Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK), Türkiye'de, mevcut yapı ve yerleşimlerin sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak dönüştürülmüş olduğu ve yeni yapı yerleşimlerin bu ilkeler ışığında tasarlanıp uygulandığı bir ekosistem oluşmasını amaçlıyor. Üstlendiği çalışmalarla Türkiye'nin sürdürülebilir kentsel dönüşüm, enerji verimliliği ve yeşil bina konularında bilinçlendirilmesine önemli katkılarda bulunan ÇEDBİK’in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç’la yeşil binaları, ÇEDBİK’i ve ulusal yeşil bina sertifikaları “B.E.S.T-Konut” ile “YeS-TR”yi konuştuk…
“Yeşil Bina” nedir? Ekonomik, sosyal ve konfor açısından avantajları nelerdir?
Yeşil binalar; belirli sürdürülebilirlik ölçütlerine göre tasarlanan, içerisinde yaşayan canlılara ve çevreye diğer yapılara göre en az zararı veren, konforlu ve sağlıklı yaşam ortamı sunan doğaya uyumlu yapılardır. Sürdürülebilir bir gelecek için yeşil binaların ana amacı; su ve enerji verimliliğini sağlamak, kullanılan kaynakları verimli bir şekilde tüketmek, canlıların yaşam alanlarını koruyup, daha sağlıklı hale getirmektir. Çevre dostu yeşil binalar, arazinin planlama aşamasından başlayarak enerji ve su tasarrufu, malzemelerin verimli kullanımı, iç ortam yaşam kalitesinin sağlanması gibi pek çok farklı konunun çözümünü bünyesinde barındıran yapılardır. Bazı durumlarda biyoçeşitliliği arttırarak, kendi enerjilerini üretir. Bunun yanında kentsel ısı adası etkilerini azaltabilirler. Yeşil binalar, içinde yaşayan canlıların üretkenliğini ve sağlığını iyileştirebilen yapılar olarak tasarlanır.
Yeşil binaların enerji tasarrufunu nasıl sağladığına örnek verecek olursak; çatıda bitkilerin yer aldığı yapılarda kışın ısıtmada kullanılan enerji miktarının yüzde 5 oranında azaldığı ve yazın ise soğutmada kullanılan enerjinin yüzde 33 oranında azaldığı görülmüştür. Bu sayede klimaların yaydığı sıcaklık dalgaları azaltılır. Binalarda zemin alanlarının üçte birini kaplayan ev bitkileri bulunduğunda daha az küf ve mikrop olduğu gözlemlenir. Bitkiler karasal iklimlerde iç mekanda nem seviyesini artırır, kuru göz, çatlamış dudak, boğaz hastalıkları gibi sağlık problemlerini azaltır. Bunun yanında, yapılan bir araştırmaya göre yeşil binalar, hastanelerde yatan hastaların daha hızlı iyileşmesine yardımcı olmuştur. Avustralya Yeşil Bina Konseyi tarafından hazırlanan bir raporda, balkonlarda bitkilerin bulunduğu yeşil duvarlar, binanın etrafındaki büyük ağaçlar, yeşil alt yapıya sahip hastanelerde hastaların ortalama hastanede kalış süresini yüzde 8,5 azaltmıştır, iyileşme oranı da yine yüzde 15 hızlanmıştır. Sağlık kurumlarında yer alan bitkiler sadece hastaların iyileşmesine yardımcı olmaz, aynı zamanda orada çalışan doktor, hemşire, sağlık personellerinin daha enerjik olmalarını, kaliteli bir hava solumalarını da sağlar. Dikey bahçeler, saksı bitkileri, yeşil duvarlar binalardaki gürültü seviyelerini de azaltmaya yardımcı olur. Bu da binada yaşayanların işlerine daha fazla konsantre olmalarını sağlar ve üretkenliği artırır.
ÇEDBİK hakkında bilgi alabilir miyiz?
