Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

85 Yıldır Hiç Adli Vaka Yaşanmadı, Bu Mahalle Kentsel Dönüşüme Direnecek

Uzak İstanbul semtlerinden birinde, geleneksel dokusunu seksen beş yıldır korumayı başarmış bir mahalle, 'dümdüz' edilme tehlikesiyle yüz yüze... Selanikli göçmenlerin, Rumlardan devraldığı Mahmutbey Köyiçi Mahallesi, 'kentsel dönüşüm' kapsamına alındığı günden bu yana huzuru unuttu. Mahalle sakinleri hem tedirgin hem öfkeli; "Burası gecekondu

Zaman PAZAR
1 85 Yıldır Hiç Adli Vaka Yaşanmadı, Bu Mahalle Kentsel Dönüşüme Direnecek

/P>

Mahalle halkı huzursuz

Mahalle halkı Selanik göçmeni, yıllar evvel bir büyük göç yaşamış zaten, kafilenin çocukları hâlâ hayatta, sokaklarda top koşturan onların torunları şimdi. 1924 yılında mübadele yoluyla Türkiye'ye geldiklerinde, yetkililer Mahmutbey'i işaret etmiş onlara; "Gidin ve oraya yerleşin." Rumların terk ettiği bakımsız bir köy o zaman Köyiçi Mahallesi, evler virane; ama bahçeler yemyeşil... Doksan yaşındaki Ali Amca, elinde ekmek poşeti, Arnavut kaldırımlı yoldan yukarı kıvrılırken, "Ben altı yaşındaydım evladım." diyor, "İyi hatırlarım, şu aşağıda Rumların meyhanesi vardı, bizi orada sünnet ettirmişlerdi." Şimdi korkuyor Ali Amca, elinin emeği, alnının teriyle yaptırıp da çocuklarını yerleştirdiği apartmanın akıbeti ne olacak? Sadece o mu? Balkonda kasımpatıları sulayan Güldane Teyze'nin gözüne uyku girmiyormuş günlerdir, ayılıp bayılıyormuş. Evinin önünden geçen caddeyi gösteriyor: "Yavrum, bu genişlik yetmez mi? Uçak mı kaldıracaklar buradan?" Az önce, yaşlıca bir ağacın dibinde sohbet eden yeşil gözlü sarışın kadınlar şimdi yanımızda. Güldane Teyze'yi onaylıyor biri: "Afedersin, dedelerimizin eşek üstünde tarlaya gittiği bu yollardan şimdi TIR geçiyor. Fazlası lazım değil bize. Dönüşüm filan istemeyiz." Anadolu'da sakin bir kasabadayız sanki "Hoş geldiniz" diyen sohbete dâhil oluyor, İstanbul'da mıyız şimdi biz! Az aşağısı Güneşli, biraz daha inince Dereyolu, Yenibosna, Şirinevler mi? Oralarda bir keşmekeş... Hangi kadın pencereden bakıp gülümser, yolda düşüp kalsan kaç el uzanır? Güldane Teyze, saksılardan kopardığı beyaz, sarı kasımpatılardan bir demet uzatıyor, oh ne güzel kokuyor, kasım ayındayız değil mi?

Komşuluk ölmemiş dostlar!

