Bodrum Aspat antik bir yerleşke; 8.
yüzyıla ait Roma hamamı, limanı, dağın eteklerine yayılan kent kalıntısı ve
tepede yer alan Çıfıt Kalesi’yle geçmişin izlerini günümüze taşıyan bir kültür
merkezi. Kaynağı, denizle birleşen deresi ve kumsalıyla doğal güzellikleri
koruyan bir koy. Bu koyda bulunan sahil tesislerini işadamı Murat
Balkan işletiyor. Ancak bu tesisler tahmin ettiğiniz üzere modern bir
‘beach’ değil, sanat yapıtlarıyla taçlandırılmış potansiyel bir açıkhava
müzesi.
Bütün hikâye, takvimler 2002’yi gösterirken, Prof. Kıymet
Giray ve bir grup arkadaşının “öğrenimlerini ülkemizde tamamlamış genç
ressam ve heykeltıraşların yarının Türk sanatına katkıda bulunmasına olanak
sağlamak” amacıyla, ilk Uluslararası Resim ve Heykel Sempozyumu’nu düzenlemek
üzere işe koyulmasıyla başlıyor. İlk zamanlarda daha genç sanatçılarla çalışan
ekip, zamanla ustaları da dahil etmiş etkinliklere. Tamamen özel bir girişim
olan bu tasarıya katılan sanatçılarla bir belge imzalanıyor, yapıtlarının hiçbir
zaman satılmayacağı ve ‘Aspat Heykel Parkı ve Resim Müzesi’
yapıtları olarak korunacağına dair.
‘Halk çok memnun’
Tasarının hayata geçirildiği yıldan bu yana, birçok siyasi, kültürel ve
ekonomik değişime rağmen, bu girişimin halen, eskisinden de kapsamlı bir şekilde
devam etmesinde Murat Balkan’ın büyük emeği ve özeni olduğunu söylüyor Kıymet
Giray. Bunun nedeni ise sanat ve sanatçıların düşünsel alanda geliştirecekleri
açılımların toplumu aydınlatma niteliğine olan inancı.
Giray’ın söylediklerine bakılırsa çağdaş sanatın örnekleri arasında denize
giren, dinlenen halk, Bodrum’da eğlencenin yalnızca magazin boyutunda olmadığına
tanık olmaktan mutlu ve çalışmayla çok ilgili. Atölyeler onlara da açık.
Yapıtların her geçen gün geçirdiği değişimi izlemek onları mutlu ediyor.
‘Türkiye'de bir ilk’
Girişimin en güzel tarafı belki de bugüne kadarki (yaklaşık 30 tona varan)
birikimin 2013’te bir Açık Hava Taş Müzesi’ne dönüştürülecek olması. Bu
Türkiye’de bir ilk olacak. Giray, heykel parklarının dünya üzerinde, özellikle
Kuzey Avrupa’da önem taşımaya başladığını, örneğin Kröller Müller Müzesi’nin
gerek heykel bahçesi, gerek resim müzesiyle Aspat için iyi bir örnek
olabileceğini söylüyor: “Nasıl ki Aspat’ta bulunan antik yerleşke geçmişi bugüne
taşıyorsa, bugün yapılan çağdaş sanat yapıtları da geleceğe kalan değerler olsun
istiyoruz.”
Atölyeler 15 Ağustos’a dek devam edecek.
|