Zorlu Grubu, Kızıldere'de Jeotermal 'Maden' Buldu



Zorlu Grubu, Türkiye'nin keşfedilmiş en büyük jeotermal sahası Kızıldere'de adeta "maden" buldu. 1 Eylül 2008'den bu yana işletme hakkına sahip olduğu sahada 17.4 MWE'lik bir santralı bulunan grubun gerçekleştirilen fizibilite çalışmalarının ardından 60 MWE'lik bir santral daha kurabileceği ortaya çıktı. Fizibilite sonrasında gerçekleştirilecek sondajlar da aynı sonucu verirse Zorlu Enerji Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Zorlu Doğal'a ait Kızıldere Jeotermal Santralı'nın gücü 77.4 MWe'ye çıkacak. Santral, bu güce eriştikten sonra ortalama yıllık 50 bin konuta yetecek kadar elektrik üretebilecek. Uzun vadede ise seracılık, kuru buz üretimi, termal tesis vb. tesis yatırımlara başlanacak ve böylece suyun tüm sıcaklık dereceleri için değerlendirme olanağı ortaya çıkacak.

Konuyla ilgili olarak Referans'a açıklamalarda bulunan Zorlu Enerji Genel Müdür Yardımcısı Ali Kindap, sahayı daha zengin kaynaklara sahip olduğunu düşünerek aldıklarını ve bu nedenle sahanın genişletilmesi için bilimsel çalışmalar yaptıklarını söyledi. Kindap, "Bu çalışmalar zaman aldı ama sonunda sahanın belli kısımları ile ilgili sonuç aldık. Aldığımız sonuçlara göre mevcut tesise ek 60 MWE'lik yeni tesis planladık" diye konuştu. Rezervuar özellikleri kullanarak en iyi santral modelini belirlemeye yönelik uluslararası fizibilite çalışmasını yeni bitirdiklerini açıklayan Kindap, "İlk adım olarak 60 MWe'yle başlamayı düşünüyoruz. Böylece toplamda 77.4 MWE'lik bir kapasiteye kavuşmuş olacağız" dedi.
 
Sondaj 60 milyon dolar

Kesin sonucu verecek sondaj çalışmalarına önümüzdeki ay başlayacaklarını da açıklayan Kindap, "20'ye yakın kuyu açılacak. 3 bin metre derinliğe ineceğiz" derken, yeni tesisin 2012 Ağustos ayında faaliyete geçmesi için plan yaptıklarını belirtti. Projenin sondaj bütçesinin 50-60 milyon dolar civarında olduğunu söyleyen Kindap'ın verdiği rakamlar gereği, 2012 Ağustosu'na kadar yapılacak harcama ise mevcut tesisin de rehabilitasyonu içinde olmak kaydıyla 250 milyon doları bulabilecek. Yeni tesisin yatırım maliyetini ortalama on yılda çıkarmayı planladıklarını belirten Kindap, "2009 için ayırdığımız 22 milyon TL'lik harcama bütçesinin önemli bir kısmını da mevcut tesisin rehabilitasyonu için kullandık. Bu harcamanın temel nedeni rezervuarı sürdürülebilir bir kaynak olarak görmemiz" dedi.
 
Kapasite üç katına çıktı

Rezervuarın rehabilitasyonu ile ilgili olarak da bilgi veren Kindap, "Santralda kuyu ve kuyu başlarında yüksek oranda CO2 içeren mermer ve kireç taşlarından oluşması, kabuklaşma denilen ve zamanla kuyu ile kuyu başı elemanlarını tıkamasına ve buhar üretiminin düşmesine yol açtı. Yaptığımız rehabilitasyon çalışması ile bu tıkanmadan dolayı 6 MWe'ye kadar düşen kapasite tekrar asıl değer olan 17.4 MWe'ye çıkarıldı" dedi. Kindap'ın verdiği bilgilere göre santralda çevreye yönelik iyileştirmeler de yapıldı. Buna göre, jeotermal kaynaklar hem yoğun tuz hem bir kısım mineral ihtiva ettiği için ortaya çıkan atık jeotermal su rezervuara geri enjekte edilemiyordu. Ancak Zorlu Grubu, iyileştirme sonucunda atık suyu rezervuara enjekte edebilecek şekilde sistem değişikliğine gitti. Kindap, konuya ilişkin şunları söyledi: "Eskiden Menderes Nehri'ne deşarj edilen atık jeotermal suyun tekrar sisteme kazandırılmasına yönelik iyileştirmeler yapıyoruz. Tesislerimiz bunu sağlayacak. Bu hem ortaya çıkan jeotermal suyu rezervuar kaynağına göre gönderilmesine yarayacak hem kaynağın seviyesini zamanla kaybetmesini önleyecek" dedi.

Halen TBMM'de bekleyen Yenilenebilir Enerji Kanunu'na da değinen Ali Kindap'a göre Türkiye'nin bütün jeotermal kaynaklarını kapsayacak bir fiyat çalışması yapılması gerekiyor. Kızıldere veya Germencik gibi sahalardan elde edilecek elektrik enerjisi için kw başına 9 eurocent düzeyindeki fiyatın makul olabileceğini belirten Kindap, "Öyle kaynaklar var ki 15 eurocent bile kurtarmaz. Buna karşın 9 eurocent bile yüksek görülebiliyor. Ancak dünyada 14-16 eurocent aralığında fiyatlar verilebiliyor" dedi.
 
Kızıldere jeotermal sahası

Sahada ilk çalışmalar MTA tarafından 1965'te başlatıldı. 1968'de 540 metre derinlikteki ilk kuyu açılarak rezervuar sıcaklığı olan 198 °C'ye ulaşıldı. 1968-1973 arasında, 370 metre ile 1241 metre derinliklere ulaşan 16 kuyu daha açıldı. Yapılan kuyu testleri sonucunda, toplam 17 adet kuyudan 6'sının elektrik üretimine uygun olduğu anlaşıldı. 1974'te üretim amaçlı 500 kWe gücünde prototip bir türbin jeneratör grubu kuruldu ve üretime geçerek 4 yıl boyunca çevre köylere ücretsiz elektrik sağladı. 1984'te EÜAŞ tarafından 17.4 MWe kapasiteli bir santral kuruldu ve devreye alındı. Santral, 1 Eylül 2008'de Zorlu Grubu'na 30 yıl süreyle devredildi.
 
Dünyada ve Türkiye'de jeotermal

Dünyada jeotermal enerjiden elde edilen elektrik üretimi 80 milyar KWh civarında. Bu konuda ilk beş ülke ise ABD, Filipinler, Meksika, Endonezya ve İtalya. Türkiye ise jeotermal kaynak potansiyeli açısından dünyada yedinci sırada olmasına karşın fosil enerji kaynakları ile yarışacak düzeyde enerji potansiyeli barındırmıyor. Çünkü bu alanların yüzde 93'ü düşük ve orta sıcaklıklarda. Ancak bunlar da konut, sera ısıtması, termal turizm için uygun bir potansiyel olarak niteleniyor. Türkiye, bu uygulamalarda ise Çin, Japonya, ABD ve İzlanda'nın ardından beşinci sırada yer alıyor.