Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

V. İstanbul Mimarlık Kent Filmleri Festivali Başladı

Tarihi mirasın korunması ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi çalışmalarına yeni bir boyut kazandırmak amacı ile 2007 yılından bu yana Mimarlar Odası tarafından gerçekleştirilen 'İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali'nin beşincisi 3 - 9 Ekim 2011 tarihleri arasında düzenleniyor.

yapi.com.tr

Buluşmalar

V. İstanbul Mimarlık Kent Filmleri Festivali Başladı
BAŞLANGIÇ TARİHİ: 3 Ekim 2011
BİTİŞ TARİHİ: 9 Ekim 2011
YER: TMMOB MO İstanbul Büyükkent Şubesi, Karaköy, İstanbul ve Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Kadıköy, İstanbul
DÜZENLEYEN: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
DİĞER BİLGİLER: A: Kemankeş Cad. No. 31 Karaköy, Beyoğlu 34425 İstanbul T: (212) 251 49 00 F: (212) 251 94 14 arcfilmfest@archfilmfest.org
+ Ajandama Ekle

Tarihi mirasın korunması ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi çalışmalarına yeni bir boyut kazandırmak amacı ile 2007 yılından bu yana Mimarlar Odası tarafından gerçekleştirilen 'İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali'nin beşincisi 3 – 9 Ekim 2011 tarihleri arasında düzenleniyor.

Ekim ayının ilk pazartesi günü kutlanan 'Dünya Mimarlık Günü' dolayısıyla Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nce ve YAPI Dergisi, Mimarizm ve www.yapi.com.tr'nin iletişim desteğiyle gerçekleştirilen 'Mimarlık ve Kent Şenliği' etkinlikleri kapsamında programlanan film festivali, ulusal ve uluslararası olmak üzere iki ayrı kategoride gerçekleştirilecek bir yarışmaya da sahne olacak.

“Mimarlık, kent ve insan” odağında üretilmiş filmleri desteklemeyi, yeni yapımları özendirmeyi, beğeni kazanmış filmleri seyirci ile buluşturmayı amaçlayan festival; konuyla ilgili mimar, yönetmen ve uzmanların etkinlik kapsamında İstanbul’da buluşmalarına ortam hazırlayarak ülkemizi ve mimarlık ortamımızı geniş kesimlere tanıtmayı da öngörüyor.

Belgesel ve canlandırma türündeki filmlere yer verilen festival kapsamında, yurt içi ve yurt dışından yarışmaya katılarak ön elemeyi geçmiş olan yarışma kapsamında değerlendirmeye alınacak ve seyirci ile buluşturulacak.

Festivalde, ulusal dalda yarışan 37 belgesel ve canlandırma filminden 24’ü gösterim programına alındı. Ulusal kategoride yer alan 6 film ise, bu yıla özgü olarak 'İnsan Öyküleri' bölümünde gösterilmek üzere 'yarışma dışı özel gösterim' programında. Ulusal dalda yarışan 6 film, uluslararası alandaki yarışmaya aktarıldı. Uluslararası yarışmaya katılan 20 adet belgesel ve canlandırma filminden 11'i ise gösterim programında.

Belgesel ve canlandırma dalında, ulusal ve uluslararası alanda verilecek ödüller, 9 Ekim 2011 Pazar günü saat 19.00’da Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde gerçekleştirilecek ödül töreninde sahiplerini bulacak.

Filmlerin gösterileceği salonlar:

1. Salon: Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

Karaköy, Kemankeş Cad. No.31
Prof. Orhan Şahinler Sinema Salonu
Beyoğlu – İstanbul
T: (0212) 251 49 00 / 205

2. Salon: Nazım Hikmet Kültür Merkezi

Bahariye, Ali Suavi Sokak (Sanatçılar Sokağı) No. 7
Kadıköy-İstanbul
T: (0216) 414 22 39

Ulusal bölümde yer alan filmler 

Başka Bir Dünya

Kürsel ısınma sonucu dünyanın yaşanmaz hale gediğini ve bu dünyadan başka dünya olmadığını insanların değil de, kuşların gözünden anlatan bir animasyon.

Hüseyin Aydın: 1990 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimi İstanbul’da tamamladıktan sonra Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü’nde eğitim gördü.



Benim Ali Sami Yenim

Mekânlar, zihinlerin zeminleridir... “Benim Ali Sami Yenim” belgeseli, Galatasaray’a tarihi boyunca ev sahipliği yapmış olan Ali Sami Yen Stadyumu’nun açılışından kapanışına kadarki süreci; anıları, zaferleri, hüzünleri üzerinden aktarıyor. Film, Türkiye tarihi içindeki dönemler göz önünde bulundurularak farklı bakış açılarıyla, izleyicilerin zihinlerinde kendi mekânını yaratıyor.

