“Arı Stüdyosu Değil, Temsil Ettiği Değerler Yıkılmak İsteniyor “
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nde Arı ve Orkut stüdyolarının bulunduğu alana ilişkin oy çokluğu ile kabul edilen plan değişikliğine Mimarlar Odası Ankara Şubesi sert tepki gösterdi. Mimarlar kararı yargıya taşıyacak.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, daha önce kat karşılığı inşaat ile gündeme gelen TRT Arı stüdyolarının ve Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Tesisleri'nin bulunduğu alandaki yapıların yıkılarak yerine karma kullanımlı rant odaklı projenin yapılmasına olanak sağlayan meclis kararına ilişkin açıklama yaptı. Tezcan Karakuş Candan, “ardı arkası kesilmeyen bu yıkımlar sadece bir binanın yıkımı değildir. Sistematik bir yıkım sürecinin bir parçasıdır. Rant ekonomisi ve Cumhuriyetle hesaplaşmanın mekansallığını ifade eden ülkedeki sembol binaların yıkımı süreci şimdide , bir dönem Ankaralılar arasında ‘Ortadoğu ve Balkanların en iyi sineması’ sloganıyla bilinen, pastanesi ve iç mimarisiyle başkentlilerin sembol mekanlarından olan, daha sonra TRT tarafından ‘Arı Stüdyoları’ olarak kullanılan Arı Sineması yerleşkesine gelmiştir” dedi.
“Her yıkılan binada Cumhuriyet değerleri yara alıyor” Candan, bu sürecin ülkedeki yaşanan süreçten farklı olmadığını ifade ederek şöyle devam etti: “Bugün ülkede ciddi bir yıkım süreci vardır. Hukuksal değerler alt üst edilmiş, hukuk yıkılmıştır. Anayasal görevler ihlal edilmiştir. Hukuksal olarak, mekânsal olarak yaşanan bu süreçler birbirlerinden ayrı değildir. Bugün Cumhuriyetin sembol binalarının yıkımı sürecini, sadece bir binanın yıkımı olarak ele alamayız. Her yıkılan binada Cumhuriyet değerleri yara alıyor. Hukuk devletinin alt üst edildiği bu süreci Cumhuriyetle hesaplaşma, hukuk devletinin sona ermesi, yeni otoriter rejimin kurumsallaşması olarak görüp ona göre yeni mücadele yönetmeleri geliştirmek kaçınılmazdır. Hukuk devleti çerçevesinde verdiğimiz kentsel mekânsal mücadele süreci, artık Cumhuriyet değerleri ve yeni bir hukukun inşası sürecine vazgeçilmez parçasıdır. Cumhuriyetle birlikte kazandığımız tebaadan yurttaşlığa geçiş süreci mücadelenin ana odak noktasıdır. Bu süreçte bu ülkenin yurttaşları olarak yıkılmak istenen her değeri, her mekânı savunmak Cumhuriyeti ve laikliği savunmaktır, bunu böyle yapacağız. Önümüzdeki günler, binalarla birlikte anıtların yıkılmak istendiği, kamusal alanların sosyal yaşamın yasaklamalarla yok edildiği, kentsel yaşamın otoriter ve rantçı bir bakış açısıyla radikal olarak şekilleneceği günlere gebedir.” “Bu yıkımlarla birlikte uzun süredir kentsel mekânda gördüğümüz, kurumsallaşma süreci, sadece mimarlık ve kentleşme alanında değildir” diyen Candan, şunları söyledi: “Arı Stüdyosu’nun, İller Bankası Binası’nın yıkılmak istenmesini bu bütünlükte kavramalıyız. Bu yıkımların yerine yapılanlar otoriter, rantçı rejimin kurumsallaşması olarak okunmalıdır. Yıkımlara karşı mücadele topyekündür. Ankara’da değil ülkenin her yanında, gündeme gelen Cumhuriyet döneminin binalarının, stadyumlarının yıkılmak istenmesi ve yıkılması tekil örnekler değildir. Çağdaş yaşamın sosyal mekanları olan kültür merkezleri sinema salonları, stadyumların yıkımlarla gündem gelmesi, heykellere saldırı, Opera binasının satışa çıkartılması hepimizin geleceği için önemli mesajlar vermektedir. Bunun adı, Cumhuriyetle hesaplaşan otoriter ve baskıcı rejimin yapılı çevredeki estirdiği faşizmdir. Böyle görmez isek, tek tek binaları yıkılmaktan kurtarmak zorlaşacak. Arı sinemasında da, İler Bankasında da, İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezinde, Bursa’da, Adana’da, Antep’de ve ülkenin her yanında yıkılmak istenen Cumhuriyet dönemi mimari eserlerinin yıkımına karşı direneceğiz.”
|