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK), 2007 yılında Ali Nihat Gökyiğit ve Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Erten önderliğinde bir araya gelen 25 kurucu üyeyle kurulmuştur. Türkiye'de, mevcut yapı ve yerleşimlerin sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak dönüştürülmüş olduğu ve yeni yapı yerleşimlerin bu ilkeler ışığında tasarlanıp uygulandığı bir ekosistem oluşmasını amaçlamaktadır. ÇEDBİK olarak toplumsal farkındalığı artırmak ve yapı sektörünü sürdürülebilir ilkeler ışığında üretim yapmaya teşvik etmek amacıyla eğitimler, paneller, konferanslar düzenlemekteyiz. Yerel yönetimler, üniversiteler, kamu ve özel sektörlere örnek projeler, çalışma modelleri geliştirmekte ve yaygınlaştırılması için çalışmaktayız. ÇEDBİK olarak bugün üstlendiğimiz çalışmalarla Türkiye'nin sürdürülebilir kentsel dönüşüm, enerji verimliliği ve yeşil bina konularında bilinçlendirilmesine önemli katkılarda bulunmaktayız.
ÇEDBİK olarak hedeflerimiz; yüksek verimli bina kültürünün yaygınlaşmasını, enerji verimli binaların belgeleme programlarının geliştirilmesi ve uygulanmasını, enerji verimli bina belgelerinin finansal araçlara dönüştürülmesini, yapılı çevre karbon bütçesinin hesaplanabilmesi ve karbon ayak izinin azaltılabilmesini sağlamak ve yapı sektörünün paydaşlarıyla iş birlikleri yapmak ve birleştirici görev üstlenmektir.
ÇEDBİK olarak faaliyetlerimiz ise; tasarım ve sertifika kılavuzları hazırlamak, projelere ulusal düzeyde yeşil bina sertifikası vermek, ulusal ve uluslararası proje ve programlara katılmak olarak sıralanabilir.
Yeşil Binalar Haftası bu yıl “Herkes için Bina” teması ile gerçekleştirilecek. Bu tema sizin için ne ifade ediyor?
Dünyanın dört bir yanındaki topluluklar, günümüzde küresel enerji ve yaşam maliyeti krizinin etkilerini yaşarken, Dünya Yeşil Bina Konseyi (WGBC) #HerkesİçinBina kampanyası ile küresel yapı ve inşaat sektörüne düşük karbonlu ve yüksek dirençli yapılı çevreler için çözümlerin oluşumunu hızlandırma çağrısında bulunuyor. #HerkesİçinBina çağrısının üç teması bulunmaktadır ve bunlar yapılı çevrenin BM'nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni nasıl destekleyebileceğini vurgulamaktadır.
Gezegen için Bina
İklim krizi aynı zamanda küresel bir sağlık krizidir. Şimdi iklim bozulmasını azaltmak için acil önlem almazsak, artan sıcaklıklardan milyonlarca insanın sağlığı olumsuz etkilenecek, bulaşıcı hastalıklar daha hızlı yayılacak ve sağlıklı yaşamak için ihtiyacımız olan gıdayı yetiştirmek zorlaşacaktır.
Topluluklar için Bina
2025 yılına kadar 1,6 milyar insan güvenli ve yeterli konutlara erişemeyecek. Küresel yaşam maliyeti kriziyle mücadele etmek için yetersiz ve uygun fiyatlı konutları ele almak eşitliği, ekonomik üretkenliği ve çevresel sürdürülebilirliği artırmak için şimdi acilen harekete geçmemiz gerekmektedir.
Ekonomiler için Bina
Sürdürülebilir yapılı çevreler, ekonomilerimizin en önemli varlığı olan doğayı destekler. Daha döngüsel ve yenilenebilir bir ekonomiyi hızlandırmak, yeni istihdamlar ve enerji faturalarında tasarruf sağlayacaktır. Topluluklarımız ve gezegenimiz için daha üretken ve dayanıklı ekonomiler geliştirmek için şimdi acilen harekete geçmemiz gerekmektedir.
