150 Kişinin Öldüğü Sitenin...
44 Kişinin Öldüğü Sitede Marketin...
140 Kişinin Öldüğü Binada...
40 Kişinin Öldüğü Binayı 'Raylı...
105 Kişinin Öldüğü Binanın...
150 Kişinin Öldüğü Sitenin...
28 Kişinin Öldüğü Binanın...
42 Kişinin Öldüğü Binayla...
14 Kişinin Öldüğü Apartmanın...
29 Kişinin Öldüğü Binanın Şantiye Şefi: Benim için Staj Gibiydi
6 Şubat depremlerinde 29 kişinin hayatını kaybettiği Özlem Bayraktar Apartmanı davasında savunma yapan şantiye şefi, "Şantiye şefliği yapabilecek tecrübem yoktu. Benim için kaba inşaat stajı gibiydi" dedi.
Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesindeki Özlem Bayraktar Apartmanı, 6 Şubat 2023'te meydana gelen ilk depremde yıkılmış; 29 kişi hayatını kaybetmiş, 13 kişi yaralanmıştı. Binanın yıkılmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada müteahhit Kadir Atmaca, tutuklandı. Bilirkişi raporunda, 2020 yılında yaşamın başladığı binanın yıkılmasından dolayı müteahhit, şantiye şefi, yapı denetim şirketi yetkilileri, statik uygulama denetçisi, uygulama denetçisi ve kontrol elemanı 'asli' kusurlu, belediyenin yapı kontrol birimi 'tali' kusurlu olarak gösterildi. Cumhuriyet’te yer alan habere göre; binada; projelendirme, yapım ve iş bitim aşamalarında deprem yönetmeliği ve İmar Kanunu esaslarına uyulmadığının belirtildiği raporun dosyaya girmesinin ardından soruşturmasını tamamlayan savcı; tutuklu olan müteahhit Kadir Atmaca'nın yanı sıra statik proje müellifi Hikmet Doğanay (36), şantiye şefi Beyza Aygün Bağdatlı, yapı denetim şirketi yetkilileri Hakan Çirişoğlu (35), Mehmet Kara (73), Mehmet Numan Aydoğan (40) ve Nevzat Bol (64) hakkında 'Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanıklar Hikmet Doğanay, Mehmet Kara, Mehmet Numan Aydoğan, Beyaz Aygın Bağdatlı, taraf avukatları ile binada ölenlerin yakınları katıldı. Müteahhit Kadir Atmaca tutuklu olduğu cezaevinden, Nevzat Bul ise yaşadığı şehirdeki adliyeden SEGBİS sistemi ile duruşma salonuna bağlandı. Duruşma, şantiye şefi Beyaz Aygün Bağdatlı'nın savunmasıyla başladı. ‘Şantiye şefliği yapabilecek bir tecrübem yoktu’ "Kendisi bana yeni inşaatında şantiye şefine ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de yeni mezun olduğumu, iş tecrübemin olmadığını, mimar olduğum için kaba inşaat konusuna hakim olmadığımı söyledim. Kendisi, 'Burası sana staj gibi olur, tecrübe kazanırsın, şantiye şefi olarak da bize eşlik edersin' dedi. Normalde şantiye şefinin de sigortasının yapılıp, maaş ödenmesi gerekir. Fakat Kadir Bey ile anlaşma şeklimiz her ne kadar şantiye şefi olsa da gerçekte bir stajyer gibiydi. Bu sebeple herhangi bir sigortam yapılmadı ve maaşlı bir çalışan olmadım. Kahramanmaraş'tan geldiğim için 2-3 ayda bir yol ve yemek masrafımı karşılayabilecek kadar toplu harçlık verdiği oluyordu. Zaten buna itirazım da olmadı; çünkü şantiye şefliği yapabilecek tecrübem yoktu. İlk iş tecrübemi kazanabildiğim bir şantiye bulmuştum. Bu yüzden kendimi şanslı hissediyordum. İşe başladıktan sonra şantiyede birçok şey tecrübe ettim. Gördüğüm her uygulama benim için yeni bir tecrübeydi ve kıymetliydi. Uygulamaları öğrendiğim kadarıyla inceler; kendi bilgi ve tecrübemle yanlış görürsem notlar alır, Kadir Beye iletirdim. Bana göre şantiyede esaslı bir yanlışlık yapılmamıştı. Benim için kaba inşaat stajı gibi olan bu dönemde yeni bilgiler ve tecrübeler edindim. Bu süreçte bir kontrol mercii değil, sahada iş organizasyonunu ve iş güvenliğini yönlendiren teknik bir personel mahiyetinde çalıştım." Tutuklu müteahhit Kadir Atmaca ise binanın yapımında herhangi bir kusuru olmadığını iddia ederek, "İddianamede üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Çünkü binayı yapı denetim firması ve şantiye şefi ile beraber yaptım. Binayı yapım aşamasında her tabla için dökülen betondan numune alınarak, değerler normal çıkınca bir üst tablanın dökümüne müsaade edilmiştir. Binayı yönetmelik şartlarına uygun olarak yaptım. Üzerime atılı bulunan malzeme kalitesizliği suçlamasını, bina yapım aşamasında alınan laboratuvarlardan görüleceği üzere kaliteli malzeme kullanılmıştır. Masumum, suçsuzum ve mağdurum. O nedenle tutuksuz yargılanmamı ve tahliyemi istiyorum." dedi. 'Belgelere ben imza attım, sigorta yapmadık' "Yapı denetim belgelerinde şantiye şefi olarak imzayı ben attım, çoğunlukla işim olması ve evrakların tamamlanması nedeniyle imzaları ben attım ancak şantiye şefi olarak Beyza Aygün Bağdatlı ile anlaşmıştım. Aile şirketiydik, kendisine harçlık verdim. Yalan söylemeye gerek yok; sigorta yapmadık. Yeni mezundu, stajyer gibiydi. İşi öğrensin diye yardımcı olduk, bize de şantiye şefi gerekliydi." ‘Görevlendirildiğimde yapı tamamlanmıştı’ 'Bu binadan dava açılınca haberdar oldum' Mehmet Kara da şunları söyledi: "Bu binadan dava açılınca haberdar oldum. Daha önce de bu binada hiç görev almadım, imza atmadım. 1350 sayfalık dava dosyasını ayrıntılı bir şekilde inceledim ve bu inşaat yapılırken benim Almanya'da olduğumu ve bu zamanda adıma sahte imzanın atıldığını tespit ettim. Buna ilişkin delillerimi mahkeme heyetine sunacağım. Adli Tıp Kurumu’nca dava dosyasında yer alan ve adıma atılmış olan sahte imzaların incelenmesini talep ediyorum." İmza örnekleri adli tıpa gönderilecek |