Yine TEKEL Binası, Yine İktidara Yakın İsimler



 

 

 

 

 

 

 
TEKEL’in altın binasından sonra pırlanta arsası!

Belge sana gelmiyorsa sen belgeye git. Ben de kalktım, belgeyi bulmaya Ankara’ya ve Kartal Cevizli’ye gittim.

Belgeleri buldum.

Gereğini yaptım; yüksek rantlar yaratabilecek potansiyele sahip bu şehir arsasının; uzansan Marmara’nın “Prens Adaları”nı (Büyükada, Heybeliada, Burgaz, Kınalı...) tutacakmışsın gibi durduğunu, gittim çıplak gözle de gördüm.

Üzgünüm!

Yine aynı zamanlama.

Yine aynı model.

Yine “kamu yararı” edebiyatı!

Yine aynı hibe!

Yine aynı tahsis!

TEKEL’in Unkapanı’ndaki altın değerinde 3 bin metrekare arazi üzerinde 2 bin 500 metrekarelik 5 katlı binasından sonra TEKEL’in Kartal Cevizli’deki sigara fabrikasının 29 bin dönümlük (292 bin metrekare) pırlanta arsası da iktidara yakın bir vakfa “üzerinde üniversite kursun” diye tahsis edildi.

TEKEL devletindi.

TEKEL yabancıya satıldı.

Arsa elde kaldı.

Arsa milletin malıdır.

TEKEL işçileri Ankara’nın ayazında, kışında ve karında, benzin buharı sinmiş ağır havasında “fabrikalarımızı sattınız, bizim de işimizi aşımızı elimizden almayınız” diyerek ölüm oruçlarına yatmadan önce milletin malı olan arsa ihalesiz, habersiz, iktidara yakın bir vakfa aktarılınca insan doğal olarak merak ediyor.

Nerede bu arsa?

Bu arsa değil!

Bu bir pırlanta!

İstanbul’un Anadolu yakasındaki pırlanta arsası; TEKEL’in Kartal Cevizli’deki sigara fabrikasının, ambalaj fabrikasının, puro fabrikasının, lojmanlarının, kreşlerinin, futbol, basketbol sahaları, yüzme havuzlarının, konukevinin, Araştırma Enstitüsü’nün içinde yer aldığı toplamı 46 bin dönüm (460 bin metrekare) arazinin 29 bin dönümlük (296 bin metrekare) bölümü, üzerinde sadece 4 bin 100 ağaç fakat hiçbir yapı olmayan boş yemyeşil şehir toprağıdır.

Toplam alan:

460 bin metrekare.

Pırlanta alan:

296 bin metrekare.

Bu pırlantayı; Özelleştirme Yüksek Kurulu, (Başbakan Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Devlet Bakanı Ai Babacan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz) 28 Kasım 2008 tarihinde Özelleştirme İdaresi’nden alıp Maliye Bakanlığı’na “hibe etme” kararı verdi. Pırlanta mülk bir kararla, bir gecede Özelleştirme’nin sahipliğinden çıktı, Maliye’nin mülkiyetine geçti. Maliye Bakanlığı da kendisine hibe edilen bu pırlantayı; 9 Şubat 2009 tarihinde İstanbul Şehir Üniversitesi adına “irtifak hakkı” tahsisi yoluyla yıllığı 1 milyon 600 bin TL bedelle 49 yıllığına kiralayıverdi.

Kimindir bu üniversite?

Aslında ortada üniversite yok.

Kuracak olanın adı var.

Şanı, şöhreti, yakınlığı var.

Kuracak olan, Bilim ve Sanat Vakfı’nın (BİSAV) internet sitesinde yer alan yazılardan anlıyoruz ki; vakfın şimdiki Başkanı, iktidar yanlısı Yeni Şafak Gazetesi yazarı Prof. Dr. Mustafa Özel’dir ve vakfın Mustafa Özel’den önceki başkanı ise Başbakan Tayyip Erdoğan’a önce dış politika danışmanlığı yapan şimdi de Dışişleri Bakanı olan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’dur.

Önce hibeleme!

Sonra tahsisleme!

Sonra binaları yapmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’inden imar izni isteme...

Ne dersiniz?

Hep tutan tahmininiz nedir?

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi oy çoğunluğu ile bu pırlanta araziye “080 emsalle toplam 240 bin metrekare bina yapmaya” imar izni vermiş midir? TEKEL’in Cevizli’de elde kalan ve her yapısı üniversite binası olmaya çok uygun; sigara fabrikası, ambalaj fabrikası, puro fabrikası, lojmanlar, konukevleri, spor tesisleri, araştırma enstitüsü binaları hazır varken ve boşa çıkmış duruyorken iktidara yakın Bilim ve Sanat Vakfı, niçin o binaları istemedi de güzelim ağaçlarla kaplı pırlanta araziye göz dikti ve onu aldı?

Takibini yapacağım.

Bunu yazmazsak ne yazacağız?