Hollandalı sanatçı Petra de Jong ve Ankara doğumlu Hollandalı mimar Aksel
Çoruh’un yapıtlarından oluşan ‘Geometri’ adlı sergi 16 Nisan-08 Mayıs 2010
tarihleri arasında Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde izlenebilir.
Hollandalı sanatçı Petra de Jong ve Ankara doğumlu Hollanda’lı mimar Aksel
Çoruh’un birlikte oluşturdukları geometri sergisinde geometriğe yönelik çok
kuvvetli bir referans ve ilişki mevcut. Bu sergide geometri, plastik sanatlar ve
mimarlık formasyonlarının farklı bakış açıları ile aydınlatılmış olmakla
birlikte iki farklı kültürel geçmişin şekilllendirdiği özel bir anlatımla
yorumluyor.
Petra de Jong’un tablolarında, geleneksel Türk çini
desenlerindeki geometrik soyutlamalar dikkat çekiyor. Sanatçı, katmanlı boyama
tekniğini kullanarak, tekrar eden desenleriyle sonsuz mükemmelliği vurgulamakta
ve eşzamanlı ve titreşim dolu renkli şekiller ortaya çıkıyor. Desenler düzeni
büyütülüp veya küçültüyor ve bu suretle çeşitli desenlerin renk ve uzaklıkları
değiştirilerek hedeflenen vurgulamalar yapılıyor. De Jong’un tuval veya kağıt
üzerine yaptığı triptikler arasındaki farklılık, vermek istediği anlatımları
güçlendirmekte, daha kolay izlenir ve anlaşılır hale getiriyor.
Öte yandan, mimar Aksel Çoruh geometrinin mimarî tasarımlarda nasıl
kullanıldığını irdeleyen işleri ilgi çekicidir. Bu anlamdaki çalışmalarının
önemli bir kısmının kaynağı yapmış olduğu saha araştırmalarıdır. Çoruh, sergide
yer alan maketleri ve animasyon yöntemleriyle, geometrinin bina cephe
düzenlemelerinde nasıl uygulandığını veya mimarî yapılar üzerinde
oluşturabilecek optik yansımaların izleyicilerde nasıl farklı algılamalar
yaratabileceklerini ortaya koyuyor. Diğer tasarım ve kolaj çalışmalarında ise
Çoruh, çeşitli geometrik teknikler kullanarak mimarî imgeler ve hacimler
yaratıyor. Yeni projelerinde, Rotterdam ve doğum yeri olan Ankara’daki çeşitli
binaların detay fotoğraflarını temel unsur olarak kullanıyor, bu fotoğrafların
karmaşık izlenim ve içeriğini, soyut derlemeler yaparak basit boyutlu
özümlemelere indirgiyor. Fotoğraf izlenimlerini daha sonra çeşitli bina
planlamalarını kapsayan hayalî kentlere dönüştürüyor ve onlara en son aşamada
yaptığı minyatür maketlerinde derin boyutlar kazandırıyor. Kaynak olarak
kullanmış olduğu fotoğraflarla karşılaştırıldığında, bu minyatür kentler
izleyicilerin bina anlayış ve algılamalarına, değişik bakışlarla yeni boyutlar
getirmeyi hedefliyor.
|