Yüz Yıl Sonra, Hangi Türk Mimarının Eseri Alkışlanacak?
İstanbul Modern Sanat Müzesi’nde 40 Ermeni
mimarın yüz yıl önce İstanbul’da yaptığı 100 binanın fotoğrafları
sergilendi. (Sergi kataloğunu Erkal Lavi hazırlamış. Konuya
ilgi duyanlara tavsiye edilir. 50 TL.) Mimar Hasan
Kuruyazıcı’nın çalışmalarını yansıtan sergide, Kuleli Askeri Lisesi,
Harbiye Askeri Müzesi, Ortaköy Camii, Büyükada İskelesi, Beyazıt Yangın Kulesi,
Rami Kışlası, Baltalimanı Sahil Sarayı, Kadıköy Süreyya Tiyatrosu, Sultan 2.
Mahmut Türbesi gibi pek çok tarihi yapıda imzası bulunan mimarların eserleri,
fotoğrafları yer alıyordu.
Sergiyi izledikten sonra düşündüm. Acaba yüz yıl sonra, hangi Türk
mimarlarının eserleri böyle bir sergide yer alabilecek? Alkış toplayabilecek?
Ermeni mimarların içinde Batı ülkelerinde eğitim görenler de var ama çoğu
alaydan yetişme. Buna rağmen İstanbul’u donatmışlar. Şimdiki mimarlarımızın
hemen hepsi iyi eğitim görüyor. Dünyayı izliyor. Yarışmalara katılıyor.
Dereceler alıyor.
Türkiye’de bir bina çılgınlığı var. Kamu bina yaptırıyor. TOKİ bina
yaptırıyor. Özel sektör bina yaptırıyor. İyi de bunların hangileri yüz yıl sonra
hayranlıkla izlenebilecek bina... Uluslararası yarışmalarda ödül alan
mimarlarımıza bunu sormaya başladım. Toplayabildiğim bilgileri bir başka yazıda
okuyucularıma aktaracağım.
Güzel bina yapılmıyor
Sergide beni rahatsız eden, Ermeni mimarların o güzelim yapılarının
fotoğraflarının çevresinde, günümüz mimarlarının yaptıkları yeni binaların
perişanlığı, çirkinliği oldu.
Ermeni Mimarlar sergisini izlemek için İstanbul Modern Sanat Müzesi’ne
gittiğimizde gelenlerin sayısından ve profilinden etkilendik. Bilet gişesinin
önünde uzun bir kuyruk vardı. Bilet almak için uzun süre bekledik. Müzeye
gelenlerin çoğunun yabancı olması, Türklerin ailece gelmeleri, çocuklarını (Batı
ülkelerinde olduğu gibi, müze alışkanlığı vermek arayışında) müzeye getirmeleri
bizi etkiledi.
Müzede Ermeni Mimarlar sergisi yanında ünlü kadın fotoğraf sanatçımız Ani
Çelik Arevyan’ın sergisi vardı. “Görüldüğü Gibi Değil” temalı sergide, “Klasik
fotoğraflar/çağdaş yansımalar birlikteliği“ pek başarılı ve güzeldi. Kutlu
Ataman’ın “İçimdeki Düşman” adlı video çalışmalarını izledik. Kutlu Ataman
yurtdışında da alkış toplayan ünlü bir sanatçı. Bu sergide “Batı’da güncel sanat
kolu olan videoda, güncel konu olan seks”e ağırlık vermiş.
Masrafın yüzde 5’i biletten
Oya Eczacıbaşı’nın çalışmaları ile 2004’te açılan İstanbul Modern Sanat
Müzesi, şimdilerde İstanbul’un önemli bir cazibe merkezi konumunda. Geçtiğimiz
günlerde Gila Benmayor, Hürriyet’teki köşesinde Oya Eczacıbaşı’ndan aldığı
bilgileri okuyucularına aktardı. Bilet paraları İstanbul Modern’in yıllık
harcamalarının sadece yüzde 5’ini karşılıyor. Harcamaların yüzde 77’si
sponsorların bağışlarına dayanıyor. En büyük sponsorlar Eczacıbaşı Ailesi, Ethem
Sancak’ın Hedef Alliance’i ve Türk Telekom. Eczacıbaşı, Avrupa’daki müzelerin
harcamalarının yüzde 75’inin devlet fonlarından karşılandığını hatırlatıyor.
İstanbul Modern’i bir yılda 500 bin kişi gezmiş. İstanbul’a gelen
yabancıların çoğu İstanbul Modern’e uğruyor. 16 milyon İstanbullunun daha fazla
ilgi göstermesi beklenir ama... Ne yapalım... Bu da zamanla
olacak...