Zıplaya Zıplaya Yolculuk



Cadde ve sokaklardaki çukurlar ile bozuk asfalt, başkentliyi bıktırdı. Araçlara da zarar veren yollardaki bozukluklar yolculukları çekilmez hale getiriyor. Cadde ve sokaklarda asfalta göre daha aşağıda rögar kapakları ile çukur ve çöküntü alanları bulunuyor. Rögar kapaklarının asfalt ile aynı seviyede bulunması gerekirken, zamanla yenilenen asfalt bu rögar kapaklarını aşağıda bırakıyor. Bu da kaza riskini arttırıyor. Özellikle araçların trafikte daha hızlı seyrettiği gece saatlerinde, bu rögarlar büyük tehlike oluşturuyor. Bazı sokak ve caddelerde ise rögar kapakları tam tersi olarak asfalt seviyesinden çok daha üstte bulunuyor.

Kimi yollarda yer yer çukur ve çöküntüler oluşmuş durumda. Çalışmalar sonrasında iyi tamir edilmeyen yollarda, zamanla araçların da etkisiyle çökme yaşanıyor. Kentin dış mahallelerine doğru gidilikçe yollardaki asfalt eksikliği daha sık göze çarpıyor. Özellikle yağışlı günlerde yollar “çamur deryasına” dönüşüyor.

Kaldırımda yürümek zor

Kentin en işlek yerlerinin başında gelen Kızılay ve çevresindeki caddelerde dahi kaldırımlarda yürümek maharet istiyor. Özellikle Atatürk Bulvarı, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı (GMK), Ziya Gökalp Caddesi, Mithat Paşa Caddesi, Meşrutiyet Caddesi, Necatibey Caddesi ve Cemal Gürsel Caddesi’de kaldırımlardaki bozukluklar dikkat çekiyor. Kaldırım boyunca irili ufaklı çukurlar bulunuyor. Kimi yerlerde ise kaldırım taşları yerlerinden çıkmış durumda.

Araçlar işgal ediyor

Kentin bazı noktalardaki kaldırımların yol seviyesine kadar alçaldığı gözlenirken, bu durum araçların kaldırımları işgal etmesini kolaylaştırıyor. Kaldırım kenarlarındaki dağılmaların birçoğu da bu araçların kaldırımlara çıkması sonucu yaşanıyor. Her esnafın kendi işyerinin önündeki kaldırımları söküp yerine kendine özgü şekilde taş döşemesi de buralarda çirkin bir görüntü oluşturuyor.

En büyük zarar lastiklere

OSTİM’deki bir firmada satış sorumlusu olan Hakan Yakup, kendilerine gelen oto sahiplerinin yüzde 80-90’ının lastik yarılması, jant eğilmesi ya da kırılması şikâyetleriyle başvurduğunu vurguladı. Yollardaki çukurların aracın diğer aksamlarına da zarar verdiğini belirten Yakup, “Hızlı gitmek bu zararı daha da arttırıyor. Aracın rot ayarları, amortisörleri, süspansiyonu yani sonuçta arabanın ön takımı tamamen bozuluyor” dedi. Yakup, yağmurlu havalardan sonra bu durumun daha da arttığı kaydetti. “Çukurlar her tarafta var” diyen Yakup, bu konuda belediyelere görev düştüğünü söyledi.



Özgönül: Çalışmalar bölük pörçük yapılıyor

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Nimet Özgönül belediyelere uyarılarda bulundu. “Çalışmalar, bütününden giden bir tasarlama ile yapılmadığı için bölük pörçük gidiyor. Bir yerde kaldırım yüksekliği 30 santimetre iken, bir yerde bu 10 santimetre oluyor” diyen Özgönül, işleri yapıyor olmanın da çözüm olmadığını söyledi. Özgönül, “Süreçlerin planlanmış olması, kaynaklarının kesilmemesi gerekiyor. Yoksa bir yer yapılıp diğer bir yere bütçe yetmediği için onun yarım kalması olmaz” dedi.

‘Yayalar ne yapsın?’

Yollara bakıldığında yayalara ayrılmış alan kalmadığını belirten Özgönül, buna da kaldırımlara park eden araçlar ile zemin katını ticarethane olarak kullanan binaların sokağa taşmasının neden olduğunu vurguladı. Burada denetimin önemli olduğuna işaret eden Özgönül, herkesin geçtiği ana caddelerdeki çalışmaların “göstermelik” olduğunu söyledi.

‘Eşgüdüm yok’

Nimet Özgönül, çalışmalar yapılırken belediyeler arasında bir eşgüdümün olmadığını da belirterek, “Kentin bir parçasını birinin düzenleyip diğer tarafının kalması doğru bir şey değil. ASKİ’si başka bir şey yapıyor, elektrik işleri başka bir şey. Bunlar da çalışmalarını eşgüdüm içinde yapmıyorlar” dedi.