Dîdem Şahin: Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü’nden mezun olduktan sonra İngiltere’de Birkbeck Üniversitesi’nde senaryo eğitimi aldı. Daha sonra British Council Bursu ile yüksek lisansını Belgesel Film Yapımı ve Yönetimi üzerine Londra’daki Brunel Üniversitesi’nde tamamladı. Öğrenimi sırasında ve sonrasında uzun süre Türkiye’de ve İngiltere’de televizyon ve dizi film sektöründe yardımcı yönetmen olarak çalıştı. Çeşitli kısa film hikâyeleri yazdı, uzun metraj senaryo çalışmaları yaptı. Yapım, yönetim ve kameramanlığını üstlendiği ilk belgesel filmi “Beyrut” “Beyrut’a Gittiğimi Anneme Söylemeyin” (2007) 4. Uluslararası Bodrum Film Festivali’nde SİYAD (Sinema Yazarları Derneği) tarafından En İyi Türk Belgesel Filmi seçildi. 2. Altın Salkım Kıbrıs Belgesel Film Festivali’nde Profesyonel Kategoride Övgüye Değer bulundu (2008). Berlin Film Festivali kapsamında düzenlenen Berlinale Talent Campus’un 2010 yılı programına seçilen Dîdem Şahin 2010’dan bu yana Haber Türk Televizyonu belgesel kuşağında yapımcı ve yönetmen olarak görevini sürdürmektedir.



Bir Adım Ötesi

Hiç hayatınızda “özgür olmak nasıl bir duygu” sorusunun cevabını düşündünüz mü? Hiç annenizle konuşurken ağzınıza pas kokusu sindi mi? “Bir Adım Ötesi...”, Türkiye’de politik nedenlerden dolayı uzun yıllar aynı cezaevlerinde birlikte kalan üç kadının cezaevi yaşantılarını ve cezaevi sonrasında farklılaşan hayatlarını anlatıyor. Kadınlardan birisi cezaevinin kapısını dahi görmek istemezken, iki kadın uzun yıllarını geçirdikleri cezaevine gidip kaldıkları koğuşu görmeye karar veriyorlar.

Tülin Dağ: Erzurum’da doğdu. Çeşitli nedenlerden dolayı ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. Trakya Üniversitesi Kırklareli Meslek Yüksekokulu İşletmecilik Bölümü’ne kaydoldu. 1994 yılında politik nedenlerden dolayı tutuklandı ve dokuz buçuk yıla yakın bir süre Türkiye’de çeşitli cezaevlerinde kaldı. 2004 yılında tahliye olduktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatlar Yönetimi Bölümü’nde lisans eğitimini ve yan dal olarak Sinema ve Televizyon Bölümü’nü tamamladı. Sinema projelerine devam etmektedir. “Bir Adım Ötesi...” yönetmenin ilk filmidir.

Bir Avlu Bir Kent

İzmir’in Mezarlıkbaşı semtinde tarihî bir yapı olan Akhisar Otel ve sakinlerini günlük hayatlarıyla izliyoruz. Sadece erkeklerin kaldığı bu otelin limon ağaçlı avlusu etrafındaki odaları ve bu odalardaki tek kişilik yaşamları kent hayatına tezat oluşturacak hikâyeleri ile anlatılıyor. Kent yaşamı derken, kentten parçalar değil, o oteli ve odaları, izole yaşamlarıyla “bir kent” gibi yapan karakterlerin samimi öyküleri var elimizde.

Canan Altınbulak: 1988’de İzmir’de doğdu. İzmir Karşıyaka Şemikler Lisesi’nden mezun olduktan sonra 2007 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü’ne girdi. Halen son sınıf öğrencisi olan Altınbulak, 2007-2008 yıllarında S.Ü. televizyonu ÜN TV’de “Üniversite Bülteni” adlı televizyon programını hazırlayıp sundu.

Dara'nın Küçük Bilgeleri

Dara... Anadolu coğrafyasında zamanın donduğunu belgeleyen kadim kent. En az 1500 yıllık tarihin tanığı. Doğu ile Batı arasında başlayan, sadece ticaretle de sınırlı kalmayan ünlü İpek Yolu bağlantısının Anadolu topraklarındaki ilk ayağı... Kurulduğundan bu yana büyük imparatorlukların ilgi odağı... Medeniyetin beşiği Mardin’in ören yeri...

Veysel Cihan Hızar: 1978 yılında Şanlıurfa’da doğdu. 12 yıl yerel radyolarda çalıştı. Burslu olarak girdiği İstanbul Kültür Üniversitesi İletişim Tasarımı Sinema Bölümü’nden 2011 yılında mezun oldu.

Davutpaşa'nın Külleri

Yaşadığımız hayat çelişkileriyle devam eden bir süreçtir. İnsan, tüm bu çelişkiler içerisinde varlığını korumak ve devam ettirmek için uğraş vermektedir. Yaşanan olaylar, genel toplumsal sonuçlarından ayrı olarak, kişilerin yaşamında da önemli değişikliklere yol açar. Toplumsal yarar bireyler açısından trajedilere yol açabildiği gibi, bireysel sevinçler toplumsal felaketlerin göstergesi de olabilir. 31 Ocak 2008 tarihinde Zeytinburnu Davutpaşa Emek İş Hanı’nda bulunan maytap atölyesinde meydana gelen patlama da böylesi bir süreçtir. Bu patlama, “birilerinin” düğünlerini, şenliklerini eğlenceye dönüştüren maytapların, “diğerlerinin” yaşamını nasıl kedere dönüştürebildiğini ortaya koymuştur. Patlamada 21 işçi ölmüş, 117 kişi yaralanmıştır. “Bu bir kaza değil, bir cinayet” diyen aileler sorumluların yargılanması için bir araya gelerek seslerini duyurmaya, sorunlarını çözmeye, yaralarını onarmaya çalışmışlardır. Bu süreçte Davutpaşalı Aileler, adalet mücadelesi vererek bir yandan kaybettikleri için son görevlerini yerine getirirken bir yandan da süreç içinde haklarını öğrenmiş, işçi haklarına hassasiyetler geliştirmiş, değişmiş, dönüşmüş ve “Davutpaşalı Aileler” adında büyük bir ailenin içinde bulmuştur kendilerini. Kamuoyunun gündemine de “Davutpaşalı Aileler” olarak girmişlerdir.

