Rekabet Kurulu (RK), önümüzdeki hafta Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) yaptığı 9 çimento fabrikası satışına ilişkin kararını verecek. Kurul uzmanları, satışlara ilişkin rapor hazırlıklarını sürdürürken TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, satışlardan bazılarında RK'nın isteği üzerine ikinci en iyi teklifi verenlerle sözleşme imzalayabileceklerini söyledi. RK Başkanı Mustafa Parlak'ın ise sektöre ilişkin 1999 yılında verilen ilk karara muhalif kaldığı ve çimentoculara ağır para cezası verilmesine karşı çıktığı öğrenildi.
RK'nın bu satışlara ilişkin vereceği kararda; daha önce bu sektöre ilişkin olarak aldığı 3 karar önemli bir temel teşkil edecek. Kurul'un TMSF'nin satışlarını kazananları incelerken, birbirine yakın çimento fabrikalarının aynı kişilerde toplanmasının pazara girişi engelleyip engellemeyeceği üzerinde titizlikle durması bekleniyor. Kurul, 1998 yılından bu yana Türkiye'deki çimento pazarını yakından izliyor. RK, Egeli çimentocuların bölge paylaşarak kartel oluşturduklarına ilişkin ilk kararını 1999 yılında vermiş ve daha sonra iki kez daha benzer gerekçelerle çimentocuları ağır para cezalarına çarptırmıştı. Kurul çimentonun, fabrikanın bulunduğu bölge dikkate alındığında 200-300 kilometre dışına taşınarak satılmasının ekonomik bulunmadığını bildirmişti. Bu durum sebebiyle başka bölgelerden mal getirilerek rekabet edilemediği için, çimentocular sık sık RK'nın araştırmalarına konu olabiliyor.
Parlak cezaya karşı çıkmıştı
Öte yandan Rekabet Kurulu Başkanı Mustafa Parlak'ın 6 yıl önce kartel oluşturdukları (anlaşmalı bölge paylaşması) için ilk kez cezalandırılan çimento fabrikalarına ağır para cezaları verilmesine karşı çıktığı öğrenildi. O dönem Kurul üyesi olan Parlak'ın; üretimi, elde edilen mamülün homojen yapısı ve taşınması ile ilgili doğal şartlar gereği, çimento fabrikalarının kendilerine doğal bir pazar hinterlandı yaratmak zorunda olduklarını belirterek karara karşı çıktığı bildirildi. Parlak, bu konudaki itirazını, verilen karara "karşı oy" yazarak ortaya koymuştu. O dönemde iki kurul üyesi daha Mustafa Parlak'la birlikte karara muhalefet etmişti.
Parlak, karara muhalefet şerhinde, çimento üretiminde girdi fiyatları ile teknolojiler de hemen hemen aynı olduğundan, bu ürünün bant çıkış maliyetlerinin de aynı olacağını belirterek, böylece her üreticinin kendi yakın çevresinde doğal bir satış bölgesine sahip olacağını bildirdi. Bu durumda aynı üreticinin diğer bir üreticiye yakın olan bölgelere satış yapmakta, nakliye fiyatlarından ötürü zorlanacağına dikkat çeken Parlak, şunları savundu:
"Bu şekilde fabrikaların bulunduğu coğrafi alanda, rasyonel gerekçelerle bir doğal satış hinterlandı oluşacaktır. Üreticiler arasında coğrafi pazar bölüşümüne ilişkin iddia ve tespitler, aslında rasyonel gerekçelerle oluşmuş doğal satış hinterlandı durumundadır. Çimento, özelliği gereği nakliye maliyetlerinin, satış fiyatı içinde önemli yer tuttuğu bir üründür. Bu sebeple, çimento fabrikalarının yakın çevresine bir satış hinterlandı oluşturmasından daha rasyonel bir durum olamaz. Ayrıca çimento kalite özelliği, değişik fabrikaların ürünleri arasında farklılık gösteren bir ürün değildir. Tüketici talebini etkileyecek kalite farklılığı bulunmamaktadır. Tüketici talebi değişik fabrika ürünleri arasında sadece fiyat ve satış koşullarına göre yönlenmektedir. Bu nedenle bütün üreticilerin pazardaki fiyatı çok iyi bir şekilde izlemeleri gerekmektedir."
Özel çaba gösterilmesi rekabete aykırı
Bir üreticinin, doğal hinterlandı dışına arz fazlası nedeniyle çıkacaksa, yani başka fabrikaların satış hinterlandına girecekse; oradaki fiyatları izlemek zorunda olduğunu belirten Mustafa Parlak, "Üretim bandından çok uzakta olan bir pazara satış yapacaksa, elbetteki taşıma maliyetlerini satış fiyatına yansıtamaz. Çimento ürünündeki bu özellik nedeniyle bir uyumlu fiyata doğru yönelişi doğal olarak beraberinde getirmektedir. Piyasa fiyatlarını çok yakından izlemek ve buna göre hareket etmekten doğan uyumlu fiyatların, konunun kanunun 4.'ncü maddesinde yasaklanan fiille ne ölçüde örtüşüp örtüşmediğinin tespitinin iyi yapılması gerekir. Kanunun yasaklamış olduğu fiilleri işlememek için, özel bir çaba ile işletmenin rasyonellikten uzaklaşmasını beklemek rekabetin ruhuna aykırılık teşkil eder. Bu nedenlerden dolayı, kararın yüksek para cezası öngören kısmına katılmadığımı beyanen görüş ve düşüncelerimi arz ederim" demişti.
Yalnızca Gaziantep sorun olabilir
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün, Rekabet Kurumu'nun iki grup halinde çimento fabrikaları ihalelerini görüşeceği ve değerlendirme sonucunda ihalede birkaç firmanın uygun görülmeyebileceği yönündeki yorumunu değerlendiren Türkiye Çimento Müstahisilleri Birliği Başkanı Adnan İğnebekçili, ihalelerde birinci gelen firmanın uygun görülmediği durumlarda ihalenin ikinci firmaya verilmesinin normal olduğunu söyledi.
İğnebekçili, bu durumun zaten ihale şartnamesinde de yer aldığını söyledi. İğnebekçili, "Arada büyük bir mali fark da yok. Böyle bir durumda sorun olabilecek tek yer Gaziantep Çimento, çünkü orada birinci ve ikinci firma da aynı gruba ait. Dolayısıyla burada birinci firma uygun görülmezse otomatik olarak ikinci de uygun görülmeyecektir ve ihalenin tekrar edilmesi gerekecektir. Öte yandan üçüncü firmaların teminat mektupları geri verildi. Eğer ilk iki firma uygun görülmezse ihale yenilenir" diye konuştu.