YTÜ Birinci Sınıf Öğrencileri, Kendi Strüktürleri ile YEM'de
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Mimarlık Bölümü “Mimari Tasarıma Giriş
Stüdyoları”nda yürütülen çalışmaları içeren “İlk Stüdyo Deneyimi” sergisi,
Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM) görücüye çıktı.
2009/2010 güz yarıyılında
gerçekleştirilen MTG stüdyolarında, on bir grup için belirlenen ortak içerik
doğrultusunda görme, gördüğünü soyutlama, soyutladığını yeniden kurma,
geometri/örüntü/doku ve 1:1 ölçekte kurma dizgisi gibi farklı yöntemlerle
işlenen bir dizi çalışma yer alıyor. Sergi ise bu çalışmalara ek olarak,
öğrencilerin henüz öğrenciliklerinin ilk döneminde tasarladıkları sergi sistemi
ve mekanının 1:1 ölçekteki uygulamalarını barındırıyor.
YEM’de, kendi
tasarladıkları sergi alan ve sistemlerinde kendi projelerini sergileyen
öğrencilere MTG deneyimlerini, çalışmalarının içeriklerini ve uygulama sürecini
sorduk.
Bu dönem bisiklet
istasyonları tasarladık. Bu, ilk başta hocanın fikri idi. Fakat biz sonra bu
fikri geliştirdik. Altı gruba ayrıldık ve hepimiz farklı alanlarda çalıştık.
Bisikleti temel kabul edip uyarlamak üzere onunla bağıntılı parçalar bulduk.
Yapılarımızın form ve ihtiyaçlarını da bu çalışma ile bağlantılı olarak
çıkardık. En sonunda da modül olarak çalıştıklarımızı strüktüre
çevirdik.
Strüktürü oluşturma hikayemiz ise şöyle: Sene başından itibaren
üzerine düşündüğümüz bisikleti, gidiş şeklinden ötürü suya benzettik. Daha sonra
konumuzu akışkanlar dinamiği olarak belirledik. Akışkanlar dinamiğinin bir kolu
olan aerodinamiğe yoğunlaştık ve onun sembolü olarak da bumerangı düşündük.
Sonradan bumerang, bizim modülümüz oldu. Aynı zamanda yine akışkanlar
dinamiğinin bir diğer kolu, hidrodinamikten esinlenerek dalga modelini
benimsedik. Modüllerimizi bu modele göre bir araya getirdik. Sonuçtan da çok
memnunuz.
Parçaları bir araya
getirmek için öncelikle maket kartonundan denemeler yaptık. Kendimiz kestik,
birleştirdik, araya asetatlar koyduk. Ama bu şekilde bir yapı uygularsak ayakta
tutamayacağımıza karar verdik ve modüller için kullandığımız malzemeyi
değiştirmeye karar verdik. Birkaç denemeden sonra kavak kontrplakta karar
kıldık. Bir sponsor bulup CNC makinesinde kesimini yaptırdık. Ama
birleştirmeler, zımparalama, hepsi bizim emeğimiz…
Bu süreçte mimarlığa
bakış açımız daha da güzelleşti. En başka yoğun ve sıkıcı olmasından
çekiniyorduk. Evet, yoğun oldu, belki çok yorulduk ama kesinlikle sıkılmadık.
Aksine çok eğlendik. Hatta takım olarak kendimize tişörtler bastırdık. Hocamız
ise bize birer önlük hediye etti. Proje sunumuna bunlar ile
çıkacağız.
Şebnem Yalınay
Çinici ve Serkan Uysal’ın proje grubundan Gülten Hayta
Bu dönem
bizim için ilk dönemin devamı gibiydi. İlk dönem malzemeleri tek boyuttan ikinci
boyuta yavaş yavaş yükseltmeye çalışmıştık. Katlayarak, kıvırarak malzemelere
hacim kazandırmıştık. İkinci dönem ise üzerine çalıştığımız hacimleri
kullanılabilir bir seviyeye getirmeye çalıştık. Amacımız sergi strüktürü
tasarlamaktı ve yine katlama-kıvırma yöntemleri ile bir tasarım yaptık. Aslında,
öğrendiğimiz hacim oluşturma tekniklerini biraz daha estetiğe döktük
diyebilirim. Elbette süreçte pek çok sorunla karşılaştık. Estetik kötü oldu,
sistem çalıştı; sistem kötü oldu, estetikte tuttu. Ama sonunda bir şeyler
oluştu.
