Arkeoloji Dünyasında Tartışma
Geçmiş yıllardan farklı olarak bu yıl ilk kez 2008 başvurularını, bakanlığa bağlı kurulan “Değerlendirme Komisyonu’nun” incelediği açıklandı. Başvuru yapan heyetlerin bilimsel yeterliliğinin değerlendirilmesi açısından önemli bir gelişme olduğu kabul edilmekle birlikte, söz konusu Değerlendirme Komisyonu’nun kuruluş aşamasında üniversitelerin
Türkiye’de yeni mevsim arkeolojik kazı ve yüzey araştırmaları tartışmalı başladı. Türk ve yabancı bilim heyetlerinin 2008 yılı için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yaptıkları başvurulardan bazıları, bu yıl ilk kez ‘gayri resmi’ olarak kurulan “Değerlendirme Komisyonu’nca (Bilim Kurulu)” irdelendikten ve bilimsel nedenleri açıklanmadan reddedildi. Dünyada en çok arkeolojik kazı ve araştırmaların yapıldığı Türkiye’de, arkeoloji heyetleri, her yılın aralık ayı sonuna kadar yeni yılın kazı, araştırma, onarım programları ile heyet üyelerinin listesini Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bildiriyorlar. Genel müdürlük, yasaların öngördüğü incelemeleri yaptıktan sonra arkeolojik kazı heyetlerinin “yıllık izinlerini” Bakanlar Kurulu’nun kararına sunuyor. Kurulun yasal dayanağı yok Geçmiş yıllardan farklı olarak bu yıl ilk kez 2008 başvurularını, bakanlığa bağlı kurulan “Değerlendirme Komisyonu’nun” incelediği açıklandı. Başvuru yapan heyetlerin bilimsel yeterliliğinin değerlendirilmesi açısından önemli bir gelişme olduğu kabul edilmekle birlikte, söz konusu Değerlendirme Komisyonu’nun kuruluş aşamasında üniversitelerin arkeoloji bölümlerine danışılmadığı ve öneri alınmadığı, ayrıca bu kurulun varlığının “herhangi bir yasal dayanağının bulunmadığı” vurgulanıyor. Başvuruları, alışılmış uygulamanın dışında böyle bir komisyonca reddedilenlerin tepkisi kadar, bu komisyonun hangi yetkinlik ölçütlerine göre belirlendiğinin bilinmezliği kazı iznini alan arkeoloji heyetlerini de rahatsız ediyor. Arkeoloji çevrelerince komisyonun kuruluşundan, kararlarına uzanan sürecin yeterince saydam olmadığı vurgulanıyor. Komisyonun “kabul” ya da “ret” kararı almasındaki ölçütlerin bilinmezliği de “keyfilik” olgusunu gündeme getiriyor. Bazı saygın bilim kurumlarının temsilcileri de rahatsızlıklarını ilekmek istedikleri Kültür ve Turizm Bakanı’yla görüşme olanağını bulamadıklarını belirtiyorlar. Mayıs ayı sonunda Ankara’da DTCF’de gerçekleştirilen “30. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu”nda böyle bir komisyonun açıklanması tatsız bir sürpriz olarak yorumlanıyor. Özerk arkeoloji enstitüsü kurulmalı Sempozyumun kapanışında Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Abdullah Kocapınar komisyonun kuruluşunu özetle şöyle açıklamıştı: “Başvuruların yürürlükteki mevzuata olduğu kadar, bilimsel ölçütlere de uygunluğunun değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenle, yeni bir değerlendirme komisyonu oluşturulmasının, söz konusu komisyonda ilgili bilim dallarından uzman akademisyenlerin de yer almasının faydalı olacağı mütalaa edilmiştir. 2008 izinlerinde bu komisyonun değerlendirmeleri dikkate alındı.” Türk arkeoloji dünyasının saygın temsilcileri ‘yasal dayanağı olmayan böyle bir değerlendirme komisyonunun’ yerine, Türkiye’de de temsilcilikleri ve araştırma merkezleri bulunan Alman, İngiliz, Amerikan, Fransız, Avusturya, Hollanda’da olduğu gibi Türkiye’de de ‘özerk bir Türk arkeoloji enstitüsünün’ kurulmasını öneriyorlar. |