Türkiye'nin en büyük otoyol projesi olan İzmir-İstanbul otoyolunda
inşaat çalışmalarıyla birlikte Ege'deki inşaat ve gayrimenkul yatırımları da
hareketlendi. Sektör temsilcileri ulusal ve uluslararası grupların toplu arsa
alımları nedeniyle İzmir ve çevresinde arazi fiyatlarının hızla arttığı
tespitinde bulunuyor.
Megapol Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Selim Gökdemir, konuya
ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, İstanbul'da gayrimenkul ve turizm
piyasasının doyduğunu, büyük grupların yeni yatırım alanları aradığını, burada
da en önemli alternatifin İzmir olduğunu belirtti.
Avrupa'da kriz sonrası yatırım fonlarının cazip yatırım alanları aradığına
dikkati çeken Gökdemir, İzmir ve İstanbul arasında 9 saatlik yolculuğu 3,5 saate
indirecek otoyolun birçok sektör için yeni fırsatlar yaratacağını kaydetti.
Grup olarak İzmir'e uluslararası fonları çekme anlamında yoğun çaba sarf
ettiklerini, son dönemde yaptıkları görüşme sayısının önemli ölçüde arttığını
belirten Gökdemir, şu bilgileri verdi:
''Geçen yıl İsviçreli bir grupla yaptığımız ortaklığın ardından başka bir
İsviçreli grupla da gayrimenkul yatırımı için ortaklık anlaşmasına vardık.
Yatırımın ayrıntılarını kısa vadede açıklayacağız. Dubaili bir grupla da
jetormal enerjiye yönelik yatırım konusunda görüşmeler yürütüyoruz. Gelecek
hafta görüşmeleri tamamlayacağız. Grup olarak projelerimizi bugüne kadar İzmir
ve çevresindeki alıcılara pazarlıyorduk. Artık İstanbul ve tüm Türkiye çapında
pazarlama yapmaya karar verdik. Urla İçmeler'de projelendirdiğimiz 200 villalık
projenin de tanıtımına İstanbul'dan başlama kararı aldık.''
Gökdemir, Ege'de tatil sezonunun kısa olması nedeniyle turizm yatırımlarının
yeteri kadar cazip olamadığını, ancak yeni otoyolla birlikte bölgeye daha fazla
turist geleceği için kapasitenin artacağını, bunun da yeni yatırım ihtiyacını
doğurduğunu kaydetti.
Bu noktada Ege'ye artacak yatırımcı ilgisinin, ''sahil şeridinin çirkin
yapılaşmaya teslim edileceği'' anlamına gelmediğini, yeni dönemde sahil
şeridindeki mevcut yapılaşmanın da kentsel dönüşüme tabi tutulacağına inandığını
dile getiren Gökdemir, Egeli'nin yaşam biçime uygun bir yapılaşmanın turizm için
cazibe yaratacağını da savundu.
''5 yıl sonra İzmir''
İzmir'deki gayrimenkul yatırımlarıyla dikkati çeken diğer bir grup olan
Folkart Yapı'nın Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak ise 2016
yılında açılması beklenen otoyolun, 2014 yılından itibaren önemli bir yatırım
hareketliliği getireceğini savundu.
İzmir'de son dönemde birçok ulusal ve uluslararası grubun, arazi alımına
yönelmesi nedeniyle fiyatların ciddi oranda arttığını belirten Sancak, ''Yeni
Kent Merkezi planının devreye girmesiyle zaten bir hareketlilik vardı. Tüm
kesimlerin ortak kanısı 5 yıl sonra İzmir'in görünümünün büyük oranda değişeceği
yönünde. Herkes hazırlığını buna göre yapıyor. Biz de grup olarak yatırım
planlamamızı otoyol ve altyapı projelerine göre yeniden değerlendirdik''
dedi.
Sancak, otoyolla birlikte Çeşme başta olmak üzere tüm kıyı şeridinde nüfus
artışı olacağını, bunun bozuk yapılaşmaya neden olmaması için geçmişteki
Kuşadası tecrübesi de göz önünde bulundurularak çok dikkatli davranılması
gerektiğini söyledi.
''Bodrum doldu sıra İzmir'de mi?''
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet
İşler de otoyolla İzmir ve çevresindeki tatil beldelerinin iç turizmden
aldığı payın ciddi oranda artacağını belirtti.
Bu potansiyelin ciddi yatırım hareketliliği getireceğini, ancak turizmcinin
bu noktada kaygılı olduğunu dile getiren İşler, yazlık amaçlı yapılan ikinci
konutların turizmi olumsuz etkilediğini, geçmişte Ege kıyı şeridinin ''yazlık
istilasına'' uğradığını, otoyolun tamamlanmasıyla yeni bir ''yazlık akımı''
oluşmasından endişe ettiklerini söyledi.
İşler, ulaşım süresinin kısalmasıyla ikinci konut talebinin önemli ölçüde
artıracağını savunarak, ''Gayrimenkul şirketleri için en cazip yatırım alanı
olan Bodrum artık doldu. Otoyol onlar için önemli bir rant alanı yaratacak. Ege
kıyılarında bakir kalan koyların yazlık yatırımlarıyla dolması, Türkiye'nin 2023
turizm hedeflerini baltalar. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile konu
hakkında görüştük. Bunun yağmanın önüne geçeceğini inanıyoruz. Ancak geleceğe
yönelik kaygılarımız devam ediyor'' diye konuştu.
Ülke turizmine yüksek katma değer sağlayacak alanların yılın büyük bölümünde
boş kalan evlerle doldurulmasına karşı olduklarını ifade eden İşler, otoyol
bitmeden Ege'deki sahil şeridinin planlanarak turizm hedeflerine uygun bir
yapılaşmanın ortaya çıkmasının sağlanması önerisinde bulundu.