İstanbul’un Pendik ilçesindeki bir yapı malzemesi fabrikasının yıkımı, “millet bahçesi” çalışmaları kapsamında sürüyor. BirGün’den Uğur Şahin’in haberine göre; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) yürüttüğü “millet bahçesi” projesi kapsamında yıkılan fabrikanın çatısındaki malzemelerde kanser yapıcı maddeler arasında yer alan asbest bulunuyor. Yıkımın herhangi bir önlem alınmadan gerçekleştirildiği ve bölge sakinlerinin sağlığının ciddi tehdit altına atıldığı belirtiliyor.
1963’te 300 dönümlük arazi üzerine yapılan fabrikanın yıkımına ocak ayında başlandı. Bunun üzerine Asbest ve Tehlikeli Atıklar Derneği Başkanı Cafer Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvurdu. Fakat yetkililerden yanıt alamadı. Son sürat devam eden yıkımda ise artık sona gelindi.
Cafer Fidan’a göre, asbestli malzemeler etrafa yayıldı ve çalışmalar sürdükçe insanlar etkilenmeye devam edecek. Yetkililerin sessizliğinden şikâyetçi olan Fidan, şöyle dedi: “Kurumlardan hiçbir şekilde geri dönüş olmadı. Yıkıma ocakta başlandı, bir kısmı yıkılmamış, duruyordu. 1 ay önce de kalan kısmı yıkmaya başladılar. Yıkım neredeyse şu an bitmek üzere. binaların çatıları asbestli olduğu bilinen eternitle kaplıydı. Bunlar hiçbir gözetim ve tedbir olmadan yıkıldı. Eternitler kırılmış ve sağda solda duruyordu.”
Sağlık hiçe sayıldı
TMMOB İstanbul Koordinasyonu Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik ise şu ifadeleri kullandı: “Günlerce havada asılı kalan asbest lifleri solunum yoluyla vücuda girdiğinde başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açıyor. Burada yıkım öncesi binadan numune alınarak akredite bir laboratuvarda analiz ettirilmeli, ardından ilgili yönetmelik hükümlerine göre asbestin uzaklaştırılması sağlanarak binanın yıkımına izin verilmeliydi. Ancak görüntülerde, eternit çatıların gelişi güzel bir şekilde yıkıldığı ve hiçbir önlem alınmadığını görüyoruz. Bu durum başta çalışanlar olmak üzere bölgede yaşayanlar ve bölgeyi kullanan insanların sağlığını ciddi oranda riske atmaktır. Yıkım ruhsatını veren kurum başta olmak üzere proje sahibi herkes birinci dereceden sorumludur.”
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.