Artvin Hopa’da ölümlere neden olan sel ve heyelan felaketi, sel riskine karşı yeterli önlem alınıp alınmadığı sorusunu da beraberinde getirdi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın 2013-2017 yılları arasında hayata geçirmeyi planladığı Yukarı Havza Sel Kontrol Eylem Planı, sel ve taşkınları önlemek amacıyla su toplama bölgesinde bozulan doğal dengeyi yeniden kurmayı hedefliyor. Birgün Gazetesi'nden Olgu Kundakçı'nın haberine göre, eylem planında yukarı su havzalarında sel oluşumunu azaltan ağaçlandırma, erozyon kontrolü, teraslama, sel derelerinin ıslahı ve bozuk ormanların rehabilitasyonu öngörülüyor.
Artvin’deki Çoruh havzasında eylem planına göre ‘öncelikli çalışılacak sel havzası’ olarak belirlenmiş 6 alt havza var: Bulanık çayı, Borçka, Şavşat, Çoruh nehri, Oltu Çayı ve Yusufeli. Planda HES ve maden ocağı projelerinde sel riskine karşı alınması gereken önlemlerden bazıları ise şöyle sıralanıyor: “Toprak, bitki ve su arasında insan eliyle bozulan denge sağlanmalı; baraj ve HES projeleri için yapılan kazılarda fiziksel yamaç ıslah tedbirleri ve bitkilendirme yapılmalı; maden ocaklarında rehabilitasyon projeleri mutlaka uygulanmalı…” Artvin’de çevre davalarına bakan avukatlara göre HES ve maden ocağı projelerinde sel riskine karşı önlem alınmıyor, projelerin yapımı sonrasında planda öngörülen ıslah çalışmaları ise yapılmıyor.
"ÇED raporlarında yok"
Avukat Halis Yıldırım, sel riski yüksek olan Artvin bölgesinde eylem planında yer alan önlemler alınmadan HES projelerine onay verildiğini belirtti. Artvin’de dava açtıkları Ardanuç 7-8 HES ile Küplüce Kalker Ocağı projelerini örnek gösteren Yıldırım, her iki projenin ‘öncelikli çalışılacak sel havzasında’ yer aldığını ancak projelerin ÇED raporlarında sel riskine karşı herhangi bir çalışma yapılmadığını söyledi.
"Islah yapılmıyor"
Avukat Yakup Okumuşoğlu ise şunları söyledi: “Artvin’de hayata geçirilmek istenen 200 civarında HES projesi var. Hiçbirinde sellerle ilgili bir yaklaşım yok. Oysa ÇED'lerde kümülatif olarak değerlendirme yapılarak sel ve su baskınları gibi durumların da değerlendirilmesi lazım. ÇED raporlarında iş bittikten sonra bitkilendirme, rehabilitasyon gibi çalışmaların yapılacağı belirtilir. Ancak şu ana kadar hiçbir projede bu çalışmaların uygulandığını görmüş değiliz. Gitsinler Karadeniz’de taşocaklarıyla vadileri ne hale soktuklarına baksınlar."