br />

Fotoğraf: Mücahit Koç
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Görsel Sanatlar Yönetmeni Beral Madra da
ajans yöneticileri olarak 1,5 yıl önce Yenikapı arkeolojik kazı alanına
gittiklerini ve orada bu tarihi limanın ağzındaki derenin çakıl taşlarını
gördüklerini anlattı.
Bu çakıl taşlarının değerlendirilmesi gerektiğini
düşünerek, Avrupa Birliği'nden bazı sanatçıları Türkiye'ye çağırdıklarını ve
projeyi hayata geçirdiklerini belirten Madra, ''Türkiye'de heykeller pek
korunamaz. Biz de bu heykellerin çabuk kırılamayacak şekilde yapılmasını
sağladık. Bu parka uluslararası bir değer kazandırdık. Bu nedenle bu parka gelen
insanların eserlere sahip çıkacağına inanıyoruz'' dedi.
İstanbul'a ait
her şeyin bir şekilde saklanması ve korunması gerektiğini ifade eden Madra, bu
projeyi bir model olarak ortaya koyduklarını, istenmesi halinde devam
ettirilerek, İstanbul'un parklarına yerleştirilebileceğini
söyledi.
Hasköy Parkı'na yerleştirilen eserlerle ilgili bilgi veren
Madra, ''Maria Sezer'in 'Kaçak' adlı eseri, tarihi limandan çıkan kayıkların bir
sembolü. Jerome Symons'un 'Serbest Kürsü' adlı eseri, birilerine sesini duyurmak
isteyenler için hazırlanmış bir platform. Dagmar Subrtova'nın 'Deniz Feneri'
adlı eseri de Haliç'te ışıklı bir fener olacak'' ifadesini kullandı.
|