"Yeşil Yeterli Değil"



Ulaşım, tasarım, gelecek, finans, network ve enerji konularına odaklanan ve her ayın son salı akşamı gerçekleştirilen 'EKODÜNYA YAKLAŞIRKEN – Green Drinks Buluşmaları'nın beşinci toplantısı, 'Yeşil Network' başlığı altında 22 Şubat 2011 tarihinde, yapı dünyasının bilgi merkezi Yapı-Endüstri Merkezi (YEM)’de gerçekleştirildi.

Toplantı’nın ilk konuşmacıları, marka stratejisi, kimlik yaratımı, iç mekan tasarımı ve alternatif pazarlama yöntemleriyle marka deneyim danışmanlığı üstlenen ve müşteri odaklı deneyimler yaratan Londra ofisi 'i-am' Associates kurucu ortağı ve yöneticisi Pete Champion ile pratiğin İstanbul ofisi 'i-am' İstanbul’un kurucu ortağı ve yöneticisi Emre Kuzlu oldu.

“Yeşil yeterli değil”

“Yeşil yeterli değil” teması ile sunuma başlayan Champion ve Kuzlu, geliştirdikleri projelerde deneyim ve tasarımı ön planda tuttuklarını ifade ettiler. Üç temel alanda hizmet verdiklerini aktaran Kuzlu, söz konusu alanların ‘marka stratejisi ve marka kimliği geliştirme’, ‘fiziksel marka tasarımı’ ve ‘dijital tasarım’ olarak sıraladı.

Sunumu kapsamında özellikle ‘deneyim’ kavramına ve kavramın ‘yeşil network’ bağlamında önemine vurgu yapan Kuzlu, ‘çevreye duyarlı olma anlamında ‘deneyim’ üzerinden nasıl hareket edilebileceğini anlattı. Buna bağlı olarak marka deneyimini oluşturan birleşenlere yer veren Kuzlu, daha ‘yeşil’ olma yolunda söz konusu bileşenlerin tutarlı bir şekilde hep birlikte ele alınması gerektiğini söyledi. Çalışmaları kapsamında fiziksel mekanı deneyim metodolojisi kapsamında şemalaştırdıklarını ettiklerini anlatan Kuzlu, bu süreci bir markanın duyulmasından satışına kadar geçen dönemsel diyagram ile tasvir etti.

“Yeşil fikri gerçekten dünyayı ne kadar değiştirebilir?”

Champion ise sürdürülebilir bir gelecek için aynı düşünceleri paylaştığımıza değinerek, “Yeşil fikri gerçekten dünyayı ne kadar değiştirebilir?” sorusunu sordu. Bu anlamda herkesin temel olarak insan olduğuna değinen Champion, bütün insanların özünde ‘kendi ilgilerini’ barındırdıklarını ve ‘kendi ilgileri’ne göre kararlar aldıklarını aktararak ‘yeşil düşünce’nin geniş bir etkileşim ağına sahip olduğunu ifade etti.

Sunumunun devamında 'i-am' Associates’in gerçekleştirmiş olduğu ‘The Co-Operative Bank’ ve ‘The Ketel One Sessions’ projelerine de yer veren Champion söz konusu projeler kapsamında fikri deneyime dönüştürmenin ve yeşil düşünmenin önemine vurgu yaptı. Türkiye’de gerçekleştirilen ‘Garanti Bankası’ projesini aktaran Kuzlu ise, “Ufak detaylar büyük etkiler yaratır. Bu anlamda da diğer markaları cesaretlendirmiş olursunuz. Tasarımın deneyim ile bütünleşmesinde bu ciddi bir etkidir" dedi.



“Değişimin gerektiğini hepimiz biliyoruz ama...”

Slow Food akımının Türkiye’deki öncülerinden ve “Slow Food İstanbul/Fikir Sahibi Damaklar Birliği”nin kurucu lideri olan Defne Koryürek, banka şubelerinin tasarım sürecinde ‘yeşil’ kavramına dikkat eden bazı bankaların, vermiş oldukları krediler aracılığıyla belli yerlerde ‘yeşil’ dengenin bozulduğuna dikkat çekti. Koryürek, “Şehirliyiz ve tüketiciyiz. Varlığımızı devam ettirme konusunda ise zayıf durumdayız. Ayrıca, insanın, basit bir organizma olduğunu hatırlamamız gereken bir önemdeyiz” diyerek ‘Slow Food’ ağına nasıl dahil olduklarını anlattı.

‘Etiket Hafiyesi’ ve ‘İstanbul Lüfere Hasret kalmasın’ hareketleri hakkında detaylı bilgiler veren Koryürek, “Ne yiyorum? Ne içiyorum? Hangi ekonominin parçasıyım? gibi kendi içimize dönüp soracağımız sorular olmalı. Değişimin gerektiğini hepimiz biliyoruz ama esas sorun bunun nasıl olması gerektiğidir” dedi.

Bu anlamda Koryürek, geleceğe güvenle bakmanın ve alışkanlıkları az da olsa değiştirmenin önemli olduğuna vurgu yaparak konuşmasını tamamladı.