Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Ankara’da Meydan Yok Kavşak Var

Ertuğrul Günay, Başkent’te meydan olmadığını, sadece "kavşakların bulunduğunu" belirterek, "Müslüman Türk toplumunda agorafobi vardır. Meydan ne kadar büyük olursa o kadar ahali toplanabilir, ne kadar ahali toplanırsa o kadar devlet için tehdit olabilir diye" dedi.

Hürriyet Gazetesi
Ankara’da Meydan Yok Kavşak Var

ültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Başkent’te meydan olmadığını, sadece "kavşakların bulunduğunu" belirterek, "Müslüman Türk toplumunda agorafobi vardır. Meydan ne kadar büyük olursa o kadar ahali toplanabilir, ne kadar ahali toplanırsa o kadar devlet için tehdit olabilir diye" dedi.

Mevcut meydanları muhafaza edemedik, Tandoğan Meydanı’nı, Kızılay Meydanı’nı. Bizde bir agorafobi mi var?

- Bizde gelenek olarak vardır. Müslüman Türk toplumunda agorafobi vardır. Meydan ne kadar büyük olursa o kadar ahali toplanabilir, ne kadar ahali toplanırsa o kadar devlet için tehdit olabilir diye. Küçücük cami avluları dışında eski şehirlerimizde de çok fazla meydan yoktur. Cumhuriyette de aynı şekilde, aynı korkuyla devam ettirilmesi veya korkunun bilinçaltımıza yerleşmiş olması çok vahim gerçekten. Kızılay’ı hatırlıyorum, bugün iş merkezinin olduğu yerde iki katlı bahçe içinde bir Kızılay binası vardı. Ankara’da o Kızılay’dan Çankaya’ya giden yolda, solda pastaneler ve kafeler vardı. Yine Sıhhiye’den Kızılay’a kadar giden yolda da iki üç dört katlı, iş merkezi de olsa mütevazı binalar vardı. Binaların seviyesi düşük olunca caddeler daha geniş gözüküyordu. Yapılar yükseldi, caddeler bugün birer koridora, tünele döndü. Ve Kızılay’da şimdi devasa, meydanda yürüyenlerin üzerine gelen, bir çirkin yapı var. Karşıda ne idüğü belirsiz bir gökdelen var. Öbür tarafta yine öyle bir yapı var. Bir tek Güvenpark, o da kıstırılmış vaziyette. Sürekli küçülen ve kötü kullanılan bir Güvenpark. Halbuki, Kızılay bütün çepeçevresi açık bir meydan olabilirdi. Büyütülmesi yerine küçültülmesine dönük şeyler yapıldı. Ve şu anda, Ankara’da sadece kavşaklar var meydan yok. Kızılay sadece bir kavşaktır, Tandoğan bir kavşaktır, Kurtuluş bir kavşaktır. Çankaya’da yukarıda küçük bir kavşak var Atakule’nin önünde. Ankara’da meydan yok.

Nazarlık asar gibi heykel olmaz

Var olan meydancıklardaki heykelleri yeterli buluyor musunuz?

