Zemine Değil Geleceğe Kazık



Ülkede yalnızca geçen yıl meydana gelen depremlerde 168 kişi yaşamını yitirdi, 3 bine yakın kişi yaralandı. 80 bine yakın konut yıkıldı veya hasar gördü. Her depremin ardından ise ihmalin ve tedbirsizliğin ağır kayıplara neden olduğu ortaya çıktı. Ağır kayıpların yaşandığı kentlerden biri de İzmir. Kentte 30 Ekim 2020’de meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremde balçık zemine yapılan binalar 118 kişiye mezar oldu.

BirGün’de yer alan habere göre; depremden en çok Bayraklı ve Bornova ilçeleri etkilendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Bayraklı’da deprem sonucu yıkılan Barış Sitesi, Rıza Bey Apartmanı gibi binaların bulunduğu alanlar ‘rezerv yapı alanı’ olarak ilan edildi. Bu alanların, yeni kalıcı konutların inşasında kullanılmasına karar verildi.

Öte yandan Bornova ve Bayraklı ilçesinde 7 adet rezerv alanında TOKİ tarafından kalıcı konut inşaatına başlandı. Ancak söz konusu alanların ‘zayıf mühendislik özelliklerine sahip bataklık türü’ alanlar olduğu belirtiliyor.

Reklam Goruntulenme Bolumu

İzmir’i kazık kent yapacaklar
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) bir açıklama yayımlayarak TOKİ’nin projesinin yeni felaketler yaratacağına dikkat çekti.

“Zemine değil kentin ve kentlinin geleceğine kazık çakacaklar” denilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “TOKİ’nin ve Bornova’nın bataklık alanı üzerine, 1’inci sınıf tarım arazilerinin çimento şerbeti ile doldurarak yok etmesi her depremde yaşamını yitiren yüzlerce can kayıpların önlenmesini sağlamayacak. Bu kazıklar ülke kaynaklarının nasıl yağmalandığının sembolü niteliğinde. Yapılan uygulama Bayraklı’da bir ‘kazık kent’ inşa sürecinin önünü açtı.”

Açıklama, şöyle devam etti: “Bu yumuşak zeminlerde yıkılan binaların eski yerlerine yapılmasına kim, nasıl karar verdi? Mühendislik açısından riskli bu zeminler üzerinde rezerv yapı alanı ilan etmenin yasal ve teknik kriterleri nedir? Gerek Çevre ve Şehircik Bakanlığı, gerekse TOKİ benzer zemin özelliklerine sahip alanları birçok kentte riskli alan ilan ederken, İzmir Bayraklı ve Bornova’da bataklık niteliğindeki bu alanların nasıl olup da ‘rezerv yapı alanı olarak tercih edildiği’ konusunda şüpheler bulunmaktadır.”