Yılbaşına Kadar, Rüzgar Santralı Başvurularını Kıra Döke Halledeceğiz
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız, 2 yıldır beklemede olan rüzgâr santralı
başvurularına yönelik özeleştiri yaparak, başvuruları yıl sonuna kadar
sonuçlandıracakları mesajı verdi. Yıldız, bu konunun hâlâ tamamlanmamış
olmasından dolayı rahatsız olduğunu belirterek "Yapamadığımız, eksik yaptığımız
işler olabilir ama hiçbir zaman irade kaybımız burada olduğu kadar büyük olmadı"
dedi. Yıldız, müracaat etmek isteyen herkese bu hakkın verilmesiyle birlikte
yükü kendi omuzlarına koymuş olduklarını belirterek "Şimdi uygun şartlarda bu
yükü indirmeye çalışıyoruz. Bunun hepsinin sağlam gerekçelerle sistem dışına
bırakılmasını sağlayamayabilirim. Yatırımcılara diyorum ki, 'Kıra döke
halledeceğiz'. Yatırımcılar ise 'Şu anki durumdan çok daha iyi bir şeydir'
dediler" diye konuştu. Yıldız, yeni bir kanun çıkararak "ön lisans" kavramı
getireceklerini de belirterek böylece lisans ticareti yapan çantacıların da
önüne geçeceklerini anlattı.
İşadamları haksız değil
Referans'ın sorularını yanıtlayan Bakan Yıldız, 1 Kasım 2007'de alınan 76 bin
MW kurulu gücündeki 750 başvurunun aradan geçen 2 sene içerisinde hâlâ
sonuçlandırılmamış olmasından dolayı duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Yıldız,
kamunun zaafı varsa bunun konuşulabilmesi gerektiğini vurgulayarak "Rüzgârla
alakalı kamuoyu ve iş dünyası algılaması, kamu yönetimi Enerji Bakanlığı'na kan
kaybettirdi" dedi. Yıldız, enerji kamu diplomasisinin burada fark etmediği bir
yara aldığını belirterek "Gerekçesi ne olursa olsun 24 ay geçen ve hâlâ
adresleri belirlenmemiş bir iş olmaz" diye konuştu.
Kendisinden randevu alan 10 kişiden 4'ünün rüzgârı konuşmak istediğini
anlatan Yıldız, bu konuda işadamlarının haksız olmadığını da belirtti. Yıldız,
özel sektöre verdiği öneme dikkat çekerek şu yorumu yaptı: "Özel sektörle
beraber enerji sektörünü yapılandıracağız. Hatta yeni yatırımların önemli bir
kısmı özel sektör kanalıyla yapılacak. Özel sektörle ilişkilere bu nedenle önem
veriyorum. Enerji Bakanlığı beraber yapılandıracağı en önemli aktörüyle yanlış
yola giremez."
Çantacıların önüne geçeceğiz
Yıldız, "Yanlış düğmelenmiş bir işin doğru şekilde tamamlanması basit
kurallarla olmaz. Yanlış düğmelenmiş bir ceketi ütü ile düzeltemeyiz. Makasla
biraz keseceğiz, biçeceğiz. Bunun da bazı bedelleri var ve bunları ödeyeceğiz"
dedi. Yıldız, 76 bin MW'lik müracaatın teknik nedenlerle 2013 yılına kadar 13
bin MW ile kısıtlandırılması gerekliliğine dikkat çekerek "Enerji sektöründe
hiçbir zaman için eliminasyon kriterleri bugüne kadar konmamıştı. Bu, yanlış bir
kurgudur" eleştirisi de yaptı. Bu konunun çözümü için bir ekip kurduklarını ve
bu ekibin düzenli olarak toplandığını anlatan Yıldız, "Yatırımcı '500 MW
başvurum varsa ama 40 MW alacaksam alayım başlayım' diyor. Yani muallakta
bırakılmış olması her halükârda sonuçlanmış olmasından kötü. Rüzgârları
adreslerine teslim edeceğiz. Bu yıl sonuna kadar tamamlamış olacağız" diye
konuştu. Yıldız, buna rağmen aralarında ilerlemeyecek yatırımlar olacağını da
bildiğini ama bunları ikame etmenin elimine etmekten daha kolay olacağını
söyledi. Yıldız, ilerleyemeyecek yatırımlar nedeniyle bir faaliyet süresi
koyacaklarını ve yeni çıkaracakları yasa ile de ön lisans kavramı
getireceklerini söyledi. Yıldız, böylece lisans ticareti yapan çantacıların bu
sektörden nemalanmalarının önüne geçeceklerini belirtti.
