rof. Dr. Rüçhan Arık başkanlığında Büyük Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılan Kubad Abad Sarayında gerçekleştirilen kazılarda, 13. yüzyıla ait zengin figürlü 500’e yakın çini bulundu.
Beyşehir Gölü’nün kıyısında yükselen ve bugün planı bilinen tek Selçuklu Sarayı olma özelliğini taşıyan Kubad Abad’da bulunan 700 yıllık zengin figürlü Selçuklu çinileri, Türk kültür tarihine ışık tutacak.
Yaklaşık 700 yıldır toprak altında bulunan sekiz köşeli yıldız ve haç biçiminde üretilmiş çiniler arasında, yorgan altında yatan bir çifti tasvir eden çini, özellikle dikkati çekiyor.
Prof. Dr. Rüçhan Arık, Milli Kütüphane’de gerçekleştirilen 25. Uluslararası Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu’nda geçen yıl Kubad Abad’da yapılan kazılar sonucu bulunan çinileri bilim dünyasına sundu.
Büyük Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad tarafından 1235-1236 yıllarında yaptırılan sarayda gerçekleştirilen kazılar sırasında 500 kadar çiniyi üst üste istiflenmiş olarak bulduklarını söyledi. Bu çinilerin muhtemelen Sultanın beğenisine sunulmak üzere hazırlandığını ancak beğenilmediği veya defolu oldukları için ayrı bir yere kaldırıldığını sandıklarını anlatan Prof. Dr. Arık, çoğunluğu sekiz köşeli yıldız ve haç biçiminde üretilmiş çinilerin mavi, mor, turkuaz ve beyaz renkli ve şeffaf sırlı olduklarını söyledi.
Prof. Dr. Arık, çiniler arasında bitkisel motifli ve geometrik şekilli olanların yanı sıra kuş, dağ keçisi, ördek, balık gibi hayvan motifli, modern çizgili, masal kahramanlarını konu alan ve ilk kez karşılaşılan şekillerde örnekler de bulunduğunu söyledi. Çiniler arasında bir çift başlı kartalın da bulunduğunu belirten Prof. Dr. Arık, ayrıca yorgan altında yatan bir çifti tasvir eden çininin de dikkati çektiğini kaydetti. Prof. Dr. Arık, çiniler arasında ayrıca bağdaş kurup oturmuş, elinde kadeh, başak tutan saray erkanı tasvirleri ve Uygur fresklerindeki prenslere benzeyen portreler de bulunduğunu söyledi.
RESİM VE SANAT KALİTESİ ÇOK İYİ”
Çinilerden 100 kadarını Konya Müzesi’ne teslim ettiklerini belirten Prof. Dr. Arık, şunları kaydetti:
“13,5 cm çapında, 1,5 kalınlığında olan çinilerin hamurları kalitesiz fakat resim ve sanat kalitesi çok iyi. Çinilerdeki özellikle insan figürleri, Konya’daki Kılıçarslan Köşkü’nün çinilerine benziyor. Selçuklu çinilerindeki bezeme motifleri, özellikle figürlü örnekler, kökeni Uygurlara dayanan bir resim sanatı geleneğinden güç almaktadır. İnsan figürlü Kubad Abad çinileri, aynı zamanda kılık kıyafet ve bezemeleriyle Selçuklu etnografyası için kaynak değerindedir.”
Prof. Dr. Arık, kazılarda ayrıca 1. Alaeddin Keykubad dönemine ait bir bakır sikke ile 12’si gümüş 56 sikke ele geçtiğini söyledi.
Kazılar sonucunda yaklaşık 3,5 metre uzunluğunda bir de yazıt bulunduğunu belirten Prof. Dr. Arık, yazıtın DTCF’de incelendiğini ancak eksik harfleri nedeniyle henüz anlamını ortaya çıkaramadıklarını, yazıtta herhangi bir tarih ve isim bulunmadığını kaydetti. Beyşehir Gölü’nün güneybatı kıyısında bulunan Kubad Abad’da daha önce yapılan kazılarda da sarayın temelleri ve bölümleri, sarayda kullanılan yapı malzemeleri, renkli camlar, kürkler, alçı dekorasyonlar, cam sikke, seramikler ve çiniler bulunmuştu.
|