üresel ısınmayla birlikte kendisini hissettiren su sıkıntısına karşı sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimler çeşitli kampanyalar düzenleniyor. Halkın yoğun olarak bulunduğu alanlara, "Su hayattır, suyuna sahip çık" afişleri asılıyor. Yapılan açıklamalar, sağlıklı ve ciddi planlamalar yapılmaması durumunda özellikle büyük kentlerin yakın bir gelecekte su sıkıntısıyla karşı karşıya kalacağı yönünde oluyor.
Tüm bu gelişmeler göz önündeyken İzmir'in içme suyu ihtiyacını karşılaması için planlanan Çamlı Barajı alanında işletilmek istenen altın madeni, 3.5 milyon nüfuslu bir kentin önünde "karabasan" gibi duruyor.
Bu yasama yılında yenilenen Büyükşehir Belediye Yasası'nın ardından Efemçukuru'nda söz sahibi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, sorumluluk sahibi olduğu alanda TÜPRAG tarafından işletilmek istenen altın madeni konusunda devre dışı bırakılmak isteniyor. Madenle ilgili hazırlanan ÇED raporu sürecinin hiçbir aşamasına dahil edilmeyen belediye yetkilileri bunun kabul edilemeyeceğini vurguluyor.
Tahtalı için risk
İlgili tüm yasalar, su kaynaklarının üzerinde maden faaliyetinin olamayacağı yönünde görüş belirtiyor. Ancak Efemçukuru'nda altın madenciliği yapmak isteyen TÜPRAG bu yasaları yok sayıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, Efemçukuru'nda yapımını planladığı Çamlı Barajı'nın yanı sıra aynı havzadaki Tahtalı Barajı'nın da, TÜPRAG yatırımları için risk oluşturması ardından merkezi hükümetin ilgili birimleri, Tahtalı Barajı'nı, Efemçukuru havzasından çıkaran düzenlemeyi yaptı. Yeni planlamaya göre baraj, havzanın sınır komşusu durumuna getirildi.
TÜPRAG'ın bölgedeki yatırımı önünde engel konumunda olan Çamlı Barajı ise İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, 2007 yatırım programında yer alıyor. Çamlı Barajı, projeyi büyükşehir belediyesinin üstlenmesinin hemen ardından DSİ'nin yatırım programından çıkarılmıştı. TÜPRAG yetkilileri şimdi bu gelişmeye dikkat çekerek, "DSİ'nin yatırım programında Çamlı Barajı diye bir proje yok" yönünde kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar. Hiçbir TÜPRAG yetkilisi "Çamlı Barajı, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yatırım programında" demiyor.
Bu gelişmeler yaşanırken İzmir'in günlük su ihtiyacının 600 bin metreküp olduğu raporlara yansıyor. İlin artan nüfusu, aldığı göçler ve gelişimi göz önünde alındığında bu oranın kısa bir süre sonra karşılanamayacağına dikkat çekiliyor. Bu amaçla İzmir Büyükşehir Belediyesi yakın bir süreç içerisinde, içme suyu anlamında yıllık 95 milyon metreküp kapasite artışı planlıyor.
Yetkililer, bunun için Çamlı, Bostanlı ve Değirmendere Barajı yapımının gecikmeksizin tamamlanması gerektiği konusunda birleşiyorlar. Her üç barajla ilgili ÇED raporu sürecinin devam ettiği belirtiliyor. ÇED raporlarının tamamlanmasının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin her üç barajın da yapımına başlayacağı vurgulanıyor.
Denetim yapılamıyor
Bu aşamada gözler içinde bulunduğu havzada altın madenciliği yapılmak istenen Çamlı Barajı'na odaklanıyor. TÜPRAG firması Efemçukuru'nda madencilik yapma konusundaki ısrarını sürdürüyor. Madenci firmanın, alanda yasal sorumluluğu gereği denetim yapmak isteyen İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerini dahi, maden sahasına yaklaştırmadığı savunuluyor.
Çevreciler gelişmelerin, 3.5 milyon nüfuslu İzmir'in içme suyu ihtiyacının önemli bölümünü karşılayacak Çamlı Barajı'nın, küresel sermayenin uzantısı olan bir şirketin rant elde etme istemi karşısında direnip direnemeyeceğini göstereceğini savunuyor. Konuyla ilgili yargı sürecini sürdüren EGEÇEP üyeleri, baraj üzerinde maden işletilemeyeceğine işaret ederek, "Efemçukuru'nda, ya İzmirliler ya da küresel sermaye kazanacak" diyor.
|