anat çalışmalarını 1980 yılından beri Amerika’nın Chicago kentinde sürdüren ressam Yücel Dönmez, yeni eserlerini bugünlerde İstanbul’da sergiliyor.
Sanat dünyasına Deepism (Deep Art-Derinlik Sanatı) adıyla yeni bir akım sunan sanatçının eserleri, eleştirmenlerce, “çağdaş resim dünyasında Türkiye’den kabul gören çalışmalar” şeklinde nitelendiriliyor. Resimlerinde, ebru, hat, kaligrafi, süsleme sanatı ile bazı Bizans sanatı unsurlarını da kullanan Dönmez, Doğu ile Batı arasında güçlü bir sentez oluşturmaya çalışıyor. Ressamın, 1987 yılında Chicago’daki The Art Institute of Chicago müzesinde açtığı sergiden sonra eleştirmenler, Osmanlı sanatlarından yola çıkarak çağdaş resim dünyasına güçlü bir teknik ile özgün bir üslup sunduğunu yazmışlardı.
Aslında, yıllardan beri Türkiye’de, geleneksel sanatlarımızdan yola çıkarak özgün bir senteze ulaşma çabaları verildiğini bilenler, bu yolda Erol Akyavaş ve daha nicelerinin çaba gösterdiğini; fakat Batı’ya Türk resmini bir marka olarak kabul ettirmenin zor olduğunu bilirler. Bu konuda Yücel Dönmez’in ortaya koyduğu örnekler dikkat çekiyor. 1980 yılında, bir Türk ressamının dünya çağdaş sanat vitrinine çıkabileceğini kanıtlamak amacıyla Amerika’ya giden Yücel Dönmez, zaman zaman ülkemizde de sergiler açmıştı. 19 yıl önce kendi geliştirdiği ve resimlerinde kullandığı teknik ile çağdaş Türk resmi içinde yeni bir kanal açmayı başaran sanatçı, çalışmalarını bir rastlantının değil, yıllarca Türk resminin doğması açısından verdiği çabaların ve birikiminin bir sonucu olarak görüyor. Dönmez, 2004 yılının yaz aylarında İstanbul’daki atölyesinde 3 ay boyunca yeni resimleri üzerinde çalışmış. Yoğun bir çalışma döneminin ardından ortaya koyduğu eserlerle yalnızca Türkiye’deki değil, Amerika’daki bazı eleştirmenlerin de beğenisini kazanmayı başarmış.
Dünya sanat platformunda bir ressamın önce hangi topraklara ait olduğunun ve kendi kültürü ile çağdaş kültürün sentezini nasıl ortaya koyduğunun gözlendiğini belirten Dönmez, bu sebeple geleneksel sanatları çağdaş bir yorumla sunmaya çabalıyor. Doğu kökenli bir ressamın, Batı sanatının özelliklerini ortaya koyan resimlerle sanat tarihine girebilmesi ve kalıcı olması beklenemez. Ressam etkilenebilir; fakat kendi çağdaş duruşunu da ortaya koymak durumundadır. Bu açıdan Dönmez’in çabası, kalıcı, özgün bir sanat oluşturma yolunda çok önemli bir uğraş sayılabilir. Türkiye’nin resim sanatı açısından bir yetenekler ülkesi olduğu düşüncesini taşıyan Dönmez, “Ben yetenekler ülkesinin sadece sistemli çalışan bir sanatçısıyım. İnanıyorum ki, gelecekte Türkiye’den bir değil onlarca Picasso çıkacaktır, yeter ki ülkemizde resim sanatının değeri bilinsin ve görsel sanatçılarımıza gereken destek sağlanabilsin.” diyor.
Dönmez, Amerika’da Türk asıllı bir rassam ve heykeltıraş olarak, “Who is Who in American Art”, “Biographical Encyclopedia of American Painters, Sculptors&Engravers of The U.S.”, “Art Diary International”, “Devonport’s Art Reference” gibi ansiklopedilerde sanatıyla tanıtılıyor. Sanatçı, bugüne dek Amerika’da önemli sergilere imza attı ve Amerika’nın 3 büyük müzesinden biri olan The Art Institute of Chicago’daki sergisi ile (1987), ülkenin ulusal televizyon kanallarından biri olan WGN’in, “Chicago’s Very Own’ unvanını hak etti. Bu unvan daha sonraları, spordaki başarısı ile, Michael Jordon’a da verilmişti. Dönmez’in yeni resimleri de öncekiler kadar uzun soluklu bir yankı uyandıracak gibi görünüyor.
Yücel Dönmez’in sergisi, Antik Sanat Galerisi’nde 30 Mart’a kadar görülebilir. (Tel: 0212 224 7431)
|