Gerekçesi ne olursa olsun, o konumdaki böyle bir yapının varlığı, şehircilik, mimari estetik, tarihi anlayış açısından bir felakettir. Çok ucuza yeşil alan satın alıp bekleterek, zaman içerisinde bunu ranta dönüştüren zihniyetlerin varlığı gibi, tarih açısından kırmızı noktada kalan bir yapının hala kabul edilebilir olması anlaşılmazdır. Geçmişten gelen değerlerimizi geleceğe kötü anlayışlara dönüştürerek bırakmak ne kadar vahim. Umarım bir gün, dünyanın en güzel ülkesinin en güzel yerinde yaşadığımızın farkına varırız. YANITLA
Meftun Sayılı
Park otel ucubesinin 8 katının yıktırılabilmesi sivil toplumun örgütlü mücadelesinin en başarılı örneklerinden biridir. Bunda dönemin belediye başkanı Nurettin Sözen faktörü de mutlaka etkili olmuştur. Yeni yatırımcıların yüz yıl sonrasını düşünerek insan-şehir-doğa faktörlerini gözönüne alan bir anafikirle projeyi yönlendirmelerini ve ileriye kendi adlarına olumlu bir kalıcılık bırakmalarını temenni ederim. Bu konudaki en olumsuz örnek bu binaya sadece bin metre uzakta bulunan ve ileriki kuşaklara mutlaka ortadan kaldırılması gereken bir yük olarak bırakacağımız, dünyanın en büyük yağma ve hoyratlık anıtlarından biri olan Gökkafes'tir. YANITLA
ismail erten
KESİK BAŞIN ESRARI...
bu haberi okuyorum ama bir türlü yeni proje konusunda bilgi bulamıyorum. konuyu kamusala taşıyan sevgili şener özler'i anarak bir deyimini paylaşıyorum; "uyumuyanlar vardır, 20 yıl sonra bile dirilebilirler, kesik baş da bunlardan birisi olabilir, işte o zaman kesik başın esrarı deyimini hatırlarız..." sevgiyle YANITLA
Sefa Ziyad Camcıgil
Park otelin, imara aykırı yapılan katlarının yıktırılması dönemin belediye başkanı N.Sözen zamanında olmuştu. Yapıldıktan sonra zabıtalarca yıktırılan ufak tefek sayısız örnek bulabiliriz ama bu büyüklükte ve önemde başkaca yıkım benim aklıma gelmiyor. Bu bakımdan bana göre tek örnektir. ''Dönüm noktasıdır'' demeyi çok isterdim ama devamı gelemedi ne yazık ki. Çevresinde imarı çok tartışmalı yapılar hala duruyor. Artarak da çoğalıyor. Kişiye veya arsaya özel imar izinleri var bu ülkede desem kim karşı çıkabilir? Kim ne tutturabilirse...
Dönelim Park Otel'e... Bugün ki duruma göz atarsak, karşı kıyıdan (Salacak, Haydarpaşa ve devamı ), Adalardan, Sarayburnundan vb. İstanbul siluetine baktığınızda Park otel ağır bir kütle olarak görünür. Sanki 1/1000 bir siluete ölçeği şaşırıp 1/500 bir bina kondurmuşsunuz gibi. Eminim yıkımdan önceki halini bilenler hatırlamak, bilmeyenler hayal etmek bile istemez.
Ne varki yıkalım demekle de iş bitmiyor. Taksim/Gümüşsuyu İstanbul'un en kıymetli yerlerinden. Öylece seneler boyu atıl durması da her açıdan kayıp, çirkin, yazık, artık ne derseniz... Yeni bir yatırımcı ile yapının ekonomiye kazandırılması olumlu bir adımdır. Ustaca ele alınmış bir mimari proje ile kütlenin yumuşatılması ve çevre binaların ölçeğini yakalaması olanaklıdır. Kurulda görev yapan hocalarımız mutlaka bu değerlendirmeleri yapmıştır. İyi bir sonuç elde edileceğini umuyor ve diliyorum. Saygılarımla,
S. Ziyad Camcıgil, Y.Mimar YANITLA
Bahri Ovalı
Bu otelin beton iskeleti uzun süre her türlü hava koşulu altında, açıkta kalarak çürümüştür. Yapılınca içinde kalınmaz, başınıza göçebilir... YANITLA