Muğla’nın Köyceğiz İlçesi’ne bağlı Beyobası Beldesi’nde,
Yuvarlakçay Irmağı üzerine kurulması planlanan
Hidroelektrik Santrali (HES) tepki çekiyor. Santral yüzünden
ağaçların kesileceğini, ırmağın suyunun azalacağını ve doğal güzelliklerin yok
edileceğini savunan köylüler, turizmciler, restoran sahipleri ve çevreciler
eylem yaptı.
Beyobası HES’in yapılacağı yere doğru yürüyen 100’e yakın eylemciye Köyceğiz
Belediye Başkanı CHP’li Salih Erbay, Dalyan Turizm Kültür ve Çevre Derneği, Batı
Akdeniz Çevre Platformu, Doğa Sporları ve Çevre Koruma Derneği, Ortaca Biz Kaç
Kişiyiz Derneği, Muğla Çevre Geliştirme Derneği, Ortaca Cumhuriyet Kadınları
Derneği ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Ortaca Şubesi de destek verdi.
Ellerindeki ‘Güneşimi Rüzgarımı Kullan, Suyuma Dokunma’ ve ‘Suyumuzu
HES’tirmiyeceğiz’ yazılı dövizlerle santralin kurulacağı yere kadar düdük çalıp
yürüyen çevreciler, ağaçlara sarılıp ‘Suyumuzu Ağacımızı Kesen Eller Kırılsın’
sloganları attı. Köylüler, ‘Bizim elektrik sıkıntımız yok. Santrale değil, suya
ihtiyacımız var. Ağaçlarımızı kesmeyin suyumuzu almayın’ derken, turizmciler de
Yuvarlakçay’ın turistik potansiyeline dikkat çekti. Kurulacak santralin
alternatif turizmin gözde merkezlerinden olan Yuvarlakçay’ı cehenneme çevireceği
savunuldu.
‘Araziler nasıl sulanacak’
Köyceğiz Belediye Başkanı Salih Erbay yaptığı konuşmada, Yuvarlakçay üzerine
alabalık tesisleri kurulurken de ‘çevreye hiçbir şey olmayacak’ denildiğini ama
öyle olmadığını belirterek şunları söyledi:
‘Ben yıllar önce tarlamı sularken yere eğilip avucumla Yuvarlakçay’dan gelen
suyu içerdim. Şimdi kokudan durulmuyor, yosundan geçilmiyor. Bir de
hidroelektrik santral kurulursa büsbütün kirlilik yaşanır. Bu bölgede güneş var,
rüzgar var. Özel Çevre Koruma Kurulu (ÖÇKK) ve Anıtlar Kurulu birçok yatırıma
izin vermezken, hidroelektrik santraline neden izin veriyor anlamış değiliz.
Binlerce yıldır akan bu suyun mecrasını değiştirince yüzlerce dönümlük arazi
nasıl sulanacak.’
ÖÇKK’nın insanların evinin çatısına, penceresine ve balkonuna yasaklar
getirdiğini, ancak bu çevre katliamına dur demediğini savunan Başkan Erbay,
“Burada çevre katlediliyor, dur diyen yok. Alternatif enerjiye ihtiyacımız var
ama, bunun yöntemi Yuvarlakçay değil. Ben de bu bölgenin sahibiyim. Benim de
burada arazim var. Çevrecilerin eylemi olduğunu duydum kalktım geldim. Yapılması
gereken ne varsa ben de varım” dedi.
‘Su yazın zaten yetersiz’
Akfen Holding’e bağlı Beyobası Enerji Üretimi A.Ş.’nin Yuvarlakçay üzerinde
kuracağı HES için, EPDK’dan 48 yıl 2 ay süreyle üretim izni alındığını,
kamulaştırmanın tamamlanarak köylülere istimlak paralarının ödendiğini anlatan
Yeşilvadi Restoran’ın sahibi Cemal Sıkkın da şöyle konuştu:
“HES elektrik üretebilmek için Yuvarlakçay’ın saniyede 3 bin 500 litre akan
suyunun 3 bin 100 litresi alınıp geriye saniyede 400 litre akan su bırakılacak.
Suyumuz yaz aylarında zaten yetersizken, yapılacak santral nedeniyle
tarlalarımız tamamen kuruyacak. Suyun başladığı yerden santralin kurulacağı yere
kadar 60 metre eninde 2.5 kilometre boyunda açılacak olan yolda 450’si işaretli
irili ufaklı bin’e yakın çam ağacı ve 10 anıt ağaç kesilecek. Açılan davalar
sürmesine rağmen harıl harıl santral çalışmaları devam ediyor. Kurulacak şantiye
için elektrik telleri bile döşendi.”
‘Yöre halkı yok sayılıyor’
İl Genel Meclisi Üyesi Burak Erbay da, hiç kimseye sorulmadan mahkeme kararı
tebliğ edildiğini kaydederek tepkisini şöyle dile getirdi:
‘Yöre halkına zarar veren kamulaştırmayı kabul etmemiz beklenemez. Köy
halkının suyunun kesilmeyeceği söylendiği halde kendi ellerindeki projeye göre
yılda 4- 5 ay su verebilecekleri yazılı. Noter tasdikli su sözleşmesini
gösteremiyorlar. Yıllardan beri akan bu suyu kendi kontrollerine alacaklar. Yöre
halkını yok sayan bu karara karşı Danıştay'a dava açtık. Dava devam etmesine
rağmen ağaç kesim izni çıkmış. Davanın sonucu beklenmesi gerekir.’
Dalyan Turizm Kültür ve Çevre Derneği Başkanı Avukat Berna Babaoğlu ise,
‘Burada HES yapılmasına karşıyız. Doğaya zarar vereceğini düşünüyoruz. Santral
için alınacak suyun fazlalığı, geri kalan suyun azlığı sebebiyle uzmanlar dere
yatağının kuruyacağını söylüyor. Bu nedenle köylülerin yaptığı eylemi
destekliyoruz’ diye konuştu.
Batı Akdeniz Çevre Platformu Başkanı Reşat Uygun da, ‘Türkiye’deki enerji
politikalarının ve yatırımlarının ne kadar yanlış olduğunu, yok yere çarçur
edildiğini buradaki uygulamayla görüyoruz. Şu an mecliste bulunan yenilenebilir
enerji kanunu bir an önce çıkarılsın diyoruz. Doğal ve sınırsız enerji
kaynaklarımız olan güneş, rüzgar ve termal kaynakların ortaya çıkarılmasını ve
bu tür saçma sapan yatırımlardan da vazgeçilmesini istiyoruz.’ dedi.
450 ağaç kesilecek
Santral yapımı için 450 çam ağacının kesilmesi yönünde kararı alındığını,
kesim işinin de günlük 50 TL yevmiyeyle Pınarköy Tarımsal Kalkınma
Kooperatifi’ne yaptırılacağını öğrenen eylemciler kooperatif Başkanı Ramazan
Dallı ile görüşmeye gitti. Eylemciler, Dallı’dan ağaç kesimi işini yapmamalarını
istedi.