Hazine Müsteşarı İbrahim Halil Çanakcı, ''Yerel yönetimler birçok durumda kamu idarelerine olan borçlarını ödememek suretiyle kaynak oluşturmakta ve finansal esneklik sağlama yoluna gitmektedirler. Bu durum, merkezi yönetim bütçesi üzerinde öngörülemeyen yüklerin oluşmasına sebep olabilmektedir'' dedi.
Hazine Müsteşarlığı tarafından düzenlenen 5. Yerel Yönetimlerin Mali Yönetimi Forumu Ankara HiltonSa Otel'de başladı. Formun açılışında Çanakcı, yerel yönetimlerin kıt kaynak sorununu aşmada merkezi yönetim desteğini en tercih edilen çıkış yolu olarak gördüğünü kaydetti.Yerel yönetimlerin, artan hizmet talebiyle sürekli olarak harcama baskısı altında kaldığını belirten Çanakcı, buna karşılık belediyelerin öz gelir oluşturma kapasitesinin ise oldukça sınırlı olduğunu söyledi.
Çanakcı, mahalli idarelerin kaynak bakımından merkezi idareye bağımlı olduğunu anlatarak, genel bütçe vergi paylarından alınan payların belediye gelirlerinin yüzde 51'ini oluşturduğunu kaydetti.
Kamu idarelerine olan mali borçların, yerel yönetimlerin borç dağılımındaki en yüksek kalem olduğuna dikkati çeken Çanakcı, "Yerel yönetimler birçok durumda kamu idarelerine olan borçlarını ödememek suretiyle kaynak oluşturmakta ve finansal esneklik sağlama yoluna gitmektedirler. Bu durum, merkezi yönetim bütçesi üzerinde öngörülemeyen yüklerin oluşmasına sebep olabilmektedir" diye konuştu.
"Belediyelerin büyük bölümünün küçük ölçekli"
Yerel yönetimlerde ölçek sorunun olduğunu vurgulayan Çanakcı, 2 bin 950 belediyenin yüzde 36'sının nüfusunun 2 binin, yüzde 70'inin 5 binin yüzde 81'inin ise 10 binin altında olduğunu hatırlattı.
Yerel yönetimlerle ilgili yasalarda yapılan değişikliklerle, yerel yönetimlerin görev, yetki ve sorumluluklarının arttırıldığını kaydeden Çanakcı, bununla birlikte belediyelerin büyük bölümünün küçük ölçekli olmasının, yerel yönetim reformundan beklenen sonuçların elde edilmesinin önünde önemli bir engel olduğuna işaret etti.
Çanakcı, son 25 yılda kamunun ekonomideki rol ve sorumluluğunun azaldığını ve devletin mal ve hizmet üreten olmaktan ziyade, ekonomik hayatı düzenleyen ve denetleyen bir konuma geçtiğini belirtti.
"Belediye şirketlerinin rekabet edebilir yapıda olması gerekir"
Yerel yönetimlerin ise bu eğilimin kısmen dışında kaldığını ve belediye şirketleri ile ekonomik hayatta daha etkin hale geldiğini gözlemlediklerini kaydeden Çanakcı, şunları ifade etti: "Bazı hizmetlerin belediye şirketleri aracılığı ile sunulması gerekli ve faydalı görülebilir. Ancak belediye şirketlerinin sunduğu hizmetlerin alternatiflerine göre daha etkin olması ve belediye şirketlerinin piyasa koşullarında rekabet edebilir bir yapıda bulunması dikkate alınması gereken önemli hususlardır. Diğer önem taşıyan bir husus, belediye ile belediye şirketleri arasındaki mali ve idari ilişkilerin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve bu ilişkileri yansıtacak bir raporlama sisteminin var olmasıdır. Belediye şirketlerinde kurumsal yönetim ilkelerinin yerleştirilmesi, hem hesap verebilirliği artıracak hem de bu şirketler tarafından sunulan hizmetlerin kalitesini yükseltecektir".
"Belediyeler sermaye piyasası araçlarını daha etkin kullanabilecek"
Çanakcı, mali disiplini bozmayacak belediye projelerine sermaye piyasası araçlarını kullanarak finansman temin edebilmeleri için gerekli düzenlemelerin yapılmasının, İstanbul Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı'nda da yer alan bir husus olduğunu kaydetti. Çanakcı, "Bu konuda önemli bir adımı Mart ayında attık ve belediyelerin yurt içi piyasalardaki tahvil ihraçlarına Hazine Müsteşarlığı'nca verilecek izinlere ilişkin usul ve esasları belirleyen yönetmeliği yürürlüğe koyduk. Böylece bu konuda mevzuattaki önemli bir boşluk doldurulmuş olduk" diye konuştu.
Yerel yönetimlerce sermaye piyasası araçlarının fiilen kullanımında henüz büyük bir ilerleme görülmediğini vurgulayan Çanakcı, bunun nedenleri arasında yerel borçlanma piyasalarının yeterli derinliğe sahip olmaması, mahalli idarelerin mali yönetim yapılarındaki eksiklikler ve yerel yönetimlerin kredibilitesini ölçen yurt içi kredi değerlendirme ve derecelendirme uygulamalarının yaygınlaşmamasının yer aldığını kaydetti.
Hazine Müsteşarı Halil İbrahim Çanakcı, bu konuların halledilmesi noktasında çalışma yaptıklarını, ilerleme sağlandıkça belediyelerin sermaye piyasa araçlarını çok daha etkin kullanabileceklerini söyledi.
"Biz belediyelerin menfaatini korurken salt lobicilik yapmıyoruz"
Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Hayrettin Güngör de, düzenledikleri eğitim faaliyetlerinin sadece ulusal boyutta olmadığını, yurt dışından da birçok yerel yöneticilerin eğitim faaliyetlerine katıldığını belirtti.
Türkiye Belediyeler Birliği'nin, belediyelerin menfaatlerinin korunmasında gerek Meclis'te gerekse bakanlıklar düzeyinde çalışma yaptıklarını kaydeden Güngör, "Biz belediyelerin menfaatini korurken salt lobicilik yapmıyoruz. Önemsediğimiz maddeler var" dedi.
Güngör, kurumların kapasite ve tecrübelerini birleştirmesinden daha fazla sinerji doğacağını belirterek, bu kapsamda Avrupa Birliği, Milli Eğitim, Çevre ve Şehircilik, Aile ve Sosyal Politikalar bakanlıkları ve üniversitelerle birlikte projeler yürüttüklerini sözlerine ekledi.
Yerel Yönetimlerin Mali Yönetimi Forumu'na AK Parti Denizli Milletvekili Nihat Zeybekçi, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Murat Tuncer, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürü Yavuz Selim Köşger, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak ve çok sayıda davetli katıldı.