Tarih Vakfı'nın 1992'den beri, üç aylık periyotlar
halinde yayınladığı İstanbul dergisi, yayın hayatını mali nedenlerden dolayı
sonlandırmaya karar verdi.
16 yıllık kent yayıncılığına veda ederken
İstanbul hakkında sürekliliği olan, kısa vadeli çözümlere dayanmayan ve bir
derdi olan kentsel çalışmaları derleyip geniş kitlelere ulaştıran derginin son
sayısı olan 64. sayısında, Asef Bayat'la kent, modernite ve yoksulluk üzerine
söyleşi, Fatih Pınar'ın "Minibüs" foto-röportajı, Prof. İlhan Tekeli'yle
"Kamusal Özne Olmanın Doyumu" başlıklı söyleşi, Tuna Kuyucu'nun liberalizm ve
kentsel dönüşüm projeleri üzerine makalesi gibi çeşitli konulara yer ayrılmış.
Derginin dosya konusunu ise, 16 yıllık kent yayıncılığının ardından dergi
yazarları ve dergi çevresinin İstanbul'a veda ederken söylemek istedikleri
oluşturuyor.
Kuyucu, "Liberalizm, Hukuki Tahakküm ve Kentsel Dönüşüm" başlıklı yazısında,
"Kentsel dönüşüm projeleri, liberal bir hukuk felsefesine dayandıklarından ve
siyasi olarak da temsili demokrasi ilkelerine bağlı gerçekleştirildiklerinden
dolayı, teknik anlamda meşruiyet kazanabilmelerine rağmen daha derine nüfuz
edebilen ve kitlelerce benimsenen bir meşruiyet yaratamazlar. Bu projeler dar
bir hukuksallıktan bakınca meşrudur ancak toplumsal barış ve farklı gruplarca
kabul edilebilir bir adalet anlayışı yaratma açısından başarısızdır" diyor.
İstanbul, "İstanbul"suz ne yapar?
İstanbul Dergisi Yazı İşleri Müdürü Tan Morgül, derginin bundan sonra başka
projelere tarihsel ve entelektüel feyiz vereceği umuduyla kapandığını söylediği
"Bitiriyoruz" yazısında, bir sivil, etkin ve bağımsız kürsünün daha zihnimize ve
tarihimize gömüldüğünü belirtiyor.
Derginin yayın koordinatörü Rauf Kösemen ise, İstanbul'a sahip çıkmak
başlıklı yazısında, derginin ilk sayısına atıfta bulunarak İstanbullu kim
sorusunun hala varlığını sürdürdüğüne değiniyor.
Dergi çalışanlarının "İstanbul bizsiz ne yapar?" sorusuna verdiği yanıt ise,
bellek kaybetme tehlikesinde buluşuyor ve bellek yayınına olan ihtiyacın
azalmadığının altını çiziyor.
|