Altensis’in Kurucu Ortağı Emre Ilıcalı, hem Paris Zirvesi’nin hem de Rusya ile yaşanan krizin 2016 yılında gayrimenkul sektörünü yeşil binalara doğru daha fazla yönlendireceğini söyledi. Emre Ilıcalı, “Paris İklim Zirvesi’nde alınan kararlar, karbon emisyonlarının azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi gibi yeşil binaların da kriterleri arasında bulunan önlemlere işaret ediyor” diye belirtti.
Paris’te gerçekleşen iklim zirvesinde ülkelere karbon emisyonlarının azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması yönünde ciddi yükümlülükler getirildiğini hatırlatan Emre Ilıcalı, “Karbon emisyonlarının yaklaşık %30’unu meydana getiren ve enerjinin ortalama olarak % 40’a yakınını tüketen binalar ve gayrimenkul sektörü, bu süreçten en çok etkilenecekler arasında olacaktır. Gayrimenkul sektörü ile sürdürülebilirliğin kesişim noktasında ise çevre dostu sertifikalı yeşil binalar duruyor. Çünkü karbon emisyonlarının azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi aynı zamanda yeşil binaların da kriterleri arasında bulunuyor” dedi.
"Rakamlar düşük seviyede"
Yeni yıl nedeniyle yıllık öngörülerini de paylaşan Emre Ilıcalı sözlerini şöyle sürdürdü: “2015 yılında gayrimenkul sektörü belli bir oranda büyümeyi başarabildi. Konut satışları 1 milyon adedin üzerindeydi. Bunun sebebi olarak deprem dolayısıyla kentsel dönüşüm süreçleri ile ülkemizdeki büyük konut açığı söylenebilir. Ayrıca İstanbul’da diğer dünya metropollerle karşılaştırıldığında gayrimenkul metrekare fiyatları USD bazında ucuz kalmaktadır. Bu da yabancı yatırımcılar için cazibesini korumasını sağlamaktadır.Bir milyon konutun satıldığı, 100 bin üzerinde yeni projenin üretildiği Türkiye’de, enerji tasarrufu, çevreye ilişkin gerekliliklere rağmen hala yeşil binalara ilişkin rakamlar düşündürücü seviyededir. 2015 Aralık ayı itibariyle ülkemizde sertifikalı 176, devam eden ise 350’nin üzerinde sertifikalı yeşil bina projesi bulunmaktadır. Belirtmiş olduğumuz yurtdışı kaynaklı etkileşimler sebebiyle, Altensis olarak önümüzdeki dönemden umutluyuz. Bu noktada özellikle kentsel dönüşüm sürecinin hız kazanmasıyla birlikte makro ölçekte bir değişime girecek büyük kentlerde, yeşil bina ve yerleşim alanı değerlendirme sistemlerinin gerekliliklerinin uygulanmasıyla oluşturulacak sürdürülebilir yaşam alanları, insan yaşam kalitesine yönelik toplam faydayı görmek adına önemli birer adım olacaktır.Yeşil binalar ve enerji verimliliği konusunda hizmet veren bir firma olarak biz gayrimenkul sektörünün çok küçük ve niş bir bölümüne hizmet veriyoruz. Bu kapsamda özellikle nitelikli yatırımcılar, ortaya koydukları projelerde yeşil bina ve sürdürülebilirlik öğelerini mutlaka görmek istiyor.”