Getirileli henüz 2 ay olmadığı halde "cami
avlusuna bırakılan çocuklar gibi garajlara terk edilen" Hollanda üretimi 50
Phileas marka otobüsü Kadir Başkan’a kim yutturdu?
Aslında bize yutturdular.
Sana, bana, ona...
Her biri 2.4 milyon TL değerinde 50 otobüs 120 milyon TL
tutuyor. Şimdi 35’i garajda uyukluyor. Acılı kriz günlerinde halkın 84 milyon
TL’si güzellik uykusuna yatmış bulunuyor!
Pahalı hızlandırılmış tren!
Başbakan’a üçüncü uçak.
Asfalt ziftçisine avanta.
Belediyeye yürümeyen otobüs!
İstanbul’un berbat trafiğinde özel otomobili olmayan
vatandaşları rahat-hızlı-konforlu olarak "işten-eve-evden okula" taşımak için
"Metrobüs hattı" projesi yapıldı.
Doğru bir adımdı. Sevindiriciydi.
Türkiye’de 4 büyük boy, 3 de orta boy otobüs üreten fabrika var.
Türkiye’nin bu 7 otobüs fabrikası, parça üreten yan sanayi ile dünyanın 110
ülkesine ve özellikle Avrupa’ya otobüs satıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi
ise "Metrobüs hattı"nda yolcu taşısın diye toplam 120 milyon TL ödeyerek
Hollanda’dan otobüs ithal etti. Bunlar; tepesi-engebesi-yokuşu olmayan dümdüz
kentlerde en fazla 175 kişi, özellikle de turistleri taşısın diye düşünülmüş,
boyları da normal standarttan daha uzun otobüsler.
İstanbul yokuşlu kent.
Kalabalık şehir.
350 kişi bindi. Otobüsler yürümedi. Garaja terk edildiler.
Otobüslerin parası; onu satan firmanın verdiği finansman kredisi (yani borç) ile
alındılar. Hep böyle oluyor. Soygun böyle yapılıyor. Belediyeler, kredi bulup
otobüsleri alıyor, sonra o borcu ödeyemiyorlar ve borcu Türkiye Hazinesi
yükleniyor. Sen, ben, o, çocuklar, hepimiz bu borcu ödüyoruz. Kim soktu bu
otobüsleri İstanbul’a? Bu otobüslerin alınmasına aracılık eden Türkiye
temsilcisi kimdir?
Çok mu itibarlı biridir?
Torpili kimdir?
Aracı kim?
Kim soktu otobüsleri?
Kadir Topbaş’dan önceki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali
Müfit Gürtuna, "Bu otobüsleri 2003 yılında bize de satmaya kalktılar, biz
reddetmiştik" diyor.