Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Başkentte ve hinterlandındaki illerde mimari mirasın korunması için mücadeleyi sürdürüyor.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi hinterlandındaki Zonguldak’ta tarihi Fransız Hastanesi’nin üst kurul tarafından tescilinin kaldırılmasını yargıya taşıdı.
Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Zonguldak’ta 1920’li yıllarda yapılan, bir dönem Fransız Hastanesi olarak hizmet veren EKİ Umum Müdürlüğü binasının, korunması gerekli kültür varlığı kararı, Karabük Bölge Koruma Kurulu’nun onay vermemesine rağmen Koruma Yüksek Kurul’u tarafından kaldırıldı. Öte yandan bu karar olası tepkilerin önüne geçmek için kamuoyundan gizli bir şekilde alındı. Yapı önce Kız Olgunlaştırma Enstitüsü yapılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildi. Milli Eğitim Bakanlığı, Yayla Mahallesi 15 ada, 11 parselde bulunan tarihi yapının 2011 yılında alınan tescil kararının kaldırılması için 24.10.2022 tarihinde, Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna başvurdu. Bölge Kurulu, ‘Yapı bir dönemin mimari tarzının ve sosyal yaşantısının izlerini günümüze yansıtıyor’ diyerek bakanlığın talebini reddetti. Bakanlık bu kararı, Ankara’daki Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kuruluna taşıdı. Yüksel kurul ‘gerekli koşulları taşımıyor’ diyerek bölge kurulunun kararını iptal etti. Kamuoyu ise, gizli saklı bir operasyon yürütülen ve yeni bir yıkımın habercisi olan tescil kaldırma kararından, yerel basın gündeme taşıyınca haberdar oldu.” dedi.
Anıtsal bir yapı olarak özgünlüğünü koruyan Zonguldak Fransız Hastanesi korunmalıdır
Candan, Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, olası bir yıkımın önüne geçmek için, söz konusu tescil kaldırma kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için yargıya başvurduklarını belirtti.
Candan, sözlerine şöyle devam etti: “Fransız Hastanesi, Zonguldak‘ta Fransız Mahallesi’nde nam-ı diğer Fener Mahallesi’nde kente kimliğini veren kömür üretim tesislerinin çalışanları için yapılmış bir sağlık mekânıdır. Aynı zamanda mahallenin sağlıklı gelişiminin tanık mekânıdır. Zonguldak’ta dönemin okullarının, tarihi yapılarının yıkımla karşı karşıya kaldığı, Kız Meslek Lisesi başta olmak üzere birçok kültür varlığının hukuki ve kamuoyu mücadelesi ile korunduğu bu süreçte, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün tescil kaldırma talebi iyi niyetli değildir. Koruma Yüksek Kurulunun tescil kararını kaldırması ise hiç bilimsel değildir. Kentin kimliğinde anıtsal bir yapı olarak özgünlüğünü koruyan, Zonguldak Fransız Hastanesi korunmalıdır.”
Üst kurul kararı tarihi yapının dokunulmazlığını kaldırıyor ve olası bir yıkımın önünü açıyor
Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün tepkiler üzerine “Yıkılmayacak, yapıyı restore edeceğiz, Olgunlaşma Enstitüsü yapacağız” şeklinde açıklama yaptığını hatırlatan Candan, “Bu açıklama çelişkileri barındırıyor. Restorasyon kavramı tarihi yapılarının onarımı ile ilgilidir. Tescilli kültür varlığının tescilini kaldırttıktan sonra orada bir restorasyon değil ya tadilat yaparsınız ya da yıkar yerine başka bir şey yaparsınız. Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürlüğü kamuoyunu yanıltmaya çalışırken, Koruma Yüksek Kurulu’nun korumama kararlarını anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu üst kurul kararı tarihi yapının dokunulmazlık kalkanı kaldırmakta ve olası bir yıkımın önünü açmaktadır. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak konunun yakından takipçisi olacağız.” dedi.
Fransız Hastanesi korunması gerekli kültür varlığıdır
Candan, yapının kültürel miras değerine ilişkin şu bilgileri aktardı: “Zonguldak kömür madenleri 1890 yılında Fransızların gelişi ile şekillenmiştir. Fransızlar Zonguldak’ta ilk kömür rıhtımını inşaa etmiş, Ereğli Fransız Şirketi’nin kurulması ile kömür üretimindeki etkin rol almıştır. Kömür üretim ocaklarının sahibi Fransızlar’ın üretim sürecindeki etkinliği ile Zonguldak’ta Karadeniz’e doğru uzanan burun kısmında bir mahalle inşa edilmiştir. Hastanesi, konutları, sosyal tesisleri, okulu, varageli, tüneli ve kilisesi ile oluşan mahalle Fransız Mahallesine coğrafi yapısı ve tarihselliği ile özgün bir yerleşim yeri olan Fransız Mahallesi’ne 1908 yılında yapılan Deniz Feneri ile birlikte Fener Mahallesi denmiştir. Fener Mahallesi resmi kayıtlara Yayla Mahallesi olarak geçmiştir. Mahalle Cumhuriyet’le birlikte prestij yerleşkesi konumunu korumuş, Zonguldak'a görevli olarak gelen kamu görevlilerinin konutları, misafirhane ve konuk evlerinin spor tesislerinin ve sosyal buluşma ortamlarının tesisleri ile özgünlüğünü sürdürmüştür. Fransız Mahallesi, mahalle ölçeğinde korunması gereken alan olarak kentsel sit alanı ilan edilmiş, yapılar ve alan tescillenmiştir. Bu alan içerisinde kilisenin önünde yer alan Fransız Hastanesi olarak yapılan yapının inşasının 1890’lı yıllara kadar uzandığı ifade edilmektedir. Sultan Abdülmecit Vakfından satın alırken düzenlenen tapu belgesi bulunuyor. Hicri 1324, (Miladi 1906) tarihli belgede bina hastane olarak görünmektedir. Bodrum kat ve iki kattan oluşan u şeklinde tasarlanan hastane yapısı, yüksek tavanları ve sadeliği, düşeyde ve yatayda kurduğu dengesi ve açık ve kapalı alanları ile dönemin özgün mimarlığını ifade eder. Cumhuriyet’in ilan edilmesi birlikte Havza 1937 yılında millileştirilmiş, Fransız Hastanesi de uzunca bir süre Ereğli Kömürleri İşletmesi Müessese Müdürlüğü olarak kullanılmıştır. TTK’nın elektrik borcu karşılığında Karaelmas Elektrik Dağıtım Anonim Şirketine (KEDAŞ) devredilmiştir. 2005 yılında özelleştirme ile yapı boşaltılarak, kaderine terk edilmiştir. Mülkiyeti Maliye Hazinesine ait olan yapı Karabük Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü uzmanlarının 14 Haziran 2010 tarihinde hazırladığı rapor ile 2011 yılında tescilli kültür varlığı olarak korumaya alınmıştır.”