Ayten Başer: Erzincan’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Sinema-TV Bölümü’nü bitirdi. Halen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Sinema-TV Bölümü’nde yüksek lisans öğrencisidir.

Doğunun Kırmızı Kenti

Türkiye’nin doğusunda Van Gölü’nün kıyısında kırmızı bir kenttir Ahlat. Bu masal dekorunda gezerken bir ileri bir geri, zamanın içinde yol alırsınız. Kimi zaman bir balyoz sesi, kimi zaman bir çay evi sohbeti sizi bugüne getirir. Belgesel, ortaçağda Kubbet-ül İslam olarak anılan bir kentin çok katmanlı geçmişine yapılan bir yolculuk...

Tülin Erarslan: 1948 yılında doğdu. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun oldu. TV programcısı olarak başlayan meslek yaşamını uzun zamandır belgesel yaparak sürdürüyor. Yaptığı belgesellerden bazıları şunlar: Ankara, Bir Damla Su İçin..., Çömlekten Porselene, Altın Elma, Dünden Bugüne Türk Rus İlişkileri, Kazanılmış Topraklar, İz Sürerken, Söz Savunmanın, Muazzez İlmiye Çığ ile Zamanda Yolculuk...

Ekümenopolis - Ucu Olmayan Şehir

Ekolojik eşikler aşılmış, ekonomik eşikler aşılmış, nüfus eşikleri aşılmış, sosyal uyum bozulmuş. İşte neoliberal kentleşmenin fotoğrafı: “Ekümenopolis”. İstanbul’a bütüncül bir yaklaşımla bakmayı amaçlıyor. Değişim kadar onun dinamiklerini de sorgulayan, bizi yıkılmış gecekondu mahallelerinden gökdelenlerin tepelerine, Marmaray’ın derinliklerinden üçüncü köprünün güzergâhına, gayrimenkul yatırımcılarından kentsel muhalefete, bu uçsuz bucaksız kentte uzun bir yolculuğa çıkartıyor. Bu sayede belki de yaşadığınız İstanbul’u yeniden keşfedeceksiniz ve umarız ki değişime seyirci kalmayacak, onu sorgulayacaksınız.

İmre Azem: 1975 yılında İstanbul’da doğdu. 1998 yılında New Orleans Tulane Üniversite’sinde Uluslararası İlişkiler ve Fransız Edebiyatı bölümlerini bitirdi. Daha sonra New York’a taşındı ve dergilerde editörlük yaptı. 2004 yılından itibaren kısa film, belgesel ve bağımsız film projelerinde görüntü yönetmenliği ve kurgu yapmaya başladı. 2008 yılında İstanbul’a dönüp Ekümenopolis projesine başladı.

Göç

Belgesel, Çoruh Nehri’nin kıyısında oluşturdukları tarlalarla geçimlerini sağlayan, ancak yapımına başlanan barajlar nedeniyle topraklarından, evlerinden kopmak zorunda kalan köylülerin hikâyesidir. Belgesel, başka diyarlara bir nevi sürgün edilen hayatlardan kesitler sunarken, yaşadıkları travmalara ve uzaklaşmak zorunda kaldıkları geleneksel kültürlerine de tanıklık ediyor.

Mehmet Özgür Candan: 1979 yılında Kocaeli’de doğdu. 2003 yılında İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Üniversite yıllarında fotoğraf çalışmalarına başladı ve dijital video-kurgu sistemleri üzerine çalıştı. 2006 yılında ESR Film Yapım Reklam Tanıtım Ltd. Şti.’nin kurucuları arasında bulundu. 2007 yılından bu yana Belgesel Sinemacılar Birliği üyesi.

Herkes Uyurken

“Herkes Uyurken”, gece çalışan taksi şoförü Şevket Şahintaş’ın, evsizlerin yaşam koşullarını yansıtmak için fotoğrafçılığa başlama hikâyesini anlatıyor. Film kısa sürede başarılı bir belgesel fotoğrafçı olan Şevket’in ilk kişisel sergisinin ekseninde bir yandan sıra dışı hayat hikâyesini yansıtırken diğer yandan Şevket’in giderek kendisini daha çok sorgulamaya başladığı, hedefleri, beklentileri ve elde ettikleri üzerine bir bakış ortaya koyuyor.

Erdem Murat Çelikler: ODTÜ Felsefe Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde film çalışmaları üzerine yüksek lisansını yaptı. Yüksek lisans ile eşzamanlı kısa bir yönetmen asistanlığı dönemini takiben kısa kurmaca, belgesel, müzik videosu gibi çeşitli tür ve uzunluklarda filmler yönetti. 2010 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivalinde En İyi İlk Belgesel, 2008 yılında Discovery Channel için çektiği kısa belgesel ile Promax-BDA Gold ödüllerini aldı.

Mahnus Nottingham

Görme engelli bir çocuğun iç mekân ve şehir algısı.