Yeşil Binalar Haftası kapsamında Türkiye’de neler yapılacak? ÇEDBİK’in bir programı var mı?
ÇEDBİK tarafından 2020 yılından bu yana gerçekleştirilen Dünya Yeşil Binalar Haftası- Türkiye etkinlikleri bu yıl da gerçekleştirilecek olup diğer yıllardan farklı olarak bu yıl 16 Eylül 2022 tarihinde Tekfen Tower’da etkinlikler düzenlenecektir. Bu yılki tema çevresinde ÇEDBİK’in ortak olduğu projelerin tanıtımı yapılacak olup herkes için binanın ve yapılı çevrenin önemi vurgulanacaktır.
Buna ilaveten ise Dünya Yeşil Bina Konseyi’nin (WGBC) kurucu üyelerinden biri olarak WGBC’nin hafta boyunca yapacağı kampanyalara tam destek verilerek farkındalık artırma çalışmaları yürütülecektir.
Türkiye’de yeşil binaya bakış nasıl? Yeterince farkındalığa sahip mi insanlar? Türkiye’de yeşil binaların sayısını artırmak için neler yapılabilir?
Sürdürülebilirlik kavramı günümüzde pek çok sektörde gündemde. Bu sayede toplum yavaş yavaş bu kelimeye aşina olmaya başladı. Fakat inşaat sektörü için durum aynı şekilde değil, toplum henüz yeşil bina ve sürdürülebilir yapı kavramlarına yeterince aşina olamadı. Sektörün içinde olan kişiler kavramları ve sistemleri bilseler bile dışındakiler yeterince bilgilendirilemedikleri için konudan uzaklar ve bu nedenle de talepleri alışkın oldukları veya popüler olan şeyler üzerine gelişiyor.
Müteahhit ve işveren tarafında son yıllarda özellikle marka projelerde yeşil bina yapımına ve sertifikalandırılmasına dönüş olduğunu söyleyebilirim. İşverenler kendi kullanacağı bir binanın hem enerji maliyetlerini düşürmek hem de markasının sürdürülebilirlik alanındaki imajını geliştirmek için yeşil binaları tercih ediyorlar. Müteahhitler de sisteme ayak uydurabilmek ve yönetebilmek için yeşil bina alanında deneyimli ve eğitimli ekipleri bünyelerinde kurmaya başladılar. Kullanıcılar için konut alanında yeşil binalara ulaşmak şu an için pek rahat değil. Yeşil bina projeleri genel olarak ofis binalarına yoğunlaşmış durumda. İlerleyen zamanlarda kullanıcıların da bilinçlenmesiyle birlikte sektördeki talepler de değişeceğinden yeşil binaların herkes için daha ulaşılabilir olacağını düşünüyorum.
Yeşil bina yapmanın zorlukları neler?
Yeşil bina projelendirme süreci çok daha karmaşık bir süreç. Haliyle bu durum inşaat öncesi süreci bir nebze uzatıyor. Türkiye’de inşaat sektöründe hız fazlasıyla ön planda ve genelde proje süreci hızlıca tamamlanıyor. Dahası, sürecin bir kısmı inşaat dönemine sarkabiliyor. Yeşil binalardaki nispeten uzun planlama süreleri müteahhitleri ve işverenleri uzaklaştırabiliyor. Aynı zamanda yeşil binalar konusunda hizmet veren şirket ve uzman ekip sayısı yetersizliği de hizmete ulaşma konusunda zorluklar yaşatabiliyor. Bunun dışında en önemli zorluk maliyetler olabilir. Bir yeşil binanın başlangıç maliyeti normal bir binaya göre haliyle daha fazla oluyor. Bu maliyet, kısa vadede kendini amorti edebilecek ve uzun vadede ise yapının enerji maliyetlerinde oldukça ciddi tasarruflar sağlatacak olmasına rağmen inşaat bedelinin artması işvereni yeşil binalardan uzaklaştırabiliyor.
