Yıldız Teknik Üniversitesi Senatosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, son otuz yıl içerisinde meydana gelen doğal afetlere, gerçekleşmesi muhtemel İstanbul Depremi’ne dikkat çekilerek "tasarım ve planlama alanında yapılan hataların" önem teşkil ettiği belirtildi ve "kentsel iyileştirme ve dönüşüm konusunda üretilen politikaların vakit kaybetmeden planlama aşamasından uygulama aşamasına taşınmasının" bir gereklilik olduğunun altı çizildi.
Bu kapsamda Senato, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 'ağır yükünü' ve 'sorumluluğunu paylaşmak' amacıyla kentsel refah ve yaşam kalitesini artırıcı her türlü 'sürdürülebilir kentsel dönüşüm projesinin üretilmesine ve uygulanmasına' katkıda bulunmaya ve sorumluluk almaya hazır olduğunu belirtti.
Yıldız Teknik Üniversitesi Senatosu tarafından yapılan yazılı açıklamanın tamamı ise şöyle:
"Kentlerimizin sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarına dönüştürülmesi ülkemizin en öncelikli sorunları arasında yer almaktadır. Son otuz yıl içerisinde doğal afetlerdeki can kaybımızın 25 bine yaklaşması ve 1900’lü yıllardan itibaren ülkemizde meydana gelen depremlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımızın sayısının ise 200 binin üzerinde olduğu gerçeği bu konunun önemini kamuoyunun gündemine taşımaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirmelerde, özellikle olası bir İstanbul depremi sonrasında ekonomide çok ciddi duraksama, ekonomik ve sosyal kaos, salgın hastalıklar, otorite boşluğu gibi oluşumların meydana geleceğinin çok açık olduğu ve 20-50 bin arası binanın yıkılacağı, 50 binden fazla can kaybı olacağı, fiziksel olarak 100 milyar liranın üzerinde kayıp görüleceği, 2 milyona yakın insanın evsiz ve 1.5 milyon insanın işsiz kalacağının tahmin edildiği vurgulanmaktadır. Bu ürkütücü tablonun dışında, bilimsel araştırmaların, büyük doğa olaylarının, özellikle tasarım ve planlama alanında yapılan hatalar ve yerleşim alanlarında bıraktığı etkiler nedeniyle, doğal afetlere dönüşümde önemli pay sahibi olduğunu göstermesi kentsel iyileştirme ve dönüşüm konusunda üretilen politikaların vakit kaybetmeden planlama aşamasından uygulama aşamasına taşınması gerçeğini karşımıza çıkarmaktadır.Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yılı olan 2023 yılı vizyonu kapsamındaki en önemli hedeflerden biri kentlerin yönetimi, kentlerin fiziki gelişim yönünün belirlenmesi, kentlerdeki sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmelerin yönlendirilmesi, kentsel refahın arttırılması, sürdürülebilir kentsel büyümenin sağlanması ve kente dair hemen her uygulamanın yeni kavramların belirlediği yeni kentsel politikalar çerçevesinde yürütülmesini kapsayan ülke çapında kentsel dönüşüm çalışmalarının tamamlanmasıdır. Bu gerekçe ile üretilen, afet risklerinin önlenmesi ve kentsel dönüşüm uygulamalarında mevzuat dağınıklığının ortadan kaldırılarak ‘afete hazırlıklı bir Türkiye’ oluşturmak amacıyla imar mevzuatı ve yapılaşma konularında köklü değişiklik içeren Kentsel Dönüşüm Yasası hazırlanmıştır. Riskli yapıların kullanıcılarının hak kaybına uğramadan yıkılmasını da içeren bu yasal düzenleme kapsamında, taşınmazlar, riskli yapıların tespiti, riskli yapıların yıkılma sürecindeki uygulamalar, tahliye süreci ve uygulamaları, konut sertifikası, gecekondu bölgeleri, bütçe tahsisi ve müeyyideler konularında ciddi çalışmalar yapılması gerekliliği büyük önem taşımaktadır.
Bu bilgiler ışığında merkezi ve yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve tüm toplum katmanlarının işbirliği ve desteği sağlanarak toptan bir kentsel dönüşüm seferberliğini başlatılması gerekmektedir. Çağdaş kentsel politikaları ortak akılla ve katılımcı yönetimle belirlemek ve bunları elbirliğiyle istikrarlı bir şekilde hayata geçirmek Türkiye Cumhuriyeti kimliğini taşıyan tüm kişi ve kurumlar olarak temel sorumluluğumuz olmalıdır. Bu konuya ilişkin duyarlılığın artırılması ve aktif politikaların uygulanması konusunda üniversitelerin katkıları çok önemlidir.
Bu gerçekler ışığında, Yıldız Teknik Üniversitesi, 100 yıllık akademik bilgi birikimi ve tecrübesiyle ülkemizin geleceği için hayati önem taşıyan kentsel dönüşüm çalışmalarının odağında yer alma ve katkıda bulunma konusunda tavrını kamuoyuna açıkça ifade etmektedir. Topluma hizmetin ülkeye hizmet olduğu bilinciyle Üniversitemiz, üretilecek kentsel dönüşüm projelerinin mutfağında yer alma, projelerde yer alacak tüm paydaşların koordinasyonunu sağlama ve uygulamaların organizasyonunda görev alma ve öncü bir rol üstlenme konularında toplumumuzun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın ve Ülkemizin hizmetindedir.
Bakanlığımızın ağır yükünü ve sorumluluğunu paylaşmak amacıyla fiziksel, ekonomik, sosyal ve sağlık olmak üzere ülkemizde kentsel refah ve yaşam kalitesini artırıcı her türlü sürdürülebilir kentsel dönüşüm projesinin üretilmesine ve uygulanmasına katkıda bulunmaya ve sorumluluk almaya Üniversitemiz hazırdır."