Karadeniz Bölgesindeki yaşam alanlarına yönelik yıkımlara karşı mücadele yürüten Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP), 9 Kasım Pazar günü Trabzon’da büyük bir miting yapmaya hazırlanıyor. Sol Portal'den Yusuf Yavuz'un haberine göre, miting öncesinde DEKAP’tan yapılan açıklamada, Karadeniz Bölgesi’nin hükümetin kontrolünde ve şirketlerin saldırısı altında olduğu öne sürülerek, ekonomik ömürleri 20-25 yıl olan HES’lerle ilgili ‘Su Kulanım Anlaşmaları’nın 49 yıl süreyle yapılmasının bunun en net göstergesi olduğuna dikkat çekildi.
Yabancı şirketler Karadeniz'e göz dikti
HES’lerin yarattığı tahribatlar ile HES’lerin yapıldığı/yapılacağı yerlerdeki köylülerin suya ulaşmada yaşadığı zorlukların, asıl gerçeğin halk tarafından net şekilde görülmesini sağladığına vurgu yapılan açıklamada, “Ancak yerli şirketlerin ve arkalarındaki yabancı şirketlerin saldırıları sadece suyla sınırlı değil! Yaylalarımıza, meralarımıza, ormanlarımıza ve yeraltı varlıklarımıza da göz dikmiş durumdalar. Hükümet, işbirliği içinde olmuş olduğu bu yapıların yağması için her türlü yasal düzenlemeyi yapıyor. Bakanlar Kurulu’nca alınan ‘cebri kamulaştırma’ kararları bunun en somut örneğidir. Yeşil Yol, bölge için zülüm yoludur. ‘Cennet yolu’ dedikleri, şirketler için daha kolay yağma ve rant yolu demektir. Bu projenin ‘Yeşil Yol’ veya ‘Cennet Yolu’ diye adlandırılması, bu yağmanın Karadeniz halkı nezdinde şirin gösterilmesi için atılan bir adımdır” görüşü savunuldu.
‘Doğayı yok edecek bu projede halk yok’
“Biz, bu yöntemi çok tanıdık bir yöntem olarak görüyoruz” ifadelerine yer verilen açıklamada, Samsun’dan başlayarak, Artvin’e kadar devam eden ve bölgedeki tüm yer altı ve yerüstü varlıklarının, iktidar yanlısı şirketlerin emrine sunarak ranta açtığı öne sürülen girişimin, iktidar/siyaset/şirket ilişkisinin parasal döngüsünün kurulması projesi olduğu iddia edilerek şöyle denildi: “Bu projede halk yoktur!.. Daha da ileri giderek, halkın mülksüzleştirilerek binlerce yıldır yaşadığı topraklardan ve yarattığı kültürden kopartılması vardır. Biliyoruz ki uluslararası şirketler, işbirliği yaptığı hükümetlerle birlikte sivil toplum örgütlerini de yönlendirerek, esasında halkın yaşam hakkı için mücadele eden kuruluşları etkisizleştirme gayreti gütmektedir.‘Yeşil Yol projesini’ bölge halkına şirin göstermek için projenin sivil toplum ayağını, Helsinki Yurttaşlar Derneği oluşturmaktadır. Yeşil Yol projesi, aslında ‘yeşil yok’ projesidir! Doğal ve yaban hayatı yok edecek bir projedir. Yaylalarla da bir ilgisi yoktur. Karadeniz Bölgesinde yaylacılığın nasıl olduğu herkesin bildiği bir gerçekliktir.Bu proje aynı zamanda, geleneksel yaylacılığı yok edecek bir projedir. Ve daha çok bölgeyi yağma edecek şirketler için düşünülmüştür.”
‘Şirketlerin ayakçılığını yapmak artık bayatladı’
Yeşil Yol projesinin kamuoyunda tartışılmadığına dikkat çekilen DEKAP açıklamasında, Karadeniz Bölgesini yağmalamayı hedeflediği öne sürülen girişime tepki gösterilerek, “Yaşamın her alanında yapılan yağma saldırılarına karşı çıktığımız gibi bu projeye de karşı çıkıyoruz. Bu projeyi, yaşam alanlarını savunmak için mücadele edenler üzerinden aklamak gayretiyle,‘şirket kurnazlığı’ gösteren, Helsinki Yurttaşlar Derneği’nin Ayder’de düzenlemiş olduğu toplantıyı ve çıkacak sonuçlarını kabul etmediğimizi ilan ediyoruz. Kardeşlik duygusu içinde, dayanışma içinde, birlikte mücadele eden yapıları yok sayarak, bu yapılar içindeki kişileri bireyler olarak çağırmak artık çokuluslu şirketlerin ayakçılığını yapanların bayatlamış numaralarıdır. Bu, aynı zamanda bundan böyle yaşam alanlarını korumak için mücadele eden yapıları muhatap kabul etmeyen, bireyler üzerinden ilişki inşa etmek isteyen,‘fonlanmış’ yapılara da uyarımızdır!” denildi.
‘9 Kasım'da yaşamı savunmaya çağırıyoruz’
“Derelerin Kardeşliği Platformu olarak; Hangi isim altında olursa olsun, hangi ismin imzası olursa olsun, mücadele içinde oluşturduğumuz kurumsal yapımızı kabul etmeyen hiçbir etkinliğe katılmıyoruz” ifadelerine yer verilen açıklamada, 9 Kasım’da Trabzon’da gerçekleştirilecek DEKAP mitingine de çağrıda bulunularak ayrıca şu görüşlere yer verildi: “Kişileri, mücadeleler etkin ve bilinir kılar. Onun için asıl olan mücadelenin kendisidir. Asıl olan mücadelenin oluşturduğu yapıdır. DEKAP’ı kimin temsil edip etmeyeceğine DEKAP’ın kendisi karar verir. Bu tür yaklaşımlar aynı zamanda yaşam alanlarının yağma edilmesini karşı birlikte mücadele eden yapıları süreç içinde atomize etme çabalarıdır. Bu nedenle DEKAP içerisinde yer alan arkadaşlarımızı bireyler olarak çağıran Helsinki Yurttaşlar Derneği’nin bu davetini, Derelerin Kardeşliği Platformu’nun mücadele içinden gelen kurumsal yapısını yok sayma olarak görüyor ve reddediyoruz. Yaşam alanları için mücadele eden tüm dostlarımızı bu tür aldatmacalara karşı uyanık olmaya; Bu yağma harekâtına karşı duran, vadisini, deresini, köyünü, ormanını, yaylasını savunan herkesi omuz omuza vermeye, hep birlikte yaşamı savunmaya çağırıyoruz! Gelin, omuz omuza duralım, doğayı ve yaşamı savunmak için 9 Kasım Pazar günü 12.00’da Trabzon’ da buluşalım!”