Yeşil Bina yapmak ile sertifikalandırmak farklı şeyler. Sertifikalandırmanın önemi nedir? Gerekli midir?
Dünyaya karşı sorumluluğuna inanan her müteahhit/proje geliştiricisi/yatırımcı projesini çevre dostu özelliklere göre tasarlayıp inşa edebilir. Ancak bir binanın yeşil bina sertifikasının olması, o binanın çevre dostu kabullenilmiş standartlara göre eksiksiz olarak inşa edildiğini ve bu standartların uluslararası yetkili kuruluşu uzmanlarca denetlendiğini gösterir, o binanın özellerini tesciller ve kanıtlar.
Ancak yeşil binalar ve yeşil bina sertifikasyon sistemleri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gönüllülük esasına dayanıyor. Bu nedenle bu konudaki yasa koyucuların yani resmi kurum ve kuruluşların bir takım vergi muafiyetleri gibi çeşitli teşvikler oluşturması ve böylelikle yeşil binaların ve yeşil yerleşimlerin yapımını desteklemesi gerekmektedir. Tüm sertifika sistemlerinin temel amacı sürdürülebilirlik ilkelerine uygun, kullanıcısının sağlık ve iş veriminden ödün vermeden konforlu yaşam alanı sunan, enerji- su gibi doğal kaynakları verimli kullanan, atık tüketimini en aza indiren, içinde yer aldığı yapılı ve doğal çevreye diğer binalara göre daha az zarar veren, yüksek performanslı olmasıdır.
Yeşil bina sertifikası almayı hedefleyen projeye başlarken, öncelikle hangi sertifika sistemine başvurulacağı konusu kesinleştirilir. Yeşil bina sertifika sistemleri genelde sürdürülebilirlik ilkeleri açısından benzerlik göstermektedir. Bununla birlikte, sertifikaya hak kazanmak için yerine getirilmesi gereken koşullar birbirinden farklıdır.
ÇEDBİK’in geliştirdiği B.E.S.T sertifikası ile Bakanlığın Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi (YeS-TR)’de gelinen durumu kısaca özetleyebilir misiniz? Bu sertifikalar ne zaman aktif olarak uygulanmaya başlayacak? Bu sertifikaların Türkiye’ye özgü farklılıkları nelerdir?
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği olarak yeni konut projelerinde uygulanmak üzere Türkiye koşullarına uygun sertifika sistemi B.E.S.T-Konut’u oluşturduk. B.E.S.T-Konut Sertifikası kapsamında konutlar; Bütünleşik Yeşil Proje Yönetimi, Arazi Kullanımı, Su Kullanımı, Enerji Kullanımı, Sağlık ve Konfor, Malzeme ve Kaynak Kullanımı, Konutta Yaşam, İşletme ve Bakım, Yenilikçilik olmak üzere 9 başlık altında değerlendirilmektedir.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yayınladığı ulusal YeS-TR sertifika sistemi ile yeşil bina ve yeşil yerleşimlere olan talebin artması beklenmektedir.
Şunu belirtmekte fayda var, Yes-TR uluslararası geçerliliği olan diğer sertifikalarla (LEED, BREAM, vb.) kapsam olarak yarışır düzeyde, zaten tüm yeşil bina sertifikalandırma sistemlerinde prensipte ele alınan konuları benzer nitelikte. Ulusal olmasının, ülkemizde yaygınlaşması katma değer sağlaması açısından önemli bir avantajı olacaktır. Diğer uluslararası sertifikalar çok yaygın olduğundan maliyetleri de YES-TR’ye oranla bir hayli fazla. Yes-TR henüz yeni olduğu için uluslararası arenada tanınmaya başlaması ile birlikte önümüzdeki senelerde farklı ülkelerde de kullanılması yaygınlaşmasına yol açacaktır.