stanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'den (İDGSA) yeni adıyla Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nden 80'li yıllarda mezun olan 17 sanatçı "su"
konulu bir resim, heykel, fotoğraf ve enstalasyon sergisi düzenliyor.
Dünyanın karşı karşıya olduğu “SU”suzluk sorununa dikkat
çeken "KONU-SU", 2-16 Ocak 2009 tarihleri arasında Taksim Sanat Galerisi'nde
izlenebilir.
Sergi için bir araya gelen isimler şöyle:
Ali Ayyıldız, Ayşe Pınarlı, Cahide Erel, Çetin Özer, Ertuğ
Atlı, Ferhan Tunçer, Günseli Toker, Hakan Kürklü, Hanza
Turgul, İldem Arabacıoğlu, Kutay Uzer, Mediha Aşkın, Murat Kürüz, Nesteren
Silivrili, Recep Baydemir, Refik Tiniş, Vildan Baydemir.
17 Akademili şunları söylüyor:
"Önümüzdeki
yıllarda dünyamızda susuzluk yüzdelerinin hızla artacağını, buna bağlı olarak
çıkacağı düşünülen su paylaşım savaşlarının düşünülenden çok daha yakın olduğunu
vurgulayıp diyorlar ki; Suyumuzu koruyamazsak; Barış olmayacak, Aşk olmayacak,
Sevgi olmayacak, Sağlık olmayacak daha da önemlisi yaşam olmayacak!
Burada bir detay vermek gerekirse; çok önemli bir yaşamsal gıdadan
bahsedeceğiz. Su'dan. Su kimyacıların severek tanımladıkları gibi sadece H2O
değildir. Bunun ispatı için matematiğin bir kolu olan geometriye ihtiyacımız
vardır. Adı, Geo: Dünya, Metri: Ölçü, Dünya ölçüsünden geliyor. Bunun arkasında
tanrısal bir dünya ölçüsü vardır. Biz bunlara, kendilerini her zaman tekrar aynı
mükemmel geometri ile yapılandıran, platonik yapılar diyoruz. Birbirine tıpatıp
benzeyen hiçbir su kristalinin mevcut olmadığını biliyoruz, fakat hepsi tamamen
aynı yapıya, yani aynı altı köşeli geometriye sahiptir. Eksi beş derecede
dondurup, tekrar eritip, yine dondurdugunuzda aynı geometrik yapıyı buluyoruz.
Demek ki ortada su için bile bir hafıza var. Su, dört elementin en
yenilikçi olanıdır. Quantum fiziğiyle ilgileniyorsanız, İki yıl önce gösterilen
'Ne Biliyoruz ki' What the Bleep do We Know? filminin bir küçük ayrıntısını
hatırlatalım: Metro istasyonunda geçen sahnede Japonya'dan, Prof. Masaru
Emoto'dan donan su molekülü halleri hakkında fotoğraf sergisi izlemiştik.
Zihinsel uyarıcı uygulanmış bir dizi çalışmasının gösterisiydi bu:
Teşekkurlerini, şükranlarını, dualarını sunduğu su şisesinin yanı sıra
senden nefret ediyorum yazılan su sisesindeki dondurulmuş moleküllerin
durumunu gözler önüne serdi. Bunu mikroskobun karanlık alanıyla fotoğrafladı.
Ortaya çok değişik geometriler çıktı. İyi dilekliler düzgün bir geometriye kötü
niyetlilerse karmaşık bir yapıya sahipti. Yani suda bir hafıza vardı.
Dünyamızın ve vücudumuzun %75'inin su olduğunu aklınızda tutarsanız , eğer
düşünceler suya bunu yapabiliyorsa... Bizim düşüncelerimizin bize ne
yapabileceğini hayal etmemizi sağladı. Kesinlikle düşünce tek başına su
yardımı ile bütün vücudu hatta dünyayı tamamıyla değiştirebilir."
|