Borsada fikir birliği oluştu
Elektrik tedarikçileri ile üreticilerinin buluştuğu "elektrik
borsası" sisteminde saatlik fiyatlandırma sistemine geçiş konusundaki
özel sektörün tepkilerine de yanıt veren Yıldız, "6 tanesi hazır 1 tanesi hazır
değil denince uygulamakta sıkıntı çekersiniz. Üretici ile dağıtıcı ve kamu bu
uygulamayı doğru buluyor. Önemli olan bunu nasıl yapacağımız. Yüzde 100 ideal
bir borsa oluşamaz. Buna rağmen her şey hazır olsun sonra başlayalım demek de
doğru değil" dedi. Elektriğin üretici için fiyatı düşük, tüketici için daima
yüksek bir kavram olduğunu söyleyen Yıldız, "Benim evime 42-45 TL geldiği
oluyor. 20 TL gelse daha iyi yani. Bütün vatandaşlar için bu böyle" diye
konuştu.
Bu arada dün EPDK, kamu ve özel sektörün katılımıyla yapılan ve elektrik
borsasının kaderinin belirlenmesi gereken toplantıdan, özel sektör umduğunu
bulamadı. Özel sektörün teknik gerekçeleri öne sürerek talep ettiği erteleme
istemi kabul görmedi. Buna göre, elektrik dağıtım şirketleri ile üretim
şirketleri arasındaki enerji alışverişinde artık 1 Ekim tarihi itibariyle
saatlik uygulamaya geçilecek. Tüketiciye yeni sistemin etkisi ise ancak yeni
yılda yansıyacak.
Nükleer santral ihalesine müdahale söz konusu
değil
Bakan Taner Yıldız, nükleer ihale sürecine yönelik olarak stratejik, hukuki,
teknik olarak 3 gerekçeyle karşılıklı değerlendirmeleri 1-1.5 ay uzatma ihtiyacı
doğduğunu belirterek konuyu Rusya ile görüşmeye devam ettiklerini belirtti.
Kanun, yönetmelik ve şartnamenin zaman zaman birbirini desteklemediğini anlatan
Yıldız, ihale sürecine kimsenin müdahalesinin söz konusu olmadığını da
vurguladı. Komisyonun aldığı yetkiyi inkâr edemeyeceğini ifade eden Yıldız,
bütün dünyada nükleer santral yapım ve elektrik fiyatlarının yükselmekte
olduğunu anlattı. Türkiye'nin bu yatırımı özel sektör kanalıyla yapmaya
çalıştığını söyleyen Yıldız, "İhalede ortaya çıkan fiyat, nükleer enerji
santrallarıyla alakalı piyasada bu model uygulanmadığı için çok alışılagelmiş
bir fiyat değil" dedi. Yıldız, dünyadaki nükleer santrallarda böyle bir
uygulamanın Finlandiya ve Romanya'daki örnekleri dışında bulunmadığını
belirterek fiyatın da karşılaştırılamayacağını anlattı. Yıldız, kamu payının
isteniyor olmasının, bugünle değil geleceğe dönük işlemlerle ilgili olduğunu
söyledi.
'Al ya da öde' şartındaki taleplerimiz
devam edecek
Bakan Yıldız, Mavi Akım-2 de dahil olmak üzere Rusya ile yapılan "al ya da
öde" hacminin aşağıya çekilmesine yönelik taleplerin devam edeceğini belirtti.
Gazprom Başkan Yardımcısı Alexander Medvedev'in Referans'a verdiği röportajda
BOTAŞ'ın sözleşme hükümlerine uyması gerektiği mesajı vermesiyle ilgili olarak
Yıldız, bunun, bu istekten Türk tarafının hemen vazgeçeceği anlamına
gelmeyeceğini söyledi. Yıldız, bu taleplerin eksilmeden devam edeceğini ifade
ederek "Gelişen konjonktürde talebin düştüğünü beyan ediyoruz. Bunun sadece
Türkiye'ye has olmadığını hatta bazı ülkelerde daha fazla düşüş olduğunu
söylüyoruz" dedi. Yıldız, bunu nakit akışı için istediklerini ve makul bir istek
olduğunu da kaydederek, "Tabii ki anlaşma esas. Ben isterim oldu diyecek halimiz
de yok. Ancak biraz esnek davranmak lazım" diye konuştu. Irak ile bir süredir
yaşanan saniyede 500 metreküpün altında su verildiğine yönelik tartışmalara da
açıklık getiren Yıldız, bütün yükümlülüklerin yerine getirildiğini
vurguladı.