arajistanbul, Kasım ayında yepyeni müzik, tiyatro, dans ve festival projeleriyle dopdolu.
Tiyatro
garajistanbul’un yeni tiyatro projelerinden ilki olan “Oyunu Bozuyorum ” Kasım ayında seyircisiyle buluşuyor. Ağustos ayında katıldıkları, Zürih Tiyatro Festivali’nde (Zürcher Theater Spektakel) çok olumlu eleştiriler alan oyun, bir kadının kendi varoluş yolculuğundan yola çıkarak; görmezden geldiğimiz namus cinayetleri, ahlak kavramı, ensest, tecavüz gibi gerçekleri sorgulayıp sözünü cesurca söylüyor. Mustafa Avkıran Ve Övül Avkıran’ın tasarladığı Oyunu Bozuyorum’un metni Meltem Arıkan tarafından yazıldı. “Oyunu Bozuyorum” 1 – 2 – 8 – 15 - 29 ve 30 Kasım tarihlerinde garajistanbul’da.
Dans
Geçtiğimiz sezon büyük ilgi gören ve yurt dışındaki pek çok festivalden davet alan "camadamlar", 5 ve 6 Kasım tarihlerinde garajistanbul’da . Koreografisi İlyas Odman’a ait, garajistanbulpro yapımı camadamlar, kaçan adamın kırılgan adımları üzerine bir dans tiyatrosu işi olarak tanımlanabilir. Eline aldığı her şeyin kırıldığını, kendini yüzyıllarca adamaya alıştığı neredeyse tüm değer yargılarının giderek kıyamete, yıkıma yanaşan dünyayı çözümlemeye yetersiz kaldığını, inanmakta giderek zorlandığını anladığı, bir "mekan - zaman"da geçer gösteri.
Festival
Teknoloji ve sanatı bir araya getiren amber'07 beden - işlemsel sanatlar festivali, 9 - 17 Kasım tarihleri arasında gerçekleşiyor. Türkiye'deki tek yeni teknolojiler ve sanat festivali olan amber'07 uluslararası bir etkinlik olarak 30 sanatçının katılımıyla gerçekleşecek. Festival kapsamındaki tüm performansların garajistanbul’da gerçekleşeceği festival izleyicinin katılımcıya dönüştüğü programıyla fark yaratıyor. Sahne performansları, etkileşimli enstalasyonlar, atölye çalışmaları ve seminerlerden oluşan festival bu sene "teknoloji çağında ses ve tutunma" teması etrafında teknoloji ile ilişkimizi sorgulayan işlere ve tartışmalara yer veriyor.
Edebiyat Matineleri
Tol ve Har romanlarının yazarı Murat Uyurkulak, Metis - Radikal Edebiyat Matineleri çerçevesinde 14 Kasım Çarşamba saat 21.00’da garajistanbul’da . Murat Uyurkulak, yeni yazdığı metinden parçalar okurken garajistanbul oyuncuları da Tol ve Har romanlarından seçilen etkileyici bölümlerle Murat Uyurkulak’a eşlik ediyor olacak.
Dans
Çağdaş gösteri sanatlarının genç temsilcilerinden Bedirhan Dehmen (BGST) ve Şafak Uysal [laboratuar] koreografisiyle, bir garajistanbulpro yapımı olan “Güneşli Pazartesi” 19, 20, 26 ve 27 Kasım’da garajİstanbul’da sahne alıyor.
“Arkadaşlık tasvirleri hep ideallerle çizildi, mitlere konu oldu. Peki ama bu seçmede ortalama erkeğin dostluk anlayışına ne kadar değinildi? Erkekler, kendileri ve birbirine, gerçekten ne kadar dost oldu?”
Eser, konusu itibariyle erkekler arası dostluğu mercek altına yatırıyor. İki koreograf, ilk ortak çalışmalarında, kişisel deneyimlerinden ve tarihte yer etmiş arkadaşlık tahayyüllerinden hareketle yola çıkıyor. Başlangıç noktaları ise arkadaşlık edebiyatının klişelerinden birisi olan “meşhur dostluklar atlası”nda hep erkeklerin, üstelik sıklıkla destansı terimlerle yer alıyor olması.
Tiyatro
Nihal Geylan Koldaş’ın çeviri ve kurgusuyla sahnelenen BECKETT GRİMAVİ, Samuel Beckett’in bir anlamda bu dünyaya son sözlerini iletmeyi amaçlıyor. “Ne Nerede” Beckett’in yazdığı son oyun . “Neydi o Kelime?” ise Beckett’in kağıt üzerindeki son sözleri. Kolajı oluşturan öbür metinler ve sözsüz oyunlar Beckett’in 83 yıl süren arayışının başka durak noktaları. Bilsak Tiyatro Atölyesi& Maya Sahnesi Beckett’in dünyasına girmeye karar verdiğinde, daha önce tanımadığı duru, ama derin bir suyun kıyısına vardığını gördü. Beckett oyuncuya düşünceyi sahne üzerinde cisimleştirmeyi öneriyordu .Oyuncu, bir öykü ya da karakterin ardına çekilmek yerine, birebir düşüncenin, Beckett’in elinde bir müziğe dönüşmüş düşüncenin içinden geçmesine aracılık eden, bedenini ve ruhunu düşüncenin akışına bırakmalıydı. Oyuncular, projenin hayata geçiş sürecinde bu yaklaşımın oyuncu için nasıl da özgürleştirici olduğunu fark ettiler.. Dünyanın ne olduğunu ve bireyin bu dünya içindeki yerini arayan Beckett bu metinlerinde, yüzyıllar öncesinden gelen, ve ebediyete uzanan hayata ve insana dair soruları damıtmış, bir hareketler dizgesine, müziğe, ritme, şiire, ve dansa dönüştürmüş, ve seyircisini 22 – 23 - 24 Kasım’da bu vardığı son durakta, kendisine yalnız zihinsel olarak değil aynı zamanda ve belki de daha çok bedeni ve ruhu ile bir bütün olarak eşlik etmeye davet ediyor.
Müzik
"Hayat Gülerken Ağlatır" Sema'nin 2006'da çıkardığı "Ekho – Efsane Hanımlar" albümünün bir devamı... Gecen yıl garajistanbul'da büyük ilgi gören muhteşem bir albüm tanıtımından sonra "tas plak sesli Sema" yine aramızda... Hayata dair olana, melankoliye, hüzne, baştan çıkarıcı şen kahkahalara 28 Kasim Çarşamba günü tekrar tanık olacağız... Müzik severlerin yakından tanıdığı Sema'yı tekrar dinleyeceğiz.
|