Yılmazlar İnşaat İsrail Genel Müdürü Ahmet Arık,
Yılmazlar İnşaat çalışanlarının vize sürelerinin 1 Ocak 2011
tarihinde sona ereceğini belirterek, ''800 işçinin durumu belli değil'' dedi.
Arık, düzenlendiği basın toplantısında, Savunma Bakanlığı'nın 2003 yılında
İsrail'le yaptığı M-60 Tank Projesi kapsamında off-set anlaşması imzaladığını ve
anlaşma uyarınca, 800 Türk işçisinin İsrail'de istihdam edildiğini ve anlaşmanın
süresinin de 2015 yılında biteceğini anlattı.
2003 yılından itibaren anlaşma kapsamında, 800 işçiye İsrail'de çalışma
imkanı tanıyan vizelerin 3 kez uzatıldığını ifade eden Arık, 1 Ocak itibariyle
çalışma izinlerinin sona ereceğini ancak henüz uzatmaya yönelik bir girişimin
bulunmadığını bildirdi. Arık, durumu Savunma Bakanlığı'na bildirdiklerini ifade
ederek, ''Ancak hiçbir gelişme yok. Bu çalışma imkanı ülkemiz için bulunmaz bir
fırsat olmasına rağmen, gerekli desteği kendi ülkemizden ve hükümetimizden
göremiyoruz'' dedi. 1 Ocak 2011 itibariyle İsrail'de bu kapsamda çalışan Türk
işçilerini İsrail'in isterse geri gönderebileceğini beirten Arık, Yılmazlar
İnşaat'ın kendi işgücüne dayalı olarak güçlü olduğunu, projelerde Türk işçisinin
çalışmasının istihdama da katkı sağladığını söyledi.
Bir gazetecinin '' Neden çalışma vizeleri uzatılmıyor'' şeklindeki sorusu
üzerine Arık, Yılmazlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Reyis
Yılmaz'ınpolitikaya girmesi diye düşünüyoruz'' dedi. Arık, Salı günü Tel
Aviv'deki Türkiye Büyükelçiliği'nin önünde Yılmazlar İnşaat çalışanlarının vize
sürelerinin uzatılması için gösteri yapacaklarını da bildirdi.
İsrailli eski diplomat Liel
İsrailli eski diplomat Alon
Liel iki ülkenin geçmişini ve bugününü değerlendirirken, iki ülke
arasında 62 yıllık geçmişe dayanan iyi ilişkilerin olduğunu, ancak bu
ilişkilerin son 2 yıldır çökme noktasına geldiğini söyledi. Liel, bunda
Türkiye'nin dış politikasındaki değişimin yanı sıra barış sürecinin
başarısızlığa uğramasının da etkin olduğunu kaydetti. Liel, ''Eğer barış
görüşmeleri devam etseydi inanıyorum ki iki ülke arasındaki ilişkiler eski
durumuna gelebilirdi'' diye konuştu.
Türkiye'nin Karmel Dağı'ndaki yangının söndürülmesine iki uçakla katkıda
bulunmasından sonra Cenevre'de iki ülke diplomatlarının görüşmelerine de atıfta
bulunan Liel, ''Bildiğim kadarıyla diplomatlar Mavi Marmara olayıyla ilgili
çözüme yönelik bir yol bulabileceklerdi. Özür dilenmesine yakın kelimeler de
bulabilirler ama diplomatlar bu çözümü politikacılara getirdiklerinde konu bir
daha çöktü'' dedi.
İsrailli eski diplomat Liel,
İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu'nun önceki gün basın mensuplarıyla yaptığı toplantıda İsraille ilgili
sözlerine sert karşılık veren ve Davutoğlu'nu yalancılıkla suçlayan ifadelerini
tepkiyle karşıladı. Liel, ''Lieberman'ın söyledikleri kabul edilemez ve bu
sözleri için çok üzgünüm'' diye konuştu. Liel bir soru üzerine de Türkiye'nin,
''İsrail'in düşman saydığı İran ve Suriye'ye yakınlaşmasının İsrail'de endişeye
neden olduğunu da'' sözlerine ekledi.