Bahçelerden çiçek devşirerek dolaşmak güzel de, bir bahçe kalmayabilir bu mahallede... Böyle deyip de Güldane Teyze'nin yüreğine mi indirelim şimdi, yediden yetmişe herkes tedirgin zaten, evlerin içinde çocuklar, annelerine sarılıp ağlıyormuş. Anneler, doğup büyüdükleri evleri kaybetmenin kederinde şimdiden. Gülsay Hanım, "Dedelerimizin toprağında oturuyoruz biz." diyor, "Gecekondu semti değil burası, kaçak binamız da yok. Akrabalar, komşular etle tırnak gibiyiz. Bizi nereye sürerler, kaçımız bir araya gelebiliriz bundan sonra? Hadi benim ev kurtuldu, komşuma ne olacak?" Komşuluk dedin mi bir durmak lâzım, bu mahallede bir 'komşuluk atölyesi' düzenlenmeli ve yan komşusundan bîhaber yaşayan çevre sakinleri burada bir müddet derse devam etmeli. Asker uğurlamalara, cenazelere ve düğünlere bütün Köyiçi halkının iştirak etmesi yeterli bir sebep aslında; ama ikna olmak isteyenler Şenay Hanım'a kulak versin: "Bir gün pencereden bir baktım, o güne kadar hiç görmediğim bir adam, karşı evin önünde dolanıp duruyor, sanki bir şey arıyor. Hemen komşumu aradım, evin önünde yabancı bir adam var, dedim. Sonra bahçe kapısının önüne çıkıp, adama ne aradığını sordum. Seyyar satıcıymış meğer, arabası az ileride duruyormuş, geçerken bir şey düşürmüş de ona bakıyormuş." Bu mahalle, hakiki mahalle derken haksız mıymışız? İstanbul'da kaç mahallede bir adamın 'yabancı' olduğu sezilir, hareketleri takibe alınır hatta kapı önlerinden gözdağı verilir? Böyle olduğu için işte, çocuklar sokakta rahatça oynuyor, kadınlar ağaç altlarına minder koyup oturuyor.

Emniyet bahsinde sözü uzatmaya ne hacet, 1924 yılından bu yana hiç vukuat işlenmemiş bu mahallede. Polis memurları, meydandaki kahvede sabah çayı içmeden güne başlamıyor, akşam çayı içmeden eve dönmüyor. Kahvenin az ilerisinden dolmuş geçiyor, yolcuları cama yapışıyor. Bir tılsım var ki bu mahallede, bir gelen bir daha gitmek bilmiyor. Karşı yoldan kol kola gelen ak saçlı, ak sakallı dedeler mesela, onları da yirmi, otuz yıl önce başka bir göç dalgası atmış bu mahalleye, biri Erzurumlu, biri Kayserili, öteki Karslı, başka semtlerden toprak satıp buradan ev almışlar. Hallerinden nasıl da memnunlar! Köyiçi'nde değil de Boğaziçi'ndeler sanki... Ama yılan, başını gösteriyor yine, uzaklarda yükselen toplu konutlar, bir kangren gibi yayılıp bu mahalleye ulaşırsa, mahallelinin korktuğu başına gelirse...

Mahalle halkına ikinci bir göçü çağrıştıran 'Kentsel Dönüşüm Projesi' yeni değil, iki yıllık bir mevzu aslında. Bağcılar Belediyesi 2006 yılında, tasarıyı belediye meclisine sunmuş, bir yıl sonra da kabul edilmiş. Haberi duyan mahalle halkı, 239 imzalı bir itiraz dilekçesiyle kapıya dayanmış; ama dilekçeleri reddedilmiş. Sonra bir ara, konu unutulur gibi olmuş; ama geçtiğimiz haftalarda gönderilen bir dönüşüm planı mahallenin tadını yeniden kaçırmış.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3
http://www.yapi.com.tr/haberler/85-yildir-hic-adli-vaka-yasanmadi-bu-mahalle-kentsel-donusume-direnecek_64668.html

Read Comment Section
1 Yorum Yorum Yaz
  • MAALESEF TARİH KÜLTÜRÜ AZ GELİŞMİŞ OLANLAR ESKİNİN YERİNE YENİSİNİ YAPARLARSA PAYE ALIYORLAR. İSTANBUL'DA BİRTEK ESKİ TAŞI YERİNDEN OYNATMADAN 100 DEFA SORACAKSIN. İSTANBUL SURLARINDAN İTİBAREN ŞEHRE DOKUNULMAMIŞ, SADECE RESTORE EDİLMİŞ OLSAYDI, DÜNYANIN BELKİ DE EN GÖRÜLMEYE DEĞER KENTİ OLURDU. YANITLA
1 yorumdan 1 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!