General Electric, 2020 yılına kadar 20 bin kadının GE’deki STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) rollerinde görevlendirilmesini ve tüm başlangıç düzeyindeki teknik geliştirme programları için kadınlar ve erkekler açısından yüzde 50-50 temsil oranı planladığını açıkladı. Program, GE’deki mühendislik, üretim, bilişim teknolojileri ve ürün yönetimi rollerinde kadınların temsil düzeyini önemli ölçüde artıracak. Şirket, bu stratejinin gelecekte dijital bir endüstri şirketine dönüşebilmek için bir zorunluluk olduğunu belirtiyor.
GE, küresel olarak gerçekleştirdiği bir araştırma ile endüstri genelindeki cinsiyet dengesizliğini ortadan kaldırmanın getireceği ekonomik fırsatların altını çizdi. Raporda yer alan önemli sonuçlar şöyle:
Kadınlar teknoloji sektöründe halen yeterince temsil edilmiyor. Küresel olarak bilişim teknolojileri ve mühendislik pozisyonlarında çalışan kişiler arasında kadınların oranı yüzde 13-24 iken, bu kadınların yalnızca yüzde 17-30’u üst düzey yönetici pozisyonlarına yükselebiliyor. Yüksek öğrenim gören kadınların sayısı erkeklere göre daha fazlayken (yüzde 55'e, yüzde 45), STEM eğitimi söz konusu olduğunda kadınların oranı önemli ölçüde düşüyor.
ABD’de mühendislik diploması olan 5 bin 500 kadın arasında yapılan anketin sonuçlarına göre mühendislik diploması olan kadınların yüzde 40’ı mesleği bırakıyor ya da mesleğini hiçbir zaman yapmıyor.
OECD’ye göre, cinsiyet ayrımının ortadan kaldırılması 2030 yılına kadar GSYİH’yi yüzde 10 oranında artırabilir. Başka bir araştırma, daha geniş oranda cinsiyet çeşitliliğine sahip olan şirketlerin sahip olmayanlara göre yüzde 53 oranında daha iyi performans gösterdiğini, öz sermaye karlılık oranlarının yüzde 35 ve toplam kazançlarının yüzde 34 oranında arttığını gösteriyor. Bunun yanı sıra MIT ekonomistleri işgücü içinde cinsiyet değişimi sağlamanın gelirleri yüzde 41 oranında artırabileceğini öne sürüyor.
Araştırmayla ilgili olarak GE Baş Ekonomisti Marco Annunziata şu değerlendirmeyi yaptı. “Teknoloji ve üretim alanlarına daha fazla kadın çalışan kazandırmadığımız sürece, bu durum sektöre olumsuz etki sağlamaya devam edecek. Bu, iş dünyasının etkin olarak değinmesi gereken bir sorundur.”
GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan M. Özsoy ise, GE’nin küresel olarak açıkladığı bu girişimden oldukça heyecan duyduklarını belirterek, Türkiye’de de STEM konusunda başlamış oldukları çalışmaları, bu strateji ile daha da ileri taşıyacaklarının altını çizdi.
Özsoy: “GE, bu stratejisini faaliyet göstermekte olduğu tüm ülkeler için geçerli kıldı ve bir performans hedefi olarak belirleyip yakın takibe aldı. Türkiye’de de başlayan endüstride dijital dönüşüm süreci kapsamında, yüksek teknoloji, akıllı fabrikalar ve bilimsel çalışma alanları giderek ön plana çıkıyor. Bu ortamlar günümüzde erkekler için olduğu kadar kadınlar için de tercih edilen kariyer alanı haline geliyor” ifadelerini kullandı.
GE’de küresel olarak teknik rollerde çalışan kadınların toplam işgücü içerisindeki payı yüzde 11 iken, GE Türkiye’de bu oran yüzde 22 gibi yüksek bir seviyede.
GE Türkiye, Ar-Ge alanında çalışan kadın istihdamı artış eğilimini 2016 yılında da devam ettirdi. 2016 yılında, 2015’e göre Ar-Ge alanında kadın istihdamı yaklaşık yüzde 17 oranında artış gösterdi. Bu alanda 2016 yılında işe alınan çalışanların yüzde 40’ını kadınlar oluşturdu.
GE’nin bütünsel yaklaşımı, alınması gereken bazı önemli aksiyonları özetliyor. Bu aksiyonlar arasında şirketin dijital endüstriyel yetkinliklere odaklanma hedefiyle, işletme yüksek lisansı bulunan aday portföyünü yeniden incelemesi ve kariyer gelişimi ile liderlik pozisyonuna terfi gibi ileriye yönelik kadın çalışanları elde tutma stratejileri belirlemek üzere Yüksek Teknoloji Danışma Konseyi kurulması bulunuyor. GE, aynı zamanda tüm çalışanları geliştirecek adil ve kapsayıcı bir kültürü teşvik eden çalışan programlarını ve sosyal yardımları değerlendirmeye, keşfetmeye ve uygulamaya devam edecek.
|