Ayce Kartal: 2000 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Animasyon Bölümü’nden mezun oldu. 2000-2004 yılları arasında aynı fakültede araştırma görevlisi olarak çalıştı ve yüksek lisans eğitimine başladı. 2006 yılında Sydney UNSW COFA Time Based Arts Bölümü’nde doktora hazırlık bölümünü tamamladıktan sonra 2009 yılında burslu kazandığı New York Film Academy Film Directing Bölümü’nden mezun oldu. Halen Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Grafik Bölümü’nde sanatta yeterlilik eğitimine devam eden Kartal, ulusal ve uluslararası film festivallerinde birçok başarıya imza attı, 2008 yılında Türkiye’ye animasyon kategorisinde ilk uluslararası birincilik ödülünü kazandıran yönetmen oldu.

Ofsayt

Ofsayt, futbolcu olma umuduyla Türkiye’ye gelen ve yolları İstanbul’da kesişen iki kaçak Afrikalı göçmenin, Taju ile Rachid’in hikâyesidir. Taju 3. lig bir futbol takımına girme hayali kurarken Rachid Avrupa’ya, İngiliz sevgilisinin yanına gitmenin yollarını aramaktadır. Futbolcu arkadaşları Festus Okey’in polis gözaltında öldürülmesi, iki dostun Türkiye’de tutunmaya dair umutlarına darbe vurur.

Reyan Tuvi: Yurtiçinde ve yurtdışında, farklı kültürler üzerine çekilen birçok belgeselin araştırmasını, prodüksiyonunu ve metin yazarlığını üstlendi. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans, İngiltere’de Sheffield Northern Media School’da Belgesel bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladı.

Ordu'da Bir Argonot

Konu Karadeniz ve doğa sevgisi olunca akla hemen gelecek “birkaç iyi adam”dan biri Argonot Enis... İstanbul-Ordu arasındaki 1000 kilometrelik yaya yürüyüşü ya da Vosvos Şenliği gibi, gerçekleştirdiği çeşitli bireysel ve toplu etkinliklerle tanınan; kimilerinin “68’li Fruko” diye andığı; adı artık efsaneleşmiş olan Enis Ayar’ı bu filmle birlikte, yaşadığı ve güzelleştirmek için mücadele ettiği Ordu’da tanıma fırsatını elde ediyoruz. Orduluların ağzından Enisyar’ı tanırken, ömrünü çevresindeki güzellikleri artırmaya ve paylaşmaya adamış bir insanın bütün zorluklara rağmen neler yapılabileceğini görüyoruz. Her şeye rağmen bu çabaların sonuç alabileceğinin güzel bir örneğine tanık oluyoruz. Çevresindeki doğa ve kültür değerlerini koruma güdüsü ve tükenmek bilmeyen enerjisiyle projeden projeye koşan, yaşadığı şehrin yaşamını etkilemiş bu 60’lık delikanlı bize, her şehre bir Enis Ayar gerek, dedirtiyor.

Rüya Arzu Köksal: Turkishmoon Films’in kurucusu. İlk belgeseli Yollar Çimen Bağladı (2006) İFSAK ve Boston Türk Filmleri Festivali’nde En İyi Belgesel seçildi. Kısa belgeseli Eski Foça’da Yeni Hayat (2007), UNDP Sürdürülebilir Kalkınma Proje Yarışması Ödülü kazandı. Bir önceki belgeseli Son Kumsal (2008), TRT Belgesel Film Yarışması’nda En İyi Belgesel seçildi, yurtiçinde ve yurtdışında büyük beğeni topladı ve dikkatleri Karadeniz sahillerinde yaşanan yıkıma çekti. Bir bakımdan Son Kumsal’ın devamı niteliği olan “Ordu’da Bir Argonot”, doğa ve kültürün yılmaz savunucusu Enis Ayar’ın gözünden modernite algısını sorgularken, memleket sevgisini yeniden tanımlıyor.

Doğa Nöbeti

Sık orman dokusunun ardına gizlenmiş ahşap evlerde yaşam, kendi ritminde sürüyor. Ne kadarını görüyoruz? Sonsuzluğa uzanan yaylaların ardında bambaşka sesler yankılanıyor. Ne kadarını anlıyoruz? Derenin gözü körleşirken, suyun dili kesilirken, ne kadarını duyuyoruz?
“Türkiye’nin yağmur ormanları”, Karadeniz’in akarsularını kuşatan, sayıları 700’e ulaşan HES’lerin gölgesinde bir isyan başlatıyor. Kemençe ve tulumun sesi bu kez, dere başlarında tutulan kamp nöbetleri eşliğinde hüzün ve öfkeyle ormana yayılıyor. Kastamonu-Cide’yi boylu boyunca kaplayan Loç Vadisi, Trabzon-Çaykara’ya hayat veren Solaklı Deresi, Rize’nin İkizdere Deresi, Artvin’in can damarı Macahel bölgesi, bölge halkının protesto çığlıklarıyla çağlıyor. Tek bir dere üzerinde 32 hidroelektrik santrali ve santral inşaatlarına karşı açılmış 65 dava...
Türkiye’nin en önemli doğa koruma alanlarından biri olan Doğu Karadeniz Havzası...
Sayıların ötesinde, bölge halkından sivil toplum kuruluşlarına kadar gittikçe büyüyen bir karşı duruş; doğanın, bölge insanının HES’lere karşı verdiği yaşam mücadelesi, Karadeniz türküleri eşliğinde...

Enis Küçükdoğan: 1982 yılında İzmir’de doğdu. Ege Üniversitesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü’nden mezun oldu. 2006 yılından bu yana İz TV’de kurgu yönetmenliği yapıyor.

