Zehir Saçan Sulama Kanalına Çiftçiler İsyan Etti



Manisa'nın Yunusemre ilçesine bağlı Karaali mahallesinden geçen DSİ'ye ait tarımsal sulama kanalına 25 Haziran gecesi bazı fabrikalardan siyanür ve sülfür boşaltıldığı iddiası ilçedeki çiftçileri isyan ettirdi. Tarımsal sulama kanalına bazı fabrikaların siyanür ve sülfür boşaltıldığı iddiası ilçede korkuya neden olurken, kanaldan çıkan gazdan etkilenen bazı fabrika işçileri de zehirlenerek hastaneye kaldırılmıştı.

Sözcü’de yer alan habere göre; konunun İYİ Parti Manisa Yunusemre İlçe başkanlığı tarafından gündeme getirilmesinin ardından Manisa Valiliği yaptığı yazılı açıklamada, yaşanan olayla ilgili araştırma başlatıldığını ve siyah suyun aktığı sulama kanalından numuneler alınıp, analize gönderildiğini ifade etmişti.

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, CHP Yunusemre Belediye Meclis üyesi Bülent Mersinli ile birlikte sanayi atıklarının deşarj edildiği iddia edilen sulama kanalında incelemede bulunarak çiftçilerin sıkıntılarını dinledi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

“Ürünlerimizde kalıntılar tespit edildi”
Siyanür ve sülfürün boşaltıldığını iddia edilen Karaali mahallesinin içindeki sulama kanalının yakınlarından arazisi bulunan çiftçi Osman Dağlı, son yıllarda kanalın kirletildiğini belirterek, özellikle yetiştirdikleri ürünlerde kalıntı çıkmaya başladığını ifade etti.

Kendisini organik tarımla uğraştığını dile getiren Osman Dağlı, kirlenen sulama kanalıyla ilgili yaşadığı sıkıntıyı şu cümlelerle ifade etti: “Eskiden biz bu kanalda yüzerdik. Mahallemize sanayi yakınlaşmadan önce bu kanalda balık vardı. Şimdi kurbağa bile yaşamıyor. Bir tane canlı yok şuanda. Son bir iki yıldır kanalda kirlilik daha da arttı. Kokudan kanalın yanına gelemiyoruz.

Birkaç fabrikanın pislikleri borular ile kanala akıyor. Kanala pisliklerini boşaltmak için hat çekmişler. Bu atıklar kanalımıza atıldığı gibi yeraltı sularımızı da kirletiyor. Bu suyla tarlalarımızı, bağlarımızı sulamakta korkuyoruz. Organik tarımla uğraşıyorum. İstemesek de bu suyu kullanıyoruz.

Sonra da yetiştirdiğimiz organik ürünlerde kalıntı çıkıyor. Geçen sene organik ürünlerimde klorak kalıntısı çıktı. Ben tarlama nasıl klorak atayım. Bu kalıntılar kanaldan kullandığımız sudan kaynaklandı. Bizi organik tarıma teşvik eden devlet, bu kirliliğe göz yumuyor.”

“Hem insan sağlığını hem çevreyi katlediyorlar”
Kanalın çevresinde arazisi bulunan başka bir çiftçi Sedat Salıker ise, kanalın kirliliği konusunda bir çok yere şikayette bulunduklarını ancak çiftçinin şikayetinin dikkate alınmadığını dile getirdi.

Kirliliğe göz yumulduğunu iddia eden Sedat Salıker şu ifadelere yer verdi: “DSİ sulama kanalımızda yaşanan kirliliği defalarca bir yok yere ilettik. Ancak geliyorlar sadece bakıp gidiyorlar. Bir çözüm bulmuyorlar. Çünkü kimin ne yaptığını çok iyi biliyorlar. Sanayi gelemeden önce suyumuz tertemiz akıyordu.

Cumhurbaşkanının bir kararnamesi ile acil kamulaştırma, ardından sanayi kuruldu. Şimdi kanalımız pislik içinde. Şu anda kanal zehir saçıyor. Sanayinin ortasında kaldık. Bir taraftan sanayinin kirliliği, bir taraftan da sanayi atıklarının pisliğiyle boğuşuyoruz. Biz sanayi yapılmasın demiyoruz.

Ama her şey çevreye uygun yapılsın. Yeraltı sularından bile artık pis su çıkıyor. Hem insan sağlığını hem çevreyi katlediyorlar. Bize devletimiz ‘Organik tarım yapın' diyor. Böyle mi organik tarım yapacağız. Hem suyun zehir saçacak hem de ürettiğin ürün insan sağlığını olumsuz etkiyecek. Böyle bir şey olmaz.”

“Bu işi yapanların vatana ihanet ettiğine inanıyoruz”
Çiftçilerin sıkıntılarını dinledikten sonra açıklamada bulunan CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, çevreyi katledenlerin orman yangınlarına sebep olan kişiler gibi vatana ihanet ettiğine inandıklarını dile getirdi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

CHP'li Bakırlıoğlu açıklamasına şu ifadelere yer verdi: “Dünyadaki en maliyetli işlerden bir tanesi fabrika atıklarının arıtılması işlemi. Sanırım fabrikalar bu maliyete katlanmak istemiyorlar ve atıklarını bu kanala boşaltıyorlar. Geçtiğimiz gün yaşanan olay da bu.

Demirköprü Barajı'ndan bu kanala su verilmesiyle birlikte bazı fabrikalar bu kanala zehirlerini deşarj etmeye başlamış. Bunu fırsat görmüşler. Yaptıkları iş çevre katliamı. Nasıl ormanlarımız yandığı zaman ciğerlerimiz yanıyor diyoruz, bu çevre katliamında da yüreğimiz yanıyor.

Bakan ormanları yakanlar için ‘Vatana İhanettir' diyorsa, bizde bu işi yapanların vatana ihanet ettiğine inanıyoruz. Su hayattır. Biz temiz sularımızı kendi elimizle zehirliyoruz. Böyle giderse temiz suya ulaşmak için önümüzdeki yıllarda büyük sıkıntı yaşayacağız.”

“Yapanlar tespit edilsin, en ağır ceza verilsin”
Manisa Valiliği ve ilgili kurumlar tarafından başlatılan incelemenin yakın takipçisi olacaklarını söyleyen CHP'li Bakırlıoğlu sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı: “Ciddi bir çevre felaketi ile karşı karşıyayız. Edindiğim bilgilere göre geçtiğimiz gün gece geç saatlerde bu kanala siyanür ve sülfür deşarj edilmiş. Yaşanan bu durumdan dolayı kanalın çevresinde bulunan bir fabrikada işçiler çıkan gaz sebebiyle zehirlenmiş. Allah korumuş. Zehirlenen o insanlarımızı kaybedebilirdik de.

Su kaynağını insanları zehirleyecek kadar kirleten gözü dönmüşlerin tespit edilmesi gerekiyor. Tespit edildikten sonrada en ağır ceza ile cezalandırılması gerekir. Çevre katletmekle, bir insanı bile bile öldürmek arasında değişen bir şey yok.

Eğer böyle giderse, gerekli önlemler alınmazsa, suyu zehirleyen kişiler tespit edilip cezalar uygulanmazsa, çiftçilerimiz hem sağlığından olacak hem de tarım yapamayacak. Çevre katliamı yapanların, suya zehir salanların bir an önce tespit edilmesi gerekir.”