'Zeytinlikten Santral, Çiftçiden Madenci Yaratmanın Bedeli Soma'



Manisa'nın Soma ilçesine bağlı Yırca köyündeki zeytinlik alanda yapılmak istenen termik santral için zeytinlik alanların acele kamulaştırılmasına yönelik tepkiler sürüyor. Bakanlar Kurulu'nca 'el koyma' anlamına gelen ve geçmişte yalnızca ülke savunmasında uygulanabilen acele kamulaştırma kapsamına alınarak yüzlerce zeytin ağacının kesildiği arazilerde köylülerin nöbeti ise sürüyor. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Merkezi, şube ve temsilcilikleri, termik santral için yüzlerce ağacın kesildiği Soma Yırca köyünü ziyaret ederek, köylülerin sürdürdüğü zeytin nöbetine destek verdi. Sol Portal'ın haberine göre, ZMO eski Genel Başkanı ve CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın'ın da destek verdiği ziyaretinin ardından bir basın açıklaması yapan ZMO Genel Başkanı Özden Güngör, yüzlerce ağacın kesildiği zeytinlik katliamına tepki gösterdi.

ZMO başkanı Güngör: Zeytinlikler tel örgüyle çevrilmiş

Tarım arazilerini rant uğruna yapılaşmaya açmada sınır tanımayan hükümetin, yargı kararlarını aşmak için yeni bir yöntem bulduğunu öne süren ZMO Genel Başkanı Güngör, Bakanlar Kurulu'ndan çıkartılan 'acele kamulaştırma' kararları ile verimli arazileri üzerinde hukuksuz biçimde termik santral, yol, altyapı ve üstyapı, kentsel dönüşüm ve benzeri projelerin yapılmasının önünün açıldığına dikkat çekerek, "Soma'da binlerce metrekarelik alanda bulunan zeytinlik, Soma Kolin Termik Santrali‘nin yapımı için acele kamulaştırılmıştır. Yırca Mahallesi‘nde kurulması planlanan kömürlü termik santral için bugüne dek yüzlerce ağaç kesilmiştir. Termik santrali yapan şirket, zeytinliklerin çevresini tel örgüyle çevirmiş, ağaç kesimine karşı çıkan sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve yurttaşların da bu alana girmesine engel olmuş, hukuk tanımayan cüretkarlığını, tepki gösterenleri özel güvenlik görevlisine kelepçelettirecek kadar ileriye götürmüştür" dedi.

'Yargı sürecine rağmen kıyım devam ediyor'

Ziraat Mühendisleri Odası'nın termik santral yapımına karşı yürütmeyi durdurma istemiyle yargıya başvurduğunu anımsatan Güngör, ancak yargı sürecinin geç işlemesi nedeniyle zeytin ağaçlarına yönelik kıyım devam ettiğinin altını çizdiği açıklamasında, "Cumhuriyet tarihi boyunca zeytin ve zeytinyağı sektörünü geliştirmek için harcanan çabaların sonucunda bugün ülkemizdeki zeytin ağacı sayısı 167 milyona ulaşmıştır. Zeytinlik alanlarımız 806 bin hektara çıkarken, zeytin üretimimiz 2013 yılı itibarıyla 1,7 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Ülkemiz 190 bin tonluk zeytinyağı üretimiyle dünyanın önemli ülkeleri arasında yer almaktadır. Zeytincilik alanında önemli bir yere sahip olan Manisa ilimiz de sofralık zeytin üretiminde Türkiye ikincisidir" diye konuştu.

'Acele kamulaştırmayla zeytinlikler tahrip edildi'

Daha önce birçok defa zeytinliklerin farklı amaçlarla kullanılmasına neden olacak yasal düzenlemelerin gündeme geldiğini ancak tepkiler üzerine ya da yargı kararlarıyla geri adımlar atıldığını belirten ZMO Genel Başkanı Güngör, oysa bugün acele kamulaştırma kararları ile zeytinlik alanların korunmasına ilişkin kanuni dayanağın by pas edilerek, hukuk dışı biçimde zeytinliklerin tahrip edildiğini kaydetti. Toz ve duman çıkaran tesislere izin verilmesinin, çevredeki zeytinliklerin de gelişimini ve verimliliğini olumsuz yönde etkileyeceğine dikkati çeken Güngör, meydana gelecek olan zararın sadece tarım dışı faaliyete tahsis edilen bölge ve zeytinliklerle sınırlı kalmayacağını dile getirdi.

'Yanlış politikalar yüzünden çiftçi tarımı terk etti'

İklimi ve verimli arazileriyle yılın 12 ayı tarıma elverişli koşullara sahip olan Manisa'da, bir zamanlar dünyanın en kaliteli pamuk ve tütününü yetiştiren çiftçinin, yanlış tarım politikaları nedeniyle geçinemez hale gelince, zeytin ağırlıklı olmak üzere başka ürünlere yöneldiğini ya da tarımı tümüyle terk ettiğini vurgulayan Güngör, açıklamasında ayrıca şu görüşleri dile getirdi:

"Zeytincilik bugün Manisa'da binlerce ailenin geçim kaynağını oluşturan bir sektördür. Tarımdan kopan nüfus ise madenlerde yevmiyeli işçi olarak çalışmak zorunda kalmaktadır. Hükümetin 'çiftçiden madenci yaratan' ama uygun çalışma ve iş güvenliği koşullarını sağlamayarak, emekçilerin yaşamlarını sermayenin daha fazla kar elde etme ihtirasına teslim eden politikalarının acı sonucu, Soma faciasında 301 kişinin yaşamını kaybetmesiyle yakından görülmüştür. Madenciye dönüştürülen kır emekçilerinin yaşamlarının bilinçli ihmallerle alındığı yetmemiş gibi şimdi de bin bir emekle yetiştirdikleri, yaşamlarını kurdukları zeytinlik alanlara göz dikilmiştir. Kaybettiğimiz canlar nedeniyle yüreklerimiz halen kor gibi yanarken, daha fazla kazanç uğruna zeytinliklerimizin talan edilmesi asla kabul edilemez.

Oda'mız enerji üretimine karşı değildir, ancak toprak ve su kaynaklarımız ile doğal varlıklarımıza zarar verebilecek girişimler yerine, yenilenebilir enerji projelerinin tercih edilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu doğrultuda rant odaklı yaklaşımlarla verimli arazilerimizi hedef alan yatırımlara karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi belirterek, siyasi iktidarı zeytinlik alanları tahrip eden söz konusu acele kamulaştırma kararından vazgeçmeye çağırıyoruz."