Yüksek Faiz ve Siyasi Belirsizlik Konut Hayalini Bir Yıl Erteletti

Konut açığının devam ettiği Türkiye'de konut almayı düşünenlerin yüzde 65'i, bu hayalini bir yıldan uzun bir zamanda gerçekleştirmeyi planlıyor. Ekonomistlere göre konut alıcılarını beklemeye yönelten neden yüksek faizler, emlakçılara göre ise siyasi belirsizlik.

Emlak internet sitesi Hurriyetemlak.com'un gerçekleştirdiği gayrimenkul anketi, Türkiye'de ev almayı hayal edenlerin önemli bir kısmının, planlarını bir yıl sonraya ertelediğini ortaya koydu. Hurriyetemlak.com'un bir diğer anketine göre de, gayrimenkul Türk halkının vazgeçmediği ve en fazla güvendiği yatırım aracı oldu. Temmuz sonuna kadar sürecek olan ve "Ne kadar süre içinde ev almayı düşünüyorsunuz" sorusunun yöneltildiği ankette, konut açığının devam ettiği Türkiye'de konut almayı düşünenlerin yüzde 65.3'ü, bu hayalini bir yıldan uzun bir zamanda gerçekleştirebileceğini açıkladı.

25 Temmuz 2006 tarihli verilere göre, 22 bin 484 kişinin katıldığı ankette önümüzdeki 3 ay gibi kısa zamanda konut almayı planlayanların oranı yüzde 16.4 (3 bin 687 kişi) seviyesinde kalırken, 3 ile 6 ay arasında konut almayı düşünenlerin oranı yüzde 9 (2 bin 34 kişi), "6 ile 12 ay arasında ev alabilirim" diyenlerin oranı yüzde 7.4 (bin 668 kişi) oldu. İnternet üzerinden sadece bir kez oylama yapılabilen ankette yüzde 65.3'lük kesim (14 bin 680 kişi) ise ev almayı ancak 12 ay ve daha uzun vadede gerçekleştirebileceğini belirtti. "Konut almayı hiç düşünmüyorum" diyenlerin oranı ise yüzde 1.8 (415 kişi) oldu.

8 Haziran-18 Temmuz döneminde gerçekleştirilen ve Türk halkının yatırım tercihlerinin sorgulandığı ankete ise toplam 51 bin 868 kişi katıldı. Katılımcıların yüzde 73.7'si (toplam 38 bin 77 kişi) en güvenilir yatırım aracının gayrimenkul olduğunu ifade ederken, yüzde 11.6'sı (5 bin 981 kişi) döviz, yüzde 9.2'si (4 bin 763 kişi) faiz ve yüzde 5.5'i (2 bin 863 kişi) ise borsayı güvenilir yatırım aracı olarak açıkladı.

Faizde panik havası geçince piyasa canlanır
Her gün bine yakın emlak ilanının girildiği Hurriyetemlak.com sitesinin portal yöneticisi Erol Demirtaş, dövizde dalgalanma yaşandığı dönemlerde gerçekleştirilen bu anketlerin önemine işaret etti. Demirtaş, "Türk insanı borsa, döviz ve faiz gibi dalgalanan enstrümanlar yerine daha istikrarlı gördüğü gayrimenkulden vazgeçmeyeceğini ortaya koydu. Ancak diğer anketimizdeki temkinlilik dikkat çekici. Buna farklı gerekçeler ileri sürmek mümkün. Ama bardağın dolu tarafının da olduğunu söylemek isterim. Bu sonuçlara göre 3 ay içinde konut alabileceğini söyleyenlerin bile bu hayalini hayata geçirmesi, piyasada şu anki durgunluğu bitirecektir" dedi. Gayrimenkul alıcısının faizlerin iki yıl önceki seviyeye yükselmesi nedeniyle çok paniklediğini söyleyen Demirtaş, "Panik havası geçtikten sonra, kendi gelir-gider dengesini alım için uygun bulanlar, yine konuta yönelir" öngörüsünde bulundu.