Proje sırasında hocalarımız, bizden sadece bir stand değil, bir
sistem tasarlamamızı beklediler. Mesele sadece sergilemek olsa, bir raf da iş
görebilirdi –ki o aşamalardan da geçtik. Sonuç olarak bizim oluşturmamız gereken
bir strüktür idi. Mesela buraya bir eleman daha gelse, nasıl ekleneceğini
önceden bilmemiz gerekiyordu. Ayrıca kurulabilen bir şey olması
gerekiyordu.
Ben sergi ünitesini asacağım şeylere göre hazırladım. 70x100
kocaman bir paftam vardı; onu yerleştirebileceğim kocaman bir yüzey yaptım.
Perspektifte engel olmamaları için küçük maketlerimi aşağıya yerleştirmeye karar
verdim ve ona göre alanlar oluşturdum. Eskizlerin de büyük maketlerin de
kendilerine ait yerleri olacak şekilde
düzenledim.
Aslı
Sungur Ergenoğlu grubundan Buse Açık, Alev Günay, Can Baldan
Biz
grupta 12 kişiyiz. Hocalarımız tarafından grup çalışması yapmamız istendi. Zaten
henüz Mimari Tasarıma Giriş dersindeyiz; yani bu bir proje dersi bile değil. Bu
yüzden en başta soyutlama, eskiz, el hareketlerini açmaya yönelik çalışmalar
yaptık. Mesela Ortaköy çalışmalarımız oldu. Ortaköy Mecidiye Cami’nin
soyutlamaları ve karakalem çizimleri ile uğraştık; YTÜ Mimarlık Fakültesi’nin
soyutlamalarını yaptık. Sonra da projeye yönelik olarak yine Ortaköy seçildi.
Görev, orada herhangi bir binanın yeniden yaratılması idi. İçine istediğimiz
fonksiyonda bir tasarım yerleştirdik.
Bu sene bizim açımızdan çok yararlıydı. Bizler, diğer mimari tasarım
projeleri için çok hazırlıklı bir grup olarak bu seneden çıktık.
Soyutlamanın dışında tasarıma ne ile başlanacağını, nasıl bitirileceğini
öğrendik. İlk başta mekanı seçtik, sonra problemi belirledik. Sonra oraya
nasıl ulaşılacağını, mekanın neye ihtiyaç duyduğunu, tefrişi, iç mekan
tasarımını düşünmeyi öğrendik.
Bizim sergileme elemanını grup
olarak bir arada tasarlarken amacımız, bir strüktür yapmak değildi. Sadece
yaptığımız işleri sergilemek üzere yola çıktık ve biraz da bu yüzden
üzerine grup olarak çalıştık. En başta da nasıl bir şey yapacağımıza karar
vermek üzere herkes bireysel olarak çalıştı; bunlar ortaya konularak
tartışıldı. En çok oyu alan tasarım da uygulandı. Sonuçtan da yorgunluk
kısmı hariç gayet memnunuz.
27 Ocak tarihine kadar görülebilecek sergide Ayhan
Böyür, Birgül Çolakoğlu, Eylem Erdinç, Meral Erdoğan, Salih Küçüktun, Erol
Lomlu, Fulya Özsel Akipek, Zafer Sağdıç , Yasemen Say Özer, Aslı Sungur
Ergenoğlu, Serkan Uysal ve Şebnem Yalınay Çinici’nin stüdyoları yer
alıyor.
Yrd. Doç. Dr. Şebnem Yalınay Çinici, Arş. Gör. Dr. Fulya
Özsel Akipek ve Arş. Gör. Serkan Uysal başta olmak üzere YTÜ Mimarlık
Bölümü Bilgisayar Ortamında Tasarım Bilim Dalı (BOT) Mimari Tasarıma Giriş
(MTG ) koordinasyon ekibi tarafından organize edilen etkinliğin ilki,
geçtiğimiz sene yine YEM’de
gerçekleştirilmişti.
Sergiye paralel olarak düzenlenecek
kolokyum,26 Ocak’ta Yapı-Endüstri
Merkezi’nde izlenebilir.