Son Kale

“Son Kale”, tarihi antik dönemlere dayanan, İzmir’in en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kadifekale’nin kentsel dönüşüm sürecine ait hikâyesini anlatıyor. Bu süreçte semtin ve sakinlerinin başına gelenler ve başından geçenler içerden bir gözün tanıklıklarıyla veriliyor. Kale’nin trajik yazgısı, semtin sakinlerinin, yetkililerin, hukuk ve bilim insanlarının görüşleriyle desteklenerek yansıtılıyor. Bu hikâyeyle Kadifekale örneğinden yola çıkılarak kentsel dönüşüm projeleriyle değişen hayatların, kırılan umutların hikâyesine insandan yana bir bakışla yaklaşılmaya çalışılıyor.
“Son Kale” bir değişimi anlatırken, teknokratların unuttuğu ya da göz ardı ettiği “insan” gerçeğini, bize bir ağıt diliyle hatırlatıyor.

Zuhal Akmeşe: 1981 yılında Mardin’de doğdu. Afyon Kocatepe Üniversitesi Uşak Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldu. Daha sonra Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü’ne girerek 2010 yılında burayı birincilikle bitirdi. Halen tezli yüksek lisans eğitimine devam ediyor. Bugüne dek sekiz kısa filme ve dört belgesele imza attı.

Tetrist

“Tetrist” İstanbul’un günümüz manzarasının kaybedilen bir tetris oyunu olarak  yeniden düzenlenmesidir. Oyun, 16. yüzyılda Matrakçı Nasuh’un yapmış olduğu bir minyatürden alınan Pera Bölgesi detayının yenilen çalışılmış bir görüntüsüyle başlar ve İstanbul’un son yüzyılını belgeleyen müzikler eşliğinde ilerler. Galata Bölgesi’nin son yüzyıla ait binaları tetris parçaları halinde düşer ve görünmez bir oyuncu tarafından yerleştirilir. Önce taş, sonra beton binalar yükselir, yer yer satırlar kaybolur; bina tipleri müzikle birlikte değişir ve bölgenin görünümü günümüzde tanıdığımız görüntüsüne yakınlaşır. Parçalar hızlandıkça kadraj, oyuncusu yenilmekte olan bir tetris oyunundaki gibi tepeleme dolmaya başlar. İnşası hızlanan binalar Galata Kulesi’ni de geride bırakarak kadrajın üst noktasına ulaşınca “Game Over” yazısı belirir.

Mesrure Melis Bilgin: 1980 yılında İstanbul’da doğdu. Özel Amerikan Robert Lisesi’nin ardından lisans eğitimini ABD’de Bennington College’da resim ve tiyatro alanlarında yaptı. Bilgi Üniversitesi’nde sinema yüksek lisansını tamamladı. Yurtdışı ve yurtiçinde çeşitli sergilere katıldı, yönetmen ve dramaturg olarak çeşitli tiyatro projelerinde yer aldı. Halen İstanbul’da Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Kısa film, resim ve tiyatro çalışmalarını sürdürüyor.

Urbanbugs

Urbanbugs, dünyanın birçok ülkesinde ciddi bir şekilde popülarite kazanan, renkli yapısı ile şehirlere görsel zenginlik katmasının yanında, içerdiği mesajlarla da sosyolojik bir vaka haline gelen, graffiti, stensil, tutkal ve flyer-art gibi birçok dalı olan alternatif görsel sokak sanatları kavramını inceliyor. Belgesel, kavramın Türkiye’deki sosyolojik ve kültürel yansımalarını da araştırıyor.

Aykut Alp Ersoy, 1984 yılında Yozgat’da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İzmir Özel Fatih Koleji’nde tamamladıktan sonra 2010 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin Medya ve İletişim Bölümü’nden mezun oldu.

Yılkı Atları

“Yılkı Atları” belgeseli, yaşamak için gurbet ellere düşen insanların arkalarında köylerde bıraktıkları anne-babalarının, ninelerin, dedelerinin yalnız, hüzünlü ama mücadeleci yaşamlarını küçük kesitler ve görsel bir şölen eşliğinde beyaz perdeye aktarıyor.
Karadeniz köylerinden büyük şehirlere artan göç dalgası yıllar geçtikçe köylerdeki nüfusu ciddi boyutlarda azalttı. Atölyelerin kapanması zaman içerisinde pek çok mesleğin unutulmasına veya kalan zanaatkâr sayısının oldukça azalmasına neden oldu. Arkada kalan çoğul yalnızlıklar ise yaşlılıklarına, yalnızlıklarına, iki büklüm hallerine aldırmadan toprakla bütünleşmeye ve ellerindeki bastona rağmen toprağı yılmadan işlemeye devam ederek hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Muhammet Çakıral: 1965 yılında Trabzon’da doğdu. 1988 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden mezun oldu. Yaşadığı yöre ile ilgili yazdığı dört öykü kitabının yanında, değişik gazete ve dergilerde kültür ve sanat yazıları yazdı. Çok sayıda belgesel filmin yapımcı ve yönetmenliğini yaptı. Uzun metrajlı sinema filmlerinde de yapımcılık deneyimi olan Çakıral, yapımcı ve yönetmen olarak bu alandaki uğraşını sürdürmektedir.

Yörümeyenler

Osmanlı zamanında Bursa valisi, Antalya’dan Balıkesir taraflarına göçen yörükler için “herkes bulunduğu yerde kalacak” diye ferman çıkartır. O gün bu gündür göçebe olan yörükler bu fermanla birlikte yerleşik hayata geçerler. Belgeselde, yörüklerin yerleşik hayatta geçimlerini nasıl sağladıkları, ne gibi zorluklarla karşılaştıkları, teknolojiden yoksun olmanın hayatlarını nasıl etkilediği anlatılıyor.

