BR>
Son
konuşmacılardan Hüseyin Öztürk panele, ‘İstanbul
Depremi ve Yaşanması Beklenen Sorunlar’; Serkan Küçük
‘İstanbul’da Deprem Sonrası Kimyasalların Yaratacağı
Tehlikeler’; Nurdoğan Oto ise ‘Deprem ve
Tesisat’ başlıklı konuşmalarıyla katkıda bulundular.
‘Afet
koordinasyon sistemi’ üzerine kurguladığı konuşmasında Hüseyin
Öztürk, depremle ortaya çıkacak hasarın; depremin merkezine,
büyüklüğüne ve zamanına bağlı olduğunu vurguladı. Muhtemel bir İstanbul
depreminde müdahalenin karadan, denizden ya da havadan olabileceğini belirten
Öztürk, bu esnada hızlı, ekipmanlı ve deneyimli olunması gerektiğini ekledi. 17
Ağustos Kocaeli depreminde elektrik ve su kesintisi, yangın ve soygunun; 12
Kasım Düzce depreminde yangın ve heyelanın görüldüğüne dikkat çekti ve
gerçekleşmesi muhtemel İstanbul depreminde ise su ve elektrik kesintisi, su
baskınının yol açacağı sel felaketi, yangın, soygun, salgın hastalıklar, gıda
güvensizliği, iletişim kesintisi ve ulaşım bağlantılarının çökmesi gibi büyük
sorunlarla karşı karşıya kalınabileceğini dile getirdi.
Öztürk’ün
ardından söz alan Serkan Küçük, 11 yıl önce gerçekleşen Kocaeli
ve Düzce depremleri sonrasında ortaya çıkan kimyasal zararların boyutlarına
değindi. İstanbul’da beklenen depremin yol açacağı olası kimyasal zararları
simülasyon tekniğiyle katılımcılarla paylaştı.
Panelin son konuşmacısı
Nurdoğan Oto ise, bir makine mühendisi olarak daha çok teknik
konulara değinirken, deprem sonrası oluşacak tesisat problemlerinden
bahsetti.
11 yıl önce neredeydik, 11 yıl sonra neredeyiz sorularına
cevaplar arayan panelde, asıl yanlışın siyasi sistemde olduğuna dikkat
çekilerek, deprem riskine karşı yapılması amaçlanan projelerde kentsel rantın ön
planda olduğu vurgulandı.
Panel, soru-cevap bölümü ile son buldu.
|