- Ankara’da heykel de yok. Ulus’taki Atatürk’ün o güzel heykeli Zafer Meydanı’nda, ki meydan da yok, refüjde. Atatürk’ün o güzelim heykelinin koca bir meydan içinde olmasını arzu ederim, refüjün içinde Atatürk heykeli var. Refüjde Atatürk heykeli olur mu? Atatürk’ün Kızılay Meydanı’nda, Meclis’in önünde belki, çok daha özel ve güzel bir yerde olması lazım. Doğru düzgün Atatürk heykeli de yok. Atatürk’ü bu kadar yücelten bir milletin Atatürk konusunda bu kadar ufuksuz olması da bağışlanamaz. Çok kötü Atatürk heykelleri var. Bir tane Mithatpaşa Caddesi’nde SSK’nın önünde var. Bir "çirkin Atatürk heykeli özel örneğidir." Ve birisi onu oraya koymuş kaldırmak konusunda da biz telif, eser hakları sahibi nedeniyle sıkıntı çekiyoruz. Koyan da biz değiliz, kurum. Basına da kötü bir heykel örneği olarak yansıdı buna rağmen kurumdan da bir ses gelmiyor. Kurumdan bize, "Biz bunu kaldıralım, bize güzel bir Atatürk heykeli verin" diyen de yok. Zaten meydan olmayan bir binanın köşesine neden öyle bir heykel konulur, onu da anlamış değilim. Heykel bir çevreyle, uyum içinde güzel. Bir binanın dibine, köşesine filan konulmaz ki. Binanın duvarına nazarlık asar gibi heykel olmaz. Ben Atatürk heykellerinin çok görkemli, çok gösterişli, hem heykelin kendisinin güzel, hem çevre düzenlemesinin güzel olmasını istiyorum. İstanbul’da da Taksim dışında benim hatırladığım güzel bir Atatürk heykeli yok. Bir Fatih heykeli de yok. İstanbul’da doğru düzgün bir Kanuni yok, bir Mimar Sinan yok.

Başkanların estetik kaygısı yok

Ankara’yı 13 yıldır yöneten belediye başkanı ilk göreve geldiğinde ’Tükürürüm böyle sanatın içine’ diyerek bir heykeli kaldırmıştı. O günden bugüne de Ankara’ya hatırlanır bir heykel konulmadı.

Keçi heykelleri koyuyorlar. Bir de Dikmen’de Atatürk’ün Ankara’ya gelişiyle ilgili bir parkta heykel düzenlemesi var. Orada bir müstehcen olma ve olmama tartışması olmuştu. Başkanın ağzından çıktı. Heykel düşmanı olduğunu düşünmüyorum. Orada bir sürçü lisan oldu galiba. Ama itiraf edelim ki Ankara’da ben öyle bir heykel merakı olan, bir meydan düzenleme, estetik kaygısı olan bir belediye başkanı hatırlamıyorum. Eğer 40-50 yıldır estetik kaygısı olan belediye başkanları geLseydi, Ankara bu halde olmazdı. Ankara’da yeniden düzenlenmeye çalışılan bir Gençlik Parkı var Atatürk’ün sağlığından kalan, bir de Atatürk’ün ölümünün bile Ankara’ya bir katkısı olmuş, Anıtkabir’in etrafında yeşil alan var o kadar.

İsmet Paşa’nın evinin bahçesine bu memlekette apartman yapılmış. İsmet Paşa’nın yürüyüş yaptığı, bir tarihsel, anıtsal mekan sayılan yere, apartman yapılmış, rant merkezi haline getirilmiş. Çankaya Köşkü’ne tepeden bakacak şekilde bir kule yapılmış. Bu dünyanın hiçbir yerinde olmaz. Çankaya Köşkü’nün bahçesine dürbünle bakılabilecek bir kule yapılmaz hiçbir yerde. Cumhurbaşkanlarından bir tanesi fabrika yapmak gerekse köşkün bahçesini veririm demişti. Böyle bir tarihsel mekan duyarsızlığı bizim devletimizin tepelerine kadar tırmandı bir ara.

Heykel için meydan arıyorum

Ben Ankara’nın var olan meydanlarının bile bir takım heykellerle, rölyeflerle süslenmesinden yanayım. Bizim Güzel Sanatlar’ın geçmişten bu yana yapmış olduğu heykel çalışmaları var. Şu anda Güzel Sanatlar’ın bahçesinde Adnan Saygun’un, Nazım Hikmet’in, Mehmet Akif’in, Necip Fazıl’ın, Abidin Dino’nun, buna benzer sanatçıların yapılmış heykelleri var. O bahçeye serpiştirilmiş. Bunların birkaç tanesini Ankara’da değerlendirmek istiyorum. Ankara’da bunları değerlendirebileceğim meydan bulamıyorum. Kurtuluş Meydanı’nı hayal ettim, Mehmet Akif’in evine yakın olduğu için, Büyükşehir Belediye Başkanı ile paylaştım, orada bir kavşak düzenlemesi yapacaklarını söyledi. Meydan arıyorum.

