17 Ağustos Marmara depreminin 10. yıldönümünde,
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), olası bir depreme karşı
yetkilileri uyardı. 21. yüzyılın ilk yarısında Marmara Denizi’nde 6’dan daha
yüksek bir şiddette deprem olma olasılığının çok yüksek olduğunu hatırlatan THBB
üyeleri ve akademisyenler, depremin olup olmayacağı yolundaki tartışmaların
anlamsızlığına dikkat çekerek öncelikle depremde tamamen çökme riski taşıyan
binaların tespit edilmesini ve bunların güçlendirilmesini istedi. Ayrıca deprem
konusunda halkı bilinçlendirmek amacıyla geliştirilen Gezici Deprem
Simülasyon Tırı ise Türkiye'yi dolaşmak üzere bugün yola çıktı.
Hyatt Regency otelinde bugün (13 Ağustos 2009) yapılan basın toplantısında 17
Ağustos 1999’dan bu güne kadar yapılanlar ve yapılmayanlar, depreme dayanıklı
yapı üretiminin önemi, Türkiye’de yaygın olarak kullanılan beton üretiminde ve
kullanımında Türkiye’nin durumu, mevcut yapılardaki hatalar ve depreme nasıl
hazırlanılması gerektiği konularının üzerinde duruldu.
Betonarmenin dayanıklı, ekonomik, sürdürülebilir ve estetik olması
gerektiğini söyleyen İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir, deprem tehdidi altındaki
İstanbul’da yaşanan hızlı kentleşme sürecindeki denetimsizlik nedeniyle ortaya
çıkan kalitesiz yapılara dikkat çekti.
“En Büyük Problem Konutlar”
“Hepimiz bu zincirin birer halkasıyız” diyen İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Zekai Celep, kusurun tek tek kurumlarda
aranmaması gerektiğini ifade ederek bu konuda herkesin sorumluluğunun olduğunu
hatırlattı. Celep, taşıyıcı sistemleri düzensiz olduğu için en büyük problemin
konutların güçlendirilmesi konusunda yaşandığını dile getirerek, büyük depremden
bu yana hiçbir şey yapılmadığı yolundaki iddialara katılmadığını belirterek,
eksikler olmasına rağmen yapılanların takdir edilmesi gerektiğini söyledi.
Son 2000 yılda Marmara’da 6’nın üzerinde 50 deprem
İTÜ Maden Fakültesi’nden Türkiye Deprem Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, deprem karşısında başarılı olmanın
koşullarını tehlikeyi tanımak, riski azaltmak ve mevcut riski transfer etmek
olarak tanımladı. Aynı zamanda lağvedilen Ulusal Deprem Konseyi’nin de
başkanlığını yürütmüş olan Eyidoğan, Marmara Bölgesi’nin 2000 yıllık deprem
tarihinde 6’nın üzerinde 50 depreme rastlandığını ve önümüzdeki 30-40 yıl içinde
Marmara Denizi’nde 6’dan büyük şiddette bir depremin olma olasılığının çok
yüksek olduğunu belirtti.
Eyidoğan, yapılan ayrıntılı durum tespitlerine göre yüksek şiddetteki olası
bir deprem’de İstanbul’un yapı stoğunun yüzde 1’inin tamamen çökeceğini, yüzde
6’sında ağır hasar oluşacağını ve yüzde 15’inin ise hasar göreceğini söyledi.
Bir an önce ayrıntılı durum tespitlerinin ve Deprem Master Planı gibi yol
haritalarının raflardan indirilmesi gerektiğini hatırlatan Eyidoğan, şöyle
konuştu:
“Kamu yapılarında güçlendirme çalışmaları sürüyor, fakat bunlar
hızlandırılmalı. Güçlendirme çalışmalarında özellikle alt ve orta gelir grupları
hedef alınmalı. Ayrıca artık sıkça duyar olduğumuz kentsel dönüşüm çalışmaları,
deprem odaklı kentsel dönüşüm şeklinde yapılmalı.”
“Amaç insanları konutlardan sağ çıkarmak”
Ülkemizde depreme karşı önlem alınması deyince akıllara arama-kurtarma
çalışmalarının geldiğini dile getiren İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Hulusi Özkul, alınması gereken önlemler hakkında
şunları söyledi:
“Mevcut yapılar dayanıklı hale getirilmeli, yeni yapılar ise depreme
dayanıklı bir biçimde yapılmalı. Yapı stoğu hızlı bir biçimde elden geçirilerek
onarımı pahalı olacak binalar tespit edilmeli. Bu binalar yıkılarak yerlerine
yenileri yapılmalı. Çünkü amaç deprem sonrası insanları konutlardan sağ
çıkarmak. Ayrıca bu noktada beton denetimi şantiyede değil, süreç boyunca
yapılmalı ve Bayındırlık Bakanlığı da denetim yapacak olan kuruluşları
denetlemeli”
Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ayhan
Paksoy ise yakın zamanda hayata geçirilen Dumansız Hava Sahası
projesine atıfta bulunarak, böyle hayati projelerin deprem konusunda da hayata
geçirilmesini istedi.
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ)Kandilli Rasathanesi Afete Hazırlık Eğitim
Birimi’nden Yard. Doç. Gülin Tanırcan ise Kandilli Rasathanesi
tarafından düzenlenen “Depreme Duyarlılık Günleri” hakkında bilgi verdi.
Toplantının ardından THBB katkılarıyla projelendirilen deprem Gezici Deprem
Simülasyon Tırı, depreme karşı dayanıklı yapı üretimi konusunda bilgilendirme
amacıyla Türkiye’yi dolaşmak amacıyla yola çıktı.