Bianet'ten Nilay Vardar'ın haberine göre, Yüksel Dum, kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan evinin arazini satışa çıkaran ihaleye karşı Kadıköy Belediyesi'ne açtığı davayı kazandı.
Sekiz yıl önce şu anda finans merkezi olarak tanıtılan Ataşehir sınırları içinde yer alan 250 Roman ailenin yaşadığı Küçükbbakkalköy'deki evler İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kadıköy Belediyesi ortaklığında kentsel dönüşüm kapsamında yıkıldı.
Bin 500 polis eşliğinde yapılan yıkımda Romanlar eşyalarını bile alamadı. Birçok Roman aile sokakta kaldı, kimisi uzun süre elektriksiz, susuz yaşadı. Kimisi hala çadırlarda çok zor koşullarda yaşamaya devam ediyor.
Doğma büyüme Küçükbakkalköylü olan Yüksel Dum, tapu tahsis belgeli arsası için direnmeyi seçti.
Yıkılan evinin yerine kendi elleriyle yaptığı barakada sekiz yıldır 18 kişilik ailesiyle birlikte yaşıyor. Barakanın önüne koyduğu çiçeklerini satarak geçiniyor.
Kadıköy Belediyesi, Dum'un evi belediyeden satın alması için 430 bin istedi. Dum ailesi ücreti ödeyemeyince belediye ihale ile araziyi satışa çıkardı.
İstanbul 7. İdare Mahkemesi, bu ihale satışını hukuka uygun bulmayarak ikinci kez iptal etti. Belediye ikinci kez temyize başvuracak. Belediyeden bir yetkili kamu kurumu oldukları için hukuki süreci tamamlamak zorunda olduklarını söyledi.
Bu da Yüksel Dum'un bir süre daha barakada yaşamasına neden olacak.
Dava avukatı Hilal Küey kararın uygulanması halinde artık Yükse Dum'un evi hukuki olarak 3. bir şahsa satma hakkının doğduğunu söyledi.
"Bu arazi geleceğimizin tek güvencesi"
Yüksel Dum, "Beni burada yaşatmayacaklar. Artık araziyi satıp gitmek istiyorum" diyor.
"Doğma büyüme buralıyım. Ailem de 2,5 asırdır burada. Sekiz yıl önce 1500 çevik polisle eşyalarımızla evlerimizi yıktılar. Bütün mahalleyi sürgün ettiler. Uzun süre komşularım çöp konteynırlarında yattı. Şimdi hepsi bir yana dağıldı. Kimi çadırda kimi sokakta yaşıyor.
"Ben inat ettim. Sekiz yıldır kurduğum barakada mücadele ediyorum. Belediye arazi için 430 bin istedi. Ben o parayı nasıl ödeyeyim? Biz günübirlik doyan insanlarız. Çiçek satarız, arada bir de kağıt toplarız. Belediye ihaleyle sattı arazimi. Oysa tapu tahsis belgem var. Benim çocuklarımın bütün geleceği burası. Beni burada yaşatmayacaklarına göre artık araziyi 3. kişiye satıp buradan gitmek istiyorum."
"Mağduriyetin sorumlusu Kadıköy Belediyesi"
Avrupa Roman Hakları Merkezi Türkiye İnsan Hakları Gözlemcisi Hacer Foggo, kentsel dönüşümün Romanların zor yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğine dikkat çekiyor.
"Kentsel dönüşüm adı altında kocaman bir Roman mahallesini yok ettiler. Romanlara 2-3 bin lira verip evlerini ellerinden aldılar. Şimdi hepsi bir yere dağıldı. Bir bölümü Pendik'te su dahi olmayan çadırlarda yaşıyor. Yani hepsi eskisinden çok daha kötü koşullarda şu anda.
"Kadıköy belediyesi ise yönetimi değişmesine rağmen sekiz yıldır aynı zihniyeti devam ettiriyor. Bu aile belediye nedeniyle sekiz yıldır mağdur. Belediye hukuksuz bir ihale ile tapu tahsisli arazisini sattı. Sosyal demokrat bir belediyenin ihaleciden değil haksızlığa uğrayandan yana olması beklenirdi."