Altındağ Belediyesi ile bir uyumlu çalışmamız var. Ondan rica ettim. Bir yer bulmaya çalışıyoruz ama hem meydan yok, hem bu işin bir gönüllüsü yok.

Yerel yönetimler de bu konuda pek istekli davranmıyorlar.

- İstekli davransalar, bulunur zaten. Ben hem Türkiye’nin hem Ankara’nın bu dönem içerisinde meydanlarının heykellerle, rölyeflerle süslenmesi konusunda bir gayreti takip edeceğim ama ne kadar bu konuda istekli bulacağız bakalım.

Altındağ’dan ders alsınlar

Altındağ’da sokak düzenlemeleri var.

- Evet bir sokak sağlıklaştırması yapılıyor. Belediye o konuda çok gayretli. Ben de çok sevgiyle takip ediyorum. Aynı şekilde Tacettin Dergahı’nın çevresinde düzenlemeler var. Bir takım kamulaştırmalar yapıldı, park alanları açıldı. Tarihe saygıyı ilk kez çağrıştıracak bir adım atıldı. Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden biri orada. Yıllardan beri Tacettin Dergahı bakımsız duruyordu. O yüzden Altındağ Belediyesi de önemli bir eksiğimizi gidermeye çalışıyor.

Bunu diğer ilçelere de yaygınlaştırma konusunda Kültür Bakanlığı’nın bir koordinasyonu olabilir mi?

- Habire bunu anlatıp övüyoruz, herkes de bundan bir ders çıkaracaktır herhalde. Destek de veriyoruz. Şuna inanıyorum, yapılan iyi bir şey mutlaka çevresine yansıma yapıyor. Beypazarı’nda yapılan çalışmalar şimdi Ayaş’a sıçradı. Bu Altındağ’da yapılanlar, tarihsel mekanın iyileştirilmesi çalışmaları kaçınılmaz olarak öteki ilçelerde de bazı yansımalar yapacaktır. Ama bazılarında tarih kalmamış, koruyacakları tarih kalmamış. Ben Çankaya’ya bakıyorum, vahim durumda.

Bu kente ufuklu başkan gelmemiş

Gerçek içten bir sevgi ve saygıyla rahmetli Atatürk’ü anıyorum. Ondan başka kimse, alınmasın, gücenmesin ama ufuklu ne bir başbakan, ne devlet başkanı, ne belediye başkanı gelmiş. Ve bundan hayret duyuyorum. Ve bu insanlar İsmet Paşa’dan alarak sonuncuya kadar getiriniz, iyi kötü dünya görmüşler, Avrupa’yı görmüşler, iyi kötü öğrenciliklerinde başka başkentlerin ne olduğunu görmüşler, kentlerin nasıl kurulduğunu görmüşler. Ankara’da böyle herkes bir araziyi tutmuş, oraya bir işhanı yapmış. Doğudan batıya ve kuzeyden güneye Ankara’nın birer hattı var. İkinci alternatif hat yok. İkinci bir ulaşım güzergahı yok. Düşünebiliyor musunuz bu nasıl dehşet verici bir şey. Ve burası en fazla 70 yıllık bir kent.

Park değil bahçe uzantısı

Son 20 yılda Ankara, batı koridorunda, Batıkent ve Çayyolu yönünde büyüyor. Bu yeni yerleşim merkezlerinde de aynı ufuksuzluk devam ediyor. Orada da, koruluklar yok, 10 dakika içinde yürüyeceğiniz parklar yok. Bir parkın bir başından bir başına 150 adım. Park falan değil bunlar, bahçe uzantısı.

http://www.yapi.com.tr/haberler/ankarada-meydan-yok-kavsak-var_58895.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!