Akılcı Otel Çözümleri için Doğru Malzeme

Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM) düzenlenen “akılcı otel çözümleri” toplantısında otel projeleri tasarımında ve uygulamalarında karşılaşılan ihmaller tartışıldı. Toplantının açılış konuşmasını Saint-Gobain Rigips Alçı Genel Müdürü Mehmet Tunaman yaptı.

Mehmet Tunaman

“Otel tasarımı konusunda uzman mimar ihtiyacı”

Tunaman, dünya genelinde turizme yapılan yatırımların arttığını ifade ederek konuşmasına başladı. Turizmde rekabet arttıkça konfor ve hizmet kalitesinin geliştiğine vurgu yapan Tunaman, müşterilerin otelden beklentilerinin de buna paralel olarak değiştiğini söyledi. Otellerin, müşteri memnuniyetini maksimum düzeyde sağlamasının artık bir gereklilik olduğunu vurgulayan Tunaman, otel tasarımındaki detayların memnuniyeti sağlamada önem kazandığını belirtti. Bu durumun “otel tasarımı konusunda uzman mimar” ihtiyacı doğurduğunu vurgulayan Tunaman, otel  tasarımında düşünülmeyen detayların müşteri memnuniyetsizlikleri yaratacağını yineledi. Tunaman, tasarımdan ve uygulamadan kaynaklı problemlerin ek yatırımlar gibi pek çok maddi sonuçlara da yol açabileceğini sözlerine ekledi.

Werner Kopp

“Otellerde yaşanan en büyük sorun gürültü”

Tunaman’dan sonra söz alan SG Otel Segmenti Küresel Konsept Yöneticisi, Yüksek Mimar  Werner Kopp, konuşmasına, turizmin dünyada en hızlı büyüyen sektör olduğunu vurgulayarak başladı. Yapılan en son araştırmalara göre, Türkiye’nin dünyada en çok turist çeken 6. ülke olduğunu hatırlatan Kopp, Türkiye’nin turizmde yükselen bir trend gösterdiğini kaydetti. Değişen dünya ile beraber müşterilerin de otelden taleplerinin arttığını dile getiren Kopp, otellerin müşterileri için “2. ev” olmaya çalıştıklarını ifade etti. Otellerde yaşanan sorunlara değinen Kopp, bunların en başında gürültünün geldiğini bildirdi.  Müşterilerin otel odasından beklentilerini sıralayan Kopp, bunların en başında güvenlik, kötü kokmaması, gizlilik, ışık kontrolü ve iyi ses izolasyonunun getirdiği sessizlik olduğunu bildirdi. Gürültünün otelde kalan müşterileri nasıl etkileyeceğini görsel bir sunumla katılımcılara anlatan Kopp, yaşanan sıkıntıların otelin marka değerini de ciddi bir şekilde zedeleyeceğini ifade etti.   

John Nelson

Otel projelerinde ıslak mekan ve yangın güvenliği problemleri

Sunumunda öncelikle yangın güvenliği problemlerine değinen SG Küresel Pazarlama Yöneticisi John Nelson da, önceliğin insanların zarar görmeden tahliye edilmesi olduğunu söyledi. Olası bir yangın durumunda ateşin yayılmasını önlemek gerektiğine dikkat çeken Nelson, bunun da yangın dayanımı yüksek malzemeler ve sistem anlamına geldiğini kaydetti. Özellikle kaçış yollarında ve iç mekanlarda yüksek standartta yangın dayanımı sunan malzemeler kullanılmasının hayati öneminin altını çizen Nelson, bu anlamda alçı panellerin çok başarılı bir performans sergilediğini vurguladı. Malzemelerin yangın tepkimelerini ölçen standartların ülkelere göre farklılıklar gösterebildiğini anımsatan Nelson, ancak standartların ortaklaştırılması yönünde bazı çalışmalar yapıldığını da sözlerine ekledi. Nelson, olası bir yangının komşu binaları da etkilememesi için bazı yapısal önlemler alınmasının gerekliliğine de değinerek, binaların yangın dayanımının da dereceleri olduğunu söyledi ve burada binanın yaşının, türünün, yüksekliğinin, kullanılan malzemelerin belirleyici olduğunu ifade etti. Islak hacimler içinse "Doğru tasarımla doğru malzemeler buluşturulmalı" diyen Nelson, seçilen malzemelerin dayanıklılığının ve bakım maliyetlerinin de gözardı edilmemesi gerektiğini aktardı.

Y.Mimar Ayşe Hasol Erktin

"Her sorun akıllı bina teknolojisiyle çözülmez”

HAS Mimarlık Kurucu Ortağı Y. Mimar Ayşe Hasol Erktin, bugüne kadar hayata geçirdikleri otel projelerinde üç ana ilke üzerinde durduklarını söyledi. Erktin bu ilkeleri yenilikçilik, sürdürülebilirlilik ve çoklu uzmanlık olarak sıraladı.  “Her şey akıllı bina teknolojisiyle çözülmez” diyen Erktin, şöyle devam etti: “ Önce biz mimarlar akıllı tedbirler almalı, daha sonra teknolojinin sunduğu imkânlardan faydalanmalıyız.”

Otel projelerinde sürdürülebilirlilik konusuna değinen Erktin, “ Doğaya zarar vermeden, doğayla çatışmadan, tasarruflu ve kendine yeten projeler geliştirmeliyiz” dedi. Alçı levhaların doğayla dost olmasının yanında birçok avantaj sağladığını söyleyen Erktin, “ Alçı levhalar önemli oranda yer tasarrufu sağlıyor. Bunun yanında kolay uygulanıyor ve esnek bir yapıya sahip. Sökülebilir olması, farklı malzemelere uyumu ve yuvarlak form vermeye uygun yapısı ile işimizi kolaylaştırıyor ” dedi. 30 yıl önce uygulanan sistemlerle karşılaştırıldığında alçı levhaların önemli bir görev üstlendiğini söyleyen Erktin, “ Belki ilerde tek bir levha olur ve bizim işlev anlayışımızı anlayarak şekillenir. Böyle yeni teknolojiler için araştırmalara devam edilmeli” diye konuştu.