br >
Mimarlar Odası'nın yayımladığı "Şimdi bir adım öteye
geçme zamanı" başlıklı çağrı metni şöyle:
"Mimarlık yapmaya
çalışıyoruz, kamuda, özel sektörde, üniversitede… Kontrol elemanı, raportör,
şantiye sorumlusu, öğretim görevlisi, fiilen teknik ressama dönüşen büro
çalışanı ve daha birçok şey olarak, ancak okul sıralarında kurguladığımızın
dışında bir alanda ücretli çalışarak… Çalışma koşullarımız yetersiz,
ücretimiz yetersiz, özlük haklarımız yetersiz… Üreteceğimiz,
tasarlayacağımız, gelecek kuşaklara bırakacağımız ürünleri ortaya çıkaracak
olanaklar kısıtlı… Mimarlık, yapmak isteyip de bir türlü yapamadığımız bir
meslek, bir uğraş artık, ne yazık ki!… Büyük ideallerle bitirdiğimiz okulun
ve/veya onca deneyimin sonrasında gerçek yaşamın acımasızlığıyla yüzleşiyoruz.
Yükü ağır yüzleşmenin, yaşadığımız çevrelere bakıp bu yükü taşıyamıyoruz; artık
mimarlığı hangi koşularda yaptığımızdan çok yapıp yapamadığız çıkıyor karşımıza…
Diplomamızı cebimizde taşımanın yükü ağır geliyor kendimize, kentimize,
ülkemize… Çalışacak üretecek bir işimiz yok; bizi büyütecek,
olgunlaştıracak, toplumsallaştıracak mimarlığımızı yapamıyoruz. Yaşadığımız bu
büyük kriz koşullarında işsizleşiyor ve işçileşiyoruz giderek; yaşam alanlarımız
daralıyor. Yaşamak kaygısı mimarlık kaygısının önüne geçiyor… Yanlış giden
bir şeyler var! ... Sorumluluk kimde? Bizim payımıza düşen nedir? Yaşadığımız
yerlerden yükselemeyen seslerimiz, baskılar karşısında kırılan kalemimiz… Peki
ya ideallerimiz? Yalnızlaşıyoruz, çalıştığımız yerlerde ve/veya
çalışamadığımız zaman mesleğimize yabancılaşıyoruz… Düşünecek zaman bile
bulamıyoruz kimi zaman; haklarımız alınıyor birer, birer… Tasarımcı olmamız bir
düş artık; kamuda proje süreçleri özelleştiriliyor; özel sektörde ise bütünlüklü
bir proje alıp tasarlamak bize ne zaman düşer bilemiyoruz; üniversitelerde ise
kocaman bir YÖK… Çalışma koşullarımız tanımsız; iş güvenliğimiz iki dudak
arasına sıkışmış kalmış… Gidecek yerimiz, bir araya gelerek, sorunlarımızı
konuşacak yerimiz var mı? TMMOB Mimarlar Odası; meslek örgütümüz; kimi zaman
bizim için ne yaptı demekten öteye geçemediğimiz odamız… Ancak Mimarlar
Odası’nda bir şeyler değişiyor; kamu ve özel sektör işyerlerinde Oda ile üye
arasındaki doğrudan bağları kurmaya çalışan işyeri temsilcilikleri yaygınlaşmaya
başlıyor ve Mimarlar Odası, ücretli çalışan mimarların sorunlarını ve çözüm
önermelerini değerlendirecek bir kurultay düzenleyerek bir tartışma başlatıyor…
Bizim, kendimize, kentimize ve topluma karşı sorumluluğumuz var; nitelikli
mimarlık ürünleri, yaşanabilir çevreler ve kentler sunmak için… Bu yüzden,
değişen-dönüşen yasal koşul ve düzenlemelerin kıskacında, bizden alınmaya
çalışılan yaşamımızı ve mimarlığımızı vermek istemiyoruz! … Evet, şimdi bir
adım öteye geçme zamanı… Kamuda ve özel sektörde ücretli çalışan ve işsiz
mimarlar, uzmanlar ve konuklarla birlikte sorunlarını tartışmak ve çözüm
yollarını bulmak için bir araya geliyor… Tüm çalışanları, çalışamayanları,
mimarlığı dert edinenleri, yaşam alanlarımızı genişletmek isteyenleri, mimarlığı
toplum için yapmak isteyenleri, geleceğimizi birlikte oluşturmak için TMMOB
Mimarlar Odası İşyeri Temsilcilikleri Eşgüdüm Komitesi’nin koordinasyonunda 7–8
Mart 2009’da Ankara’da gerçekleşecek “Kamuda ve Özel Sektörde Ücretli Çalışan
Mimarlar Kurultayı”na davet ediyoruz…"
|