Sadık Ziya Zehir: 1986 yılında Çorum Sungurlu’da doğdu. Turizm sektörünün yanında, çeşitli filmlerde oyuncu, kameraman, kamera asistanı olarak çalıştı. Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Meslek Yüksekokulu’nda Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nde eğitimine devam ediyor.



Uluslararası programda yer alan filmler

Patırtıya Yer Vermek / Accommodating Roughhouse

“Patırtıya Yer Vermek”, Stockholm’ün güneyindeki Högdalen mahallesinde planlanan yeni bir kaykay parkının ardındaki hikâyeyi anlatıyor. Avrupa’da türünün en büyüğü olması planlanan Highvalley Skate Park adındaki pist, kaykaycılar, politikacılar, tasarımcılar ve şehir plancılarının işbirliğiyle yaratılıyor.

Eray Çaylı: Lisans eğitimini İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nde tamamladı. Stockholm’deki Konstfack Üniversitesi’nden deneyim tasarımı konusunda master derecesi aldı. Halen University College of London Bartlett School of Architecture’da mimarlik tarihi ve mimarlık kuramı alanında doktora yapıyor. Doktora çalışmalarının yanı sıra tasarım ve mimarlık konusunda yazılar yazıyor.

Archicoustics - Sesli Bir Mimarlık / Archicoustics - A Sound(ing) Architecture

Hollanda’da özel tasarım bir ses binasının içinde sizi akustik bir yolculuğa çıkaran, sese dayalı bir film. Görsel imgelere değil seslere odaklanan yeni tipte bir mekânsal sunum. “Archioustics”, gündelik yaşamlarımızda işitsel bir an olma iddiasında.

Paul Michielsen: Lisans eğitimini AKV St Joost Breda’da 2004 yılında tasarım üzerine tamamladıktan sonra 2009 yılında AVBR Rotterdam’dan yüksek lisans derecesini aldı. Neutelings Riedijk ve KCAP Rotterdam gibi çeşitli uluslararası şirketlerde çalıştı. Halen Amsterdam’da akustik, kentsel tasarım ve mimarlık alanlarında uzmanlaşmış kendi ofisine sahip ve Baarle-Nassau’nun da ortağı. Aynı zamanda AKV St Joost Breda, AVBR Rotterdam ve Academy Ljubljana’da dersler veriyor.

Babil / Babel

Metropol için köylerini terk eden iki genç çiftçi, Çin’in dağlarından Şanghay kulelerinin tepesine geliyor. Babil, bugünün Çin’ine ait bir alegori. Karakterler zamanda ilerliyor ve ülkenin karşı karşıya olduğu tarihsel sürecin görülmemiş hızına acıyla tanık oluyorlar. Tarihçi Marc Bloch 1930’larda şöyle demişti: “Her şeyin ötesinde tek bir özellik var ki bugünün uygarlığını daha öncekilerden ayırır: Hız. Bir nesil içinde çok büyük değişimler yaşandı”. Bu, 20. yüzyılın Batılı tarihinin bir bölümüdür. Bugün aynı olgu Çin’de yaşanıyor, dönüşüm birkaç yıl içinde gerçekleşiyor.

Hendrick Dusollier, gerçek çekimleri 3D sanal mekânlarla kaynaştıran filmler yapıyor. Barselona’nın eski mahallelerinde zaman ve hafıza üzerine ilk kısa filmi “Obras” uluslararası festivallerde 30’un üzerinde ödül aldı ve 2006 Cesar ödülüne aday gösterildi. Televizyon ve reklam filmlerinde sanat yönetmenliğinin yanı sıra deneysel “Face”, Canal+ için 3D enstalasyon “Facebox” ve Meksika’daki 2007 Guanajuato Film Festivali için “Fade to Black” isimli filmleri, kendi yapım şirketi StudioHdk’nin prodüktörlüğünde gerçekleştirdi. 2005 yılından bu yana yaptığı çok sayıda yolculuk sırasında Çin toplumunun değişimini yansıtan çekimler yaptı.

Yıkmak ve Yapmak, Bir Fabrikanın Hikayesi / Destruir y Construir, Historia de una Fabrica

Yıllarca süren tartışmaların ardından, aralarında mimarlar, sanatçılar, antropologlar ve gecekondu sakinlerinin de bulunduğu çeşitli yerel aktivist grupların baskısı sayesinde, Barselona’daki Poble Nou sanayi bölgesini etkileyen kentsel dönüşüm planlarında yok edilmek istenen eski Can Ricart fabrikası yıkılmaktan kurtarıldı.

Jacobo Sucari: 1958 yılında Arjantin Buenos Aires’te doğdu. TV için belgeseller ve genişletilmiş belgesel gibi deneysel formatlar üzerine çalışıyor. Görsel sanatçı ve belgesel yönetmeni olarak yaptığı işler bugüne dek sinema, TV, festivaller, müzeler ve sanat merkezlerinde gösterildi.  İsrail’de Tel-Aviv Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Sinema-TV eğitimi aldı, İspanya’da Barselona Üniversitesi’nde iletişim dalında doktora yaptı. Belgesel film geleneğini öncü-deneysel yaklaşımla birleştiren Sucari, belgesel çalışmalarını ve görsel-işitsel enstalasyonlarını sunmak üzere çeşitli kurumlara, festivallere ve “Genişletilmiş Belgesel, Ekran ve Mekân” başlıklı bir seminere davet edildi.

Sonsuz Jest / La Broma Infinita / The Infinite Jest

Ekonomi, hayatlarımızı koşullandırır. Azlık, doğanın kendisinde var olan bir kısıtlamadır. İnsan ürünü değildir. Bu çözümsüz bir açmaz. Hayatta kalmak için bitmeyen bir kavga.

David Muñoz, İspanya’da bulunan film yapım şirketi HIBRIDA’nın kurucusu ve yönetmeni. Uluslararası film festivallerinde pek çok ödül almış kurgu ve belgesel filmlerin yazarı, yönetmeni ve yapımcısı. “Flowers of Rwanda” filmiyle En iyi İspanyol Kısa Belgeseli olarak 2010 Goya Ödülünü aldı. Uluslararası festivallerde jüri üyeliği yaptı, sinema okullarında dersler verdi.

Nekropolis / Necropolis

Nekropolis – yapım ve yıkım arasında ritmik bir şekilde gidip gelen otonom bir organizma olarak bir kent.

Kertsin Gramberg: 1976 yılında Almanya’da doğdu. Fizyoterapi eğitimi alıp 2000-2003 yılları arasında Münih’te bir klinikte fizyoterapist olarak çalıştıktan sonra iki yıl tiyatro eğitimi aldı ve 2005-2011 yılları arasında da Köln Medya Sanatları Akademisi’nde okudu.

Le Havre’dan Gelen Kartlar / Postcards from le Havre

Bir çocukluk imgesinin içine yürümek sıra dışıdır. (Chris Marker)
Ben bunu yapabildiğim için şanslıyım: Le Havre’ye her gittiğimde. Oysaki orada hiç yaşamadım, orayla hiçbir bağlantım yok. Le Havre’nin cadde ve sokaklarında, binalarında, dükkânlarında çocukluğumun tadı var. Le Havre’de hiçbir şey yaşlanmamış, hiçbir şey bozulmamış, zamanda donmuş. Kentin genç oluşundan mı, rekonstrüksiyonun iyi yapılmasından mı? Mükemmel kenti yaratmak isteyen Auguste Perret’nin zekâsından mı? Her bakımdan müzikal oluşundan mı? Film, izleyenleri Dominique Reymond’un sesinin rehberliğinde zamanda, kentte, çocuklukta bir yolculuğa davet ediyor.

Françoise Poulin-Jacob: Edebiyat ve sinema eğitimi aldıktan sonra birkaç yıl senaryo yazarı olarak çalıştı. Bu sırada ilk kısa filmini yaptı. Daha sonra önce senaryo yazarı ardından da yönetmen olarak televizyon için çalıştı. Daha kişisel çalışmalar geliştirebilmek arzusuyla 2005 yılında ilk belgeselini yazdı ve yönetti. Ardından “Le Havre’dan Gelen Kartlar” projesini geliştirebilmek için birkaç ayını FEMIS Belgesel Atölyesi’nde geçirdi. Aynı zamanda devam eden birkaç proje üzerinden fotoğrafçılıkla uğraşıyor.

Susamışlık / This Thirst

“Şu Susuzluk” bizi Dubai’deki asma trenin içinde hipnotik bir yolculuğa çıkarıyor. Rayların etrafındaki sınırlayıcı orantısız mimarlık, yolların ve binaların arasında kıvrılarak ilerleyen bir kamera tarafından kaydediliyor. Şarkıcı Reham, rahatsız edici bir mesajla bu yolculuğa eşlik ediyor.

Frangois Vogel: 1971 yılında doğdu. Vogel’in çılgın görsel-işitsel icatları, dijital sanat çalışmalarında kamera kullanarak yaptığı deneylerden ortaya çıkıyor. Hamur gibi yoğurarak (“Cuisine”, “Tournis”, “Trois petits chats”) ya da kristal gibi parçalayarak (“Rue Francis”, “Faux plafond”, “Les Crabes”) görüntüleri ve kavramları değiştiriyor.

Yarım Kalmış İtalya / Unfinished Italy

Yarım kalmış mimari: İtalya’nın modern yıkıntıları arasında bir gezinti. Geleceğinden emin olmayan bir dönemin sembollerine ve politik bozulmanın bu çelişkili ürünlerini yeniden oluşturan insanlara bir bakış. Burada yarım kalanlar, yaratıcılığın kaynağına dönüşüyor...

Benoit Felici: 1984 yılında Fransa’da doğdu. İtalyan kökenli oluşu ve belgesel tutkusu onu kuzey İtalya’da bulunan belgesel film okulu ZeLIG’e götürdü. Kanada’daki EyeSteelFilm (2009) de dahil olmak üzere çeşitli prodüksiyon şirketlerinde çalıştı

Çin'de Kentleşme – Mutluluk Her Yerde / Urbanisation in China - Happiness is Seen Everywhere

Çin’de daha önce görülmemiş bir hızla yeni şehirler ve mahalleler doğuyor. Genellikle küçük köylerde ya da kent merkezlerindeki çöküntü bölgelerinde yaşarken yerlerinden edilen insanlar yeni kentlerde yeni sosyal yapılarla karşılaşıyorlar. Apartman daireleri büyük ve temiz, ama bu yüksek binalarda kendilerini evlerinde hissediyorlar mı?
“Yeni zenginler”, temalı mahallelerde güzel bir ev satın alabiliyorlar. Ama Thames Town ya da Holland Village’ın kent merkezleri boşalıyor. Bu alanlar da daha çok, düğün fotoğraflarına iyi bir arka fon olacak bir çevre arayan yeni evliler tarafından kullanılıyor.
Çin’in yeni kentleşmiş insanları, hikâyelerini anlatıyorlar.

David Lingerak: Daha önce mimarlara web tasarımı işi yapan David Lingerak, 2006 yılında tesadüfen Bolex 8 mm kamerasını buldu ve sadece film çekmekle uğraşmaya karar verdi. O günden sonra çoğu mimarlıkla ilişkili olmak üzere çok sayıda kısa reklam ve belgesel filmleri yaptı. 2010 yılında ilk uzun belgeselini çekmeyi planlamaya başladı ve 2011 yılında Hollanda Mimarlık Fonu’nun desteğiyle “Çin’de Kentleşme – Mutluluk Her Yerde” filmi ortaya çıktı.

Ne Tuzlu Bir Göldü Benim Gölüm / What a Salty Lake was My Lake

Gölün tuzlu suyunun tatlı suya dönmesiyle bölgenin ve gölün ekosistemi kaybolur.

Hassan Ghahremani: 1976 yılında İran’da doğdu. Yönetmen olarak master derecesi aldı. Belgesel ve kurmaca kısa filmler çekiyor.



İnsan Öyküleri programında yer alan filmler

Annem Barış İstiyor

Türkiye’de otuz yıldır yaşanan çatışmalarda on binlerce insan yaşamını yitirdi. Yüz binlerce insan zorunlu olarak göç etti. “Annem Barış İstiyor” belgeseli, savaşın büyük yıkım ve acılarını yaşayan “Barış Anneleri”nin her şeye rağmen barışı getirmek, çocuklarına kavuşmak için verdiği mücadeleyi ve yaşamlarını konu alıyor.

Aziz Çapkurt: 1981 yılında Kars’ta doğdu. İlköğretim ve liseyi burada okudu. Daha sonra çeşitli TV dizilerinde ve sinema filmlerinde reji asistanlığı yaptı. Bêdengî (Sessizlik) ilk kısa filmidir.

Büyük Aşıklar

Anadolu kültür miraslarından biri olan kozadan ipek çekimini beş kuşaktır geleneksel imkânlarla icra eden Hasan Büyükaşık’ın öyküsü.

Nagihan Çakar: 1987 yılında İstanbul’da doğdu. Fatih Üniversitesinde iki yıl Halkla İlişkiler ve Reklamcılık eğitimi gördü. 2008 yılında girdiği İstanbul Kültür Üniversitesi İletişim Tasarımı Bölümü’nde Sinema Yönetmenliği eğitimi almaya başladı. Tiyatro oyunlarında oyuncu olarak yer alan Çakar halen İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde eğitim görüyor.

Çirkin Ördek Yavrusu

Göçmenlik… Bu insanlar ülkelerini terk ettiler, politik, ekonomik, sosyal, savaş ve belki de başka sebeplerle. Kendi topraklarını, akrabalarını, arkadaşlarını ve ailelerini terk ettiler. Sadece bir ülke terk etmediler. Komple bir yaşamı terk ettiler. Hayata yeniden başlamak istediler. Yeni bir hayat düşlediler. Ama neden?

Abdurrahman Öner: 1984 yılında Mersin’de doğdu. Dicle Üniversitesi’nde Matematik Bölümü’nde okudu. 2007 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi’nde İletişim Tasarımı Yönetmenlik Bölümü’nü burslu olarak kazandı ve 2011 yılında mezun oldu.

Geçmiş Mazi Olmadı

Belgesel, 12 Eylül’ün ardından hayatı alt üst olan Tümay’ın ve ailesinin hikâyesini esas alarak, bir annenin gözünden o dönemde yaşananlara ışık tutuyor. Tutuklanarak cezaevine konan iki kızı ve damadının öyküsü ve doğmamış torununa mektuplar yazarak kurduğu bağ anlatılıyor. O dönemde, çocuklarını görmek için cezaevi önlerinde yatıp kalkan binlerce annenin ortak hikâyesi ele alınıyor.

Mehmet Özgür Candan: 1979 yılında Kocaeli’nde doğdu. 2003 yılında İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Üniversite yıllarında fotoğraf çalışmalarına başladı ve dijital video-kurgu sistemleri üzerine çalıştı. 2006 yılında ESR Film Yapım Reklam Tanıtım Ltd. Şti.’nin kurucuları arasında bulundu. 2007 yılından beri Belgesel Sinemacılar Birliği üyesi.

Manastır Doğum Yerim

Belgesel, Balkan ülkelerinde, “Bitola Moj Roden Kraj” (Manastır Doğum Yerim) isimli şarkıyla özdeşleşen müzisyen Hayri Demirovski’nin yaşam öyküsünü anlatıyor.

Yasin Ali Türkeri: 1976 yılında Koçarlı Aydın’da doğdu. YTÜ Bilgisayar Programcılığı ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü’nden mezun oldu. Üniversite yıllarında fotoğraf çalışmalarına başladı ve stajını dijital video-kurgu sistemleri üzerine yaptı. 1996-2001 yılları arasında bilgisayar programcısı olarak çalıştı. Belgesel sinema alanında üretimler gerçekleştiriyor.

http://www.yapi.com.tr/etkinlikler/v-istanbul-mimarlik-kent-filmleri-festivali-basladi_86870.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!