla bizim barajlarımızdaki su miktarı tüketime paralel azalmıyor. Her gün kente 2 milyon metre küp su verirken, barajlarımızda azalan su miktarı sadece 100 bin metre küp. Bu demektir ki, gelen sular bizim bayağı ihtiyacımızı karşılıyor. Daha uzun süre de karşılayacak'' diye konuştu.
"İleri Biyolojik Arıtma"
Dursun Ali Çodur, bunun yanı sıra mutlaka yağmur yağacağını, hiçbir zaman sıfır yağmurun söz konusu olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Dolayısıyla bizim su sıkıntımız yok. Biz bu sene su sıkıntısı telaşı içinde değiliz. Ancak her ihtimale karşı ekstra tedbirler alıyoruz. Geleceğe yönelik olarak bu sene 1 milyon 150 bin metre küplük atık su arıtacak ileri biyolojik arıtma tesisi ihale ettik. İnşaatına bu sene başlıyoruz. Bu atık suların geri dönüşümü demektir. Buradan çıkan suları, ileri biyolojik arıtmadan geçirdikten sonra sulamada, sanayide rahat rahat kullanabileceğiz. Çok mecbur kalırsak, ileri yıllarda bu suyu bir kez daha ileri arıtmadan geçirerek içme suyunda bile kullanabiliriz. Ama şu anda buna ihtiyacımız yok. Böyle bir şey düşünmüyoruz.''
"Yer Altı Suları Araştırması"
Çodur, bunun dışında yer altı sularıyla ilgili de ileriye dönük araştırmalar yaptıklarını kaydetti.
Yer altına sızan suların Karadeniz kıyılarında Istrancaların olduğu kesimde denizin içinden çıktığı şeklinde tespit yaptıklarını dile getiren Çodur, İstanbul Üniversitesi ile bu suların tespit edilerek ileriki yıllarda alınıp değerlendirilmesi konusunda proje geliştireceklerini söyledi.
Çodur, şu anda yabancı bilim adamlarıyla birlikte bu çalışmayı yürütecek İstanbul Üniversitesi'nin hazırlık yaptığını, kendilerine işin süresi ve parasal boyutuyla ilgili teklif sunacaklarını, teklifin onayının ardından çalışmaların başlayacağını bildirdi.
Su sıkıntısıyla ilgili en son başvuracakları metotlardan bir tanesinin de deniz suyunun tuzluluktan arındırılarak yeniden kullanılması olduğunu belirten Çodur, ''Çok çaresiz kalırsak bu metoda başvururuz. Bu da alternatiflerimiz arasında'' dedi.
"Bu Yıl Çok Ekstrem Kuraklık Oldu"
İSKİ Genel Müdürü Çodur, küresel ısınmanın etkilerine göre İstanbul'u susuz bırakmamak için her türlü tedbiri düşündüklerini ve ön hazırlıklarını yaptıklarını ifade ederek, ''İstanbul'da havzaları koruyabilirsek, 2040'a kadar kent su sıkıntısı ile karşılaşmaz'' diye konuştu.
Çodur, kuraklığın önümüzdeki yıl da devam etmesi halinde sıkıntı olabileceğine işaret ederek, şunları kaydetti:
''Ama öyle bir şey yok. Bu sene çok ekstrem bir durum. Yani sadece küresel ısınmayla ilgili değil. El Nino ve diğer bir olumsuz atmosfer olayının bir araya gelmesinden kaynaklanan çok ekstrem bir durum var bu yıl. Küresel ısınma nihayetinde yılda 0.2 derecelik bir ısınma. Onun getireceği kuraklık sınırlı. Birden bire bıçak gibi bir senede bu kadar kuraklık dediğiniz zaman, seneye kupkuru demektir. Öyle bir şey beklemiyoruz. Bilimsel olarak da böyle bir ihtimal yok.''
|