bu kadar masraf ve emekten sonra daha geri dönülemez kule yapılmalı keçiörenimiz de yeni bir çehre kazanmalı YANITLA
orhan
11 milyon harcanmış 30 daha lazımmış bence hemen dönülsün. dönüş yolu çok yakın yazık 30 milyon daha ziyan etmeyin asfaltlardaki çukurları kapatın YANITLA
mehmet tarman
evet Keçiören kulesi bir zümrenin alternatifi olarak düşünülen bir sosyal sınıfın ikonudur simgedir algıya atılmak istenen kuvvetli bir manşeti temsil eden mühendislik yapısıdır. Buraya kadar her şey tamam. Atakulenin temsil ettiği bir sosyal sınıfa karşı sosyal psikolojik siyasal ve ekonomik anlamda üstelik de Atakulenin temsil ettiği varsayılan hakim rejimin temel değerlerine ters düşmediği iddiasında olan bir zümrenin ikonik bir sunumu diyebiliriz. Hatta antitezini bile kendi uzlaşmacılığında saklayan bir ikon..
Rejime muhalif olmayan ama yeni bir sınıf. Atakule varsa bu da Cumhuriyet kulesi.. Çankayalı varsa burda da Keçiörenli var. sloganları
Milli savunma bakanlığı ve asker tabi ki alternatif zümreden rahatsız. Zaten rahatsız olmalı ama düşünce eksenlerini salt ikonik diyalektikten arındırdığında görecek ki o Cumhuriyet kulesi denen ikonda sadece yeni yaratılmak ve hakim kılınmak istenen zümrenin unsurları yok. İkonların savaşı haline gelen ve getirilen bu kulede Türkiye var. Türkiyenin sosyo ekonomik dengesi var. en alt taşeronunda bile beslenen 400 boğaz var.100 den fazla kadrolu işçi var. Hangi ikon bu. neyin savaşı.. Bu ceza karşı olunan ikona değil o ikonda göz göre göre yer alan ve tek suçu bu işte yer almak olan herkese kesildi. İkonların savaşında farkında olmadan Türkiyeye zarar veriyorsunuz. Kule bu kadar yükselene kadar sessiz kalan kim varsa sonuna kadar hesap vermeli ve bu işte mağdur olanların zararları kayıtsız şartsız TÜRK DEVLETİ tarafından karşılanmalı. Bakın ikonlaştırmıyorum simgeleştirmiyorum hatta ideolojilerden bile arındırıyorum rejimi bile ayrı tutuyorum, TÜRK DEVLETİ diyorum.
Savaşınızı mücadelenizi başka yerde yapın.Bu savaşı finanse etmek zorunda değiliz, bu ülkenin bekası için gerektiğinde canımızı ortaya koymazsak şerefsiz evladıyız ama kendi ülkemizde üstelik de 1950 den itibaren oluşmaya başlayan bir süreçte yaratılan kutuplaşmada yok olma pahasına zarar görüyoruz. Bu ülkede beka için canını ortaya koyma görevinin sadece askere ait olmadığını bu ülkenin ekmeğini yiyen herkesin bu göreve dahil olduğunu düşünüyorum ama kendi ülkemdeki hakim unsurların kendi aralarındaki çelişkilerden zarar görmeyi bir türlü anlamıyorum anlamayacağım da.
Biz kim ne derse desin bu ülkenin bir unsuruyuz. Unsurların olmadığı bir yerde savunuculuğunu yapacağınız bir ideoloji bile bulamazsınız o yuzden ideolojileriniz kadar bu ülkenin unsurlarını da düşünmek zorundasınız. YANITLA