Faizler eski seviyesine kolay kolay dönmez
Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı, ekonomist Can Fuat Gürlesel, konut talebinin daha çok ekonomik beklentilere bağlı olarak yavaşladığını söyledi. Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları Derneği "GYODER" adına "Gayrimenkul Sektöründe Öngörüler" konulu bir çalışması da bulunan Gürlesel, özellikle krediyle ev alacak olanların bekleme eğilimine girdiğini açıkladı. Gürlesel, "Yaptığımız çalışmada, konut talebinde en önemli belirleyicinin krediler olduğunu gördük. Dolayısıyla faizlerdeki hareket talepte çok etkili. En az bir yıl konut kredisi faizlerinin, daha önceden ulaştığı yüzde 1'ler seviyesindeki düşük faizlere dönmesi pek beklenmiyor. Bankalar da şu günlerde kredi vermeye çok istekli görünmüyor. Kamuoyunda konut fiyatlarının düşeceği, köpüğün alınacağı beklentisi de yaratılınca, alıcılar beklemeyi tercih ediyor" dedi.

Yavaşlamanın esas nedeni siyasi belirsizlik
İzmir Emlakçılar Derneği Genel Başkanı Rıdvan Akgün, konut talebindeki yavaşlamanın esas nedeninin siyasi belirsizlik olduğunu öne sürdü. Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yanısıra genel seçim beklentileri gibi siyasi sorunlar nedeniyle, parasını toprağa gömmek istemeyen yatırımcıların temkinli davrandığını söyleyen Akgün, "Böyle bir atmosferde hükümetin ilgi alanı gayrimenkul dışında başka bir alana mı kayacak, alınacak kararlar istikrarlı mı olacak gibi soruların yanıtlarını bulmadan konut alıcısı kendisini tam anlamıyla güvende hissetmeyecektir" dedi. Rıdvan Akgün, yüzde 60'a yakın artan inşaat maliyetlerinden dolayı konut fiyatlarının düşmesinin mümkün olmadığını da savundu. Akgün, "Belki kurumsal şirketler kâr marjlarından fedakarlık ederek bu artışları karşılarlar ama onların da oranı yüksek olmaz. Bu nedenle konut talebi sıfır daire ve projelerden eski dairelere yönelir" dedi.

Talepte erteleme, kredi müşterisi için geçerli
Emlak yatırım ve danışmanlık şirketi Re-Max Türkiye Direktörü Murat Goldştayn, gayrimenkulde sadece konut kredisi ile alım yapmayı düşünen kesimde erteleme ve yavaşlama olduğunu söyledi. Goldştayn sözlerini şöyle sürdürdü: "Satılan gayrimenkullerin yüzde 20'si konut kredisi sayesinde alınıyor. Dolayısıyla kredi faizlerindeki yükselişin gayrimenkul talebine etkisi de ancak bu oranda geçerli sayılabilir. Ama kendi nakdi gücüyle emlak alan yüzde 80'lik bir kesim mevcut. Onlar da planlarını öyle uzun vadelere atmış değiller. Şu anda pekçok bölgede konut fiyatlarında düşüş var ve bu imkan değerlendiriliyor. Bizim şirketimiz için haziran oldukça iyi geçti. Birinci el piyasada belki durgunluk olabilir ama ikinci ellerde yok." Fiyatlar konusundaki beklentisini de aktaran Goldştayn, "Beklentimiz, fiyatların eskisi kadar değil ama istikrarlı bir şekilde artacağı yönünde. Çünkü her yıl 500 binin üzerinde evlilik gerçekleşiyor, nüfus artıyor. Yani her gün konut talebi artıyor" dedi.

2006'da konut sahibi olmayı düşünenlerin oranı yüzde 9.4
Merkez Bankası'nın pazartesi günü yayınlanan geleneksel eğilim anketinin sonuçları da bu yıl konut almayı planlayanların oranında önceki dönemlere göre önemli bir değişim olmadığını ortaya koydu. İki yıl önce Ocak 2004'de yüzde 9 seviyesinde bulunan "Gelecek 12 aylık dönemde konut satın alma ya da inşa ettirme ihtimali", Ocak 2005'de yüzde 7.7'ye inmişti. 2005'te ortalama yüzde 8 seviyesinde seyreden oran, 2006'da yüzde 9'un üzerine çıktı. Merkez Bankası'nın anketine göre, Haziran 2006'da, bir yıl içinde konut almayı planlayanların oranı yüzde 9.4 seviyesindeydi.

2004

Ocak 9.0
Şubat 7.9
Mart 8.3
Nisan 8.6
Mayıs 8.2
Haziran 8.0

2005

Ocak 7.7
Şubat 9.1
Mart 8.3
Nisan 8.6
Mayıs 8.3
Haziran 8.0

2006

Ocak 8.5
Şubat 9.8
Mart 9.8
Nisan 9.5
Mayıs 